‘Çevik işletmelerin’ ihtiyaçlarını karşılayabilmek için BT departmanları daha büyük miktarlarda veri işlemek zorunda kalacak. Fakat bunu etkili ve yeterli bir şekilde yapabilmek için, BT her zamankinden daha fazla otomasyona ihtiyaç duyacak.
Değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğunu biliyorsunuz. Özellikle de iş dünyasında. Ve, iş dünyasının döngü hızı arttıkça, organizasyonların ani Pazar değişiklikleri, yeni rekabet ortamları, değişen müşteri davranışları, artan birleşmeler ve şirket satın alımları ve hızla gelişen teknoloji ve standartlar karşısında her geçen gün daha fazla çevik olması gerekiyor.
Çeviklik, iş süreçlerini ve kurallarını daha sık değiştirmeyi ve devamlı yeni bilgi türleri bulup yeni ve karmaşık bilgi kombinasyonlarını işlemeyi gerektirir. Bunlara ana bilgisayarlardaki, eski uygulamalardaki ve metadatalardaki hali hazırda var olan işletme bilgileri de dahildir. Buna ek olarak tedarikçi, sektörel ve müşteri verileri formunda benzersiz bir veri akışı da göz önünde bulundurulması gereken konular arasında.
Yeni veri toplama teknolojileri daha da gelişmekte. Web hizmetleri, işletme dışındaki bilgileri toplama kapasitemizi çok büyük ölçüde geliştirdi. Radyo Frekans Tanımlama (RFID) denemeleri de büyük miktarlarda verinin eş zamanlı olarak alınıp, süzülüp, değiştirilerek çözümlenmesi gerekeceğinin sinyallerini veriyor.
Değişikliklere ayak uydurmak
Problem şu: BT gitgide karmaşıklaşıyor ve bu, işletmelerin ayak uydurma olanaklarından daha hızlı gerçekleşiyor. Şimdi şirketlerin değerlendirmeleri gereken çok daha fazla bilgi kaynakları var, daha fazla veriyi entegre etmek zorundalar, ve giderek artan sayıda insan daha değişik bilgi türlerini (daha hızlı, daha iyi ve daha ucuza) talep ediyor.
BT departmanları şimdiden tepki vermek zorunda kaldılar. Bilgi koşullarındaki değişiklikler, gereksinimler ve ortamlar çok hızlı değişiyor ve kaynaklar genelde, işletmelerin bu duruma hemen ayak uyduramayacağı kadar sınırlı oluyor. BT departmanları yükü sadece hali hazırdaki sistemlere aktarabiliyor ve insanlar sadece yol gösterebiliyor.
BT departmanları işi etkili ve verimli bir şekilde yapabilecek yazılımlara ihtiyaç duyuyor. Sadece insanların daha üst seviye işleri yapabilmesi yeterli değil, yazılımlar aynı zamanda maliyetleri azaltmalı, daha güvenilir ve daha uyumlu olmalılar.
‘Akıllı’ olmak
Bu büyüyen endişeye dikkat çekmek için, geliştirmeciler yeni nesil bilgi altyapılarına odaklanıyorlar. Bunların temelde akıllı olması gerekiyor. Bu yeni teknoloji sisteme nasıl verimli bir şekilde uyum sağlayacağını ‘anlayacak’ ve gerekli ayarları otomatik olarak yapacak ve bu şekilde, insanlar tarafından ayarlanması gereken altyapılara oranla çok daha hızlı bir biçimde çalışacak.
Sonuç olarak, daha az sistem ve çözüm çökecek veya gereksiz yere yavaşlayacak. Ve artık değişiklikler sistemler, kullanıcılar, zaman sermayesi ve kişisel bütçeler üzerinde daha az büyük etkiler oluşturacak. Değişim işletme içinde dönüp duracak fakat altyapı bu bilgi talebi, platformlar, standartlar ve kullanıcılar açısından oluşacak değişikliklere otomatik ayak uyduracak.
Buna ek olarak, yeni nesil altyapılar zamanla öğrenme yeteneğine de sahip olacak. Bu, onların optimal performanslarını açığa çıkartmalarını sağlayacak ve işletmenin çevikliğini zaman içinde arttıracak.
Yazının devamını Şirketlerde Bilgi Teknolojilerinin Geleceği – 2 başlığı altında okuyabilirsiniz.