16 ekim – 28 kasım arasında 45 gün süren Türk Telekom grevi sırasında “”Kim Kazandı” başlıklı bir yazım yayınlanmış ve arkasından bu yazıya “Türkiye Haber İş Sendikası bir cevap gelmişti. Okuyucularım bilir*, iş hayatında kazandığım bir birikim var. Bu birikimi, kendime saklamayı değil, belki bazı kişilere bir takım yollar gösterir diye paylaşmayı istiyorum.
Yazdığım yazı kendi penceremden gördüklerimle ilgiliydi ama bu arada önemli bazı noktalara da parmak basıyordum. Bu açıdan Türkiye Haber İş Sendikası Başkanı Sayın Ali Akcan’ın “Türk Telekom Grevinde Kim Kazandı?” başlıklı makalem ile ilgili olarak gönderdiği cevabı memnuniyetle karşıladım. Birikimlerin karşılıklı tartışılması benim açımdan iyi bir şey. Ortaya koyduğumuz görüşlerimize eleştiri getirilmesi, bu güne kadar yaşamadığımız, ancak gelecekte yaşayabileceğimiz olumsuzlukları yaşamamamızı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Bu nedenle ilgilerine teşekkür ediyorum.
Ancak cevaptan aldığım izlenim, bazı noktaların iyi anlaşılmadığı ya da belki bilgi eksiği olduğu şeklinde. Bu nedenle de bu noktaları açıklığa kavuşturmak istiyorum. Yazıyı aslında grevin son günlerinde yazmıştım ama o hengamede yayınlanması yerine, daha iyi anlaşılabileceği bir dönemde yayınlanması uygun bulundu. Bunu da not etmek isterim.
İlgili yazıda “Unvan yükselmesi” konusunda, sadece 7.Dönem Toplu İş Sözleşmesindeki anlaşmazlık noktalarından birisinin çözümüne işaret edilmişti. Şöyle ki; Türk Telekom’da 10 yıldan beri unvan yükselmesinin yapılmadığı ve İş mevzuatının uygulanmaya başlanıldığı 2000 yılından 6.Dönem Toplu İş Sözleşmesine kadar geçen süreçte unvan yükselmesi yapılmış olsaydı, bu gün Kapsam Dışı Personel sayısının daha fazla olacağına işaret edilmişti.
Keza, 6.Dönem Toplu İş Sözleşmesi imzalandıktan sonra da, Türk Telekom’un özellikle ilçelerde bulunan personelden Birim Sorumlusu olarak 1 kişiyi Kapsam Dışı personel olarak görevlendirmesi mümkün iken bu yönde de işlem yapmayarak Kapsam Dışı personel sayısının arttırılması yönünde bir çalışmaya gerek duymadığını görmekteyiz.
Bir başka husus; 7.Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin devam ettiği sırada Türk Telekom 400 ile 500 civarında 2.Tip personeli Devlet Personel Başkanlığına (Havuza) bildirmesi suretiyle, bana göre kendisini şirket personeli olarak gören sendikalı kapsam işçilerle yoluna devam etmek istediğini ve onlara güvendiğinin mesajını vermiştir.
Grev dışında kalacak personelin belirlenmesinde sendikanın taleplerinin dikkate alındığı şeklindeki değerlendirme de gayet doğrudur ve eleştirilmesi anlamsızdır. Bu konuda gerçekten Türk Telekom’un sendikanın isteklerini dikkate aldığını düşünmekteyim. Şayet öyle olmasaydı bu gün çalışan müşteri sayısı 150.000 nin üzerinde olan ve merkez ilçe hariç 9 ilçesi olan bir ilimizde (ismi bizde saklı) Grev ve Lokavt Kanunu gereğince greve katılamayacak personel sayısını sadece 2 kişi olarak belirlemezdi. Hal böyle iken orta büyüklükteki bir ilde 2 kişinin greve katılamayacak personel olarak belirlenmesi söylediklerimi çok açık bir şekilde doğrulamaktadır.
Tüm bu hususlardan benim anladığım, Türk Telekom’un Toplu Sözleşme görüşmelerinin mutlaka anlaşma ile çözüleceğine inanmış olmasıdır. Yoksa elindeki imkanları daha iyi kullanırdı.