Şirket yönetiminin medya anlayışı genellikle paranoya sınırında dolaşır.
- Amaçları canımızı yakmak.
- İşimizi anlamıyorlar.
- Onların hepsi, sözlerimizi çarpıtacak ve herhangi bir çılgının sunacağı dedikoduyu basacak bir grup liberal, anti-kurumsal ve sansasyon peşinde koşan çatlak.
- Onlara söylemeye çalıştığımızı gerçekten anlayabilecek kadar zeki değiller.
- Onlar sadece olumsuz haber basar – eğer olumlu ise ilgilenmezler.
- Onlara güvenemezsiniz.
- Kızınızın onlardan biriyle evlenmesini istemezsiniz.
Aslında medyanın amacı sizin canınızı yakmak değil. Tam tersine. Haberleri toplayıp yazan erkek ve kadınlar ün ve servet için oradalar – tıpkı sizin gibi. Siz bunu hissedarlarınızın kazançlarına sabit artışlar getirerek ve hisse fiyatlarını yüksek tutarak yapıyorsunuz. Onlar satırlara dönüşebilecek kadar güçlü hikayeleri araştırarak ve haberde, ifşada veya hükümde ilk olmakla yapıyorlar.
Gerçekten iyi bir haberci veya editör olmak belli bir tür zihni ve özel bir güdüyü gerektirir – meseleler hakkında doyurulamaz bir merak; otorite ve güce saygısızlık; her zaman hırçın olmayan ama daima delici bir şüphecilik; güçlü bir IQ; kurnazlıkla veya gözdağı vererek insanların açılmasını sağlayan ustalık; büyük adamların, eğer yapabilirse, her zaman küçük adamlardan faydalanacağı kanısı, diğer bir deyişle, büyüklüğe hatırı sayılır bir inançsızlık; meseleleri insanların anlayabileceği ve tepki gösterebileceği şekilde anlatma yeteneği; ve neredeyse tümünde çok kuvvetli bir ego.
Onlar toplumun vekili ve koruyucusu olduklarını düşünmeyi severler. Birçok durumda öyledirler.
Mesleklerinin soylu olduğu (bazen olabilir de) ve toplum çıkarları için istedikleri her tür bilgiye hakları olduğu fikrindedirler.
Size en sıradan görünebilecek bir hareketi veya önemsiz bilgi parçasını alıp insanları heyecanlandıran veya altüst eden bir şey haline getirme yeteneği en tanımlayıcı vasıflarıdır.
Hayal güçleri vardır.
Analitiktirler ve sonuçlar çıkarırlar.
Kendi kurallarından şaşmazlar.
Ama amaçları (ille de) sizin canınızı yakmak değildir.
Çok basit olarak, medya bir iştir. Ürünü bilgi ve eğlencedir. Her üründe olduğu gibi, bir hammaddeye ihtiyaç vardır. Siz ve şirketiniz hammaddedir. Faaliyetlerinizin sağladığı hammaddeyi alıp insanların ilginç ve faydalı bulduğu veya insanların ilgilenmeleri gereken şeylere dönüştürebildikleri oranda siz araştırılmaya değersiniz.
Faydalı kural, eğer medyanın etrafta dolaşmasını istemiyorsanız, AT&T ve General Motors’un CEO’larını büyük eleştiri ve öfkeye maruz bırakan örneklerde olduğu gibi, toplu işten çıkarmaların açıklanmasını hemen takiben yönetim kurulunun size büyük bir zam vermesi gibi dikkat çekebilecek aptalca şeylerin olmasına izin vermeyin.
Daha da faydalı bir kural, Wall Street Journal’da birinci sayfa hikayesi olarak görmekten mutsuz olacağınız şeyler yapmamaya çalışın. Eğer bir hareket toplumun tahkikine dayanamayacaksa, o yapılmamalıdır. Eğer yapıldıysa, medyanın bunu fark eder etmez sizin canınızı yakmaya kalkışacağına dair bahse girebilirsiniz.
Haber medyası, herkes gibi başarmaya ve ilerlemeye çalışan, göreceli olarak normal insanların oluşturduğu bir meslektir. Onlar ne Tanrı’nın intikam kılıcıdır ne de kabul edilmiş akıl pınarıdır. Çoğu makul, sorumlu, ve kendi düşüncelerinde, adildir. Tabii bu alan da küstah, bencil ve kibirlilerden payını almıştır ve bazen tecrübesiz ve sorumsuz insanların eline korkulacak bir gücü kesinlikle verir, ama bir bütün olarak haber medyası sizin veya kurumunuzun başarılı veya başarısız olması konusunda kayıtsızdır.
Medyadaki iyiler sizin işinizi kavrayacak ve ne konuştuğunuzu anlayacak kadar zekidir. Eğitim düzeyleri genelde sizin ekibinizdeki çoğu eleman kadar iyidir ve IQ’ları da daha kötü değildir.
Çoğu kez iddia ve söylenti bassalar bile, söylentilerin akla yatkınlığını belirlemek için, onlara bilgiyi verenlerin güvenilirliklerini tetkik etmeye çalışırlar.
Maalesef kötü haber iyi haberden daha çok okunur, dolayısıyla daha çok tercih edilir. Ayrıca kötü haber iyi haberden daha kolay yazılır. Bunlara rağmen, eğer ortada anlatılacak olumlu bir hikaye ve onu yeterince destekleyecek kanıtlar varsa, bu en azından duyurulacak ve hatta makul bir şekilde vurgulanacaktır.
Kızınıza gelince, bırakın kendi kararını kendi versin.
THE CEO’S PLAYBOOK
Managing the Outside Forces that Shape Success
Ron RHODY
Academy Publishing 1999