Bu yazının önceki bölümlerini
- Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir?-1
- Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir?-2
- Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir?-3
- Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir?-4
- Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir?-5
- Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir?-6
- Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir?-7
- Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir?-8
- Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir?-9
başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Bilim İnsanı Gerçeği Söyleme Cesaretindedir
Bilim insanı her şeyden evvel gerçeği söyleme cesaretine sahip olmalıdır ve bilimdışı görüşlere karşı taviz vermemelidir. Tavizin verildiği yerde gerçek anlamda bilimden bahsetmek mümkün değildir. Bilim insanı tarafsız, bağımsız karar verebilen, gerektiğinde düşüncelerini mevcut anlayışla bağdaşıp bağdaşmadığına bakmaksızın açık, net ve özgürce ifade eden kişidir. Galile dünyanın evrenin merkezi olmadığını açıkladığı zaman o günkü yönetim ile ters düşmüştü. Çünkü o zamanki yönetim, yetkileri tanrıdan aldığını ileri sürüyordu ve dünyanın evrenin merkezi olduğu resmi olarak kabul görmüştü.
Kişisel amaçlar, yasaklar, ideoloji veya inanç uğruna var olan gerçek olguların ifadesi engelleniyorsa bilim insanı bu engellemelere karşı tavizkar olmamalı ve sessiz kalmamalıdır. Barbusse, “gerçeği söyleyenler hiçbir zaman susmak zorunda değildir” diyor. Moliere ise “Susan bir bilgin bir kelime söylemeyen aptaldan farksızdır” diyor.
Bilim adamı ilkeli ve dürüst yapısı ile doğru bildiğini basit güç odaklarının etkisinde kalmadan, statü, unvan, şan-şöhret ve makam peşinde koşmadan korkmadan açıklayabilmelidirler. Eğer bilim insanı olay karşısında bilimden yana tavrını koymuyorsa burada onun bilim insanlığından bahsetmek mümkün değildir. Bilim insanı, bilimden yana taraflı insandır. Çağına ve insanlığa karşı sorumludur. Isaac Newton bilim adamının cesaret örneğini şöyle açıklamaktadır. “Biz bilim adamları kumsalda çakıl taşları arayan çocuklar gibiyizdir. Eğer ben arkadaşlarımdan biraz daha fazla, biraz daha renkli toplayabildiysem, bunun nedeni dizlerime kadar suya girmeye cesaret edebilmiş olmamdır”.
Peki Bilim İnsanı Kim Değildir?
Soruyu bir de tersinden sorarsak bilim insanı kim değildir? Bilim insanı Bertrand Russell’ın belirttiği gibi ‘ben varsam her şey iyi, ben yoksam kötü diyen, ben merkezli, aç gözlü, çıkarı için kural tanımayan ve amaca ulaşmada her türlü yol mubahtır diyen kişi hiç değildir’. Uzun vadeli kamunun ortak çıkarlarını küçük çıkarları için kullanan (şana, şöhrete, makama ve unvan için genelin çıkarını çiğneyen) bilim adamı değildir. Bilim adamı görev adamı hiç değildir.
Yalnızca teksirdeki dersi anlatan, evden üniversiteye mekik dokuyan, kurumu salt işyeri gibi gören kişi hiç değildir. Bilim insanı ne salt öğretmendir ne de teknisyendir, ne başkasının kulu kölesi ne de efendisidir. Bilim insanı başkasının ders kitabından çeviri yaparak ders veren değil, birikimini ve tecrübesini dünya bilimi ile bütünleştirerek anlatan kişidir. Başkasının literatürü ile değil, kendi düşünce sistemi içerisinde geçirdiği doğruları öğrencileri ile paylaşan kişidir.
Bu yazının devamını Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir? – 11 başlığı altında okuyabilirsiniz.