Turk-internet.com tarafından düzenlenen, “İş Sürekliliği Stratejileri ve Felaket Planlaması” konulu konferansın son bölümünde, sponsor firmaların temsilcilerinin buluştuğu bir panel düzenlendi. Bu panelin yöneticisi Dr. Şeref Oğuz, panel ile ilgili Tercüman gazetesindeki köşesinde, “iş sürekliliğini dert edinenlerin, toplumu muhtemel krizlerde yönetecek olanlara örnek olmasını diliyorum” diyor.
Şeref Oğuz, bugün yayın hayatına yeniden katılan Tercüman gazetesindeki köşesini, 15 Ocak 2003 tarihinde yapılan, “İş Sürekliliği Stratejileri ve Felaket Planlaması” konferansına ayırdı. Konferansın son bölümünde, iş sürekliliğini sağlamak ve bundan ne anlaşıldığını tartışmak üzere bir araya gelen sponsor firmaların temsilcileri, Şeref Oğuz yönetiminde konuyu tartıştılar.
Oğuz, Türkiye’de yeni bir olgu gibi görünen “İş sürekliliği ve Felaket Planlaması” konusunun, 11 Eylül saldırılarından sonra “dünyada kaybedecek şeyi olan herkesin dikkate aldığı yeni bir olgu” olarak tanımlıyor. Krizlerin önemli olduğunu, “deprem sabahı hepimiz jeolog oluverdik” örneği ile dikkat çeken Oğuz, uzmanların işi sürekli kılabilmenin yollarını anlattıklarını vurguladı.
Oğuz köşesinde, turk-internet.com tarafından yapılan araştırmaya da dikkat çekiyor. Bu araştırmada, 4.3 milyar dolar tutarında “iş yapan” firmaların, felaket planlaması için sadece 12.3 milyon dolar, bir başka ifade ile yüzde 0.3 oranında harcama yaptığı açıklanıyordu. Oğuz, bu rakamların “yeterli” olmadığını şu sözlerle anlatıyor:
“İş sürekliliğinden söz ediyoruz. Felaket yönetimi kavramından, veri depolamaya kadar çok farklı algılanabilen yeni bir kavram…Bir Arap atasözü, “gözyaşı dökülmeden büyük işler başarılamaz” der. Ama işimizi sürekli kılmak ve felaket gelmeden önce tedbir almakta bir üst akıl gerektirir.”
İş sürekliliği ve felaket planlaması, tüm dünyanın bilgi ve emek birikimini ileriye taşıyacak olguyu anlatıyor. Felaketlerin her zamankinden daha yakın hale geldiği yaşadığımız koşullarda, dünya tedbirini alırken, Türkiye’nin özel ve kamu sektörüyle bu konuya duyarsız kalmamasını diliyoruz.