Türkiye Lockheed Martin Aeronautics tarafından geliştirilen ve bütün dünyada yankı uyandıran gelecek nesil savaş uçağı Joint Strike Fighter (JSF Müşterek Savaş Uçağı) projesine katıldı. Bugün imzalanan anlaşmayla Türkiye, Lockheed Martin tarafından geliştirilen F-35 JSF programının 7. uluslararası katılımcısı oldu. Türkiye projeye 175 milyon dolarla katılacak.
Sistem Geliştirme ve Demonstrasyon Aşamasının ilk uçuşu 40 ay içinde gerçekleştirilecek. Türkiye bu süre içinde diğer ülkelerle birlikte çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürecek. Programa katılım sağlayacak gerek Amerikan gerekse uluslararası şirketler, ülkelerinin yaptığı yatırımlara bakmaksızın verdikleri hizmet, ürün kalitesine ve fiyatına göre seçilecekler.
JSF’te uluslararası katılımcı sayısı 7’ye yükseldi
Türkiye’nin bugün JSF programına katılımıyla birlikte uluslararası katılımcı sayısı 7’ye yükseldi. Programa daha önce İngiltere, İtalya, Hollanda, Kanada, Danimarka ve Norveç katılmıştı. Avustralya da programa katılmak istediğini açıkladı.
Lockheed Martin Aeronautics tarafından yürütülen “Sistem Geliştirme ve Demonstrasyon Aşaması”na katılan bu ülkeler, görünmezlik özelliğine sahip olan süpersonik F-35 JSF uçaklarının tasarımını ihtiyaçları doğrultusunda etkileyip program dahilinde bazı öneriler getirebilecekleri gibi, bazı parçaları ve sistemleri de sağlayabilecekler.
JSF Programı Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Tom Burbage, “Türkiye hükümeti ve havacılık sanayi ile F-16 programından kaynaklanan ve uzun süredir devam eden başarılı bir ilişkimiz var. Bu işbirliğinin F-35 programı ile devam edecek olmasından dolayı çok mutluyuz. Türkiye’nin JSF ekibine katılması bizim için çok önemli.” dedi.
Lockheed Martin hakkında
Lockheed Martin Corporation’un bir bölümü olan Lockheed Martin Aeronautics Company askeri uçak ve ilgili teknolojilerin tasarım, geliştirme, sistem entegrasyonu, üretim ve desteği konusunda dünya lideri konumundadır. Müşterileri Amerikan askeri servislerinden ve dünyadaki müttefik ülkelerden oluşmaktadır. Başlıca ürünleri F-16, F-22, F-35 JSF, F-117, C-5, C-27J, C-130, P-3 ve U-2’den oluşmaktadır. Dünya çapında 125.000 çalışanı bulunan Lockheed Martin’in 2001 yılı satışlarının tutarı $24 milyar dolardır.
Joint Strike Fighter Programı’nın Tarihçesi
Amerikan hükümetinin sponsorluğunda yürütülen ve tüm dünyada yankı uyandıran, geleceğin savaş uçağı Joint Strike Fighter (JSF- Müşterek Savaş Uçağı) Programı, dünya çapında 5 bin adede ulaşacağı düşünülen potansiyel uçak satışıyla, jet tarihinin en büyük askeri projesi olmak üzere planlanmıştır.
Görünmezlik ve sesten hızlı uçma özelliklerine sahip çok rollü savaş uçağı Joint Strike Fighter, birçok vuruş ve avcı uçağının yerini alacak şekilde dizayn edilmektedir. Amerikan hükümetinin yeni nesil dönüşümlü silah isteğini karşılamak üzere tasarlanan uçakların belirli-değiştirilemez özellikleri olacağı gibi, müşterilerin özel ihtiyaçlarına uygun çözümler de sunulacak.
Tek motorlu JSF, üç farklı versiyonda imal edilecek: Hava Kuvvetleri için imal edilen konvansiyonel kalkış-iniş (CTOL) gerçekleştiren versiyonu, Deniz Kuvvetleri için üretilen uçak nakliye (CV) versiyonu, Deniz Piyadeleri için üretilen kısa kalkış-dikey iniş (STOVL*) yapabilen versiyonu…
JSF ihalesi 26 Ekim 2001 tarihinde sonuçlanmıştı!
1994 yılında dizayn ve araştırma çalışmaları başlayan JSF Programı’nın; konsept geliştirme aşamasını yürütmek üzere 1996 yılında Lockheed Martin ve Boeing müteahhit firma olarak seçildiler. Dünyanın en büyük ve en pahalı askeri ihalesi niteliğinde olan JSF’in ihalesi ise, bütün test uçuşları tamamlandıktan sonra, 26 Ekim 2001 tarihinde Amerikan Hükümeti tarafından sonuçlandırıldı ve 200 milyon dolar değerindeki ihaleyi Lockheed Martin kazandı.
İhaleden sonra, 10 yıl sürecek “Sistem Geliştirme ve Demonstrasyon Aşaması” başladı. Bu aşama boyunca 22 adet uçak üretilecek, ilk test uçuşu ise 48 ay içinde gerçekleştirilecek. İlk Joint Strike Fighter uçağı ise 2008 yılında teslim edilecek.
Joint Strike Fighter yeni nesil savaş uçakları, A-10, AV-8B Harrier, F-16, F/A-18 tipi uçakların yerini alacak şekilde tasarlanmakta. Lockheed Martin, JSF’i başlıca ortakları Northrop Grumman ve BEA Systems ile geliştiriyor. Pratt&Whitney ile General Electric ise iki tane ayrı, ancak birbirinin yerine geçebilen itici güç sistemini geliştiriyor. Lockheed Martin Aeronautics tarafından yönetilen uluslararası ekip, ABD ve müttefikleri için en az 3000 adet JSF üretecek.
* STOVL (Short-Takeoff/Vertical Landing) Sistemi Nedir?
JSF X-35B’in, Pratt & Whitney JSF 119-611 motorundaki kaldırma şaftı, STOVL işlemlerinde soğuk hava kalkış gücü sağlayan ve ters yönde dönen kalkış pervanesi haline gelen eşsiz bir itiş sistemine sahip. Her türlü güç ayarında debriyaj ile çalıştırılabilen Rolls-Royce pervanesi, arka kanalla ve aynı taraftaki kanat altı kontrol kapakçıklarıyla uyum içinde çalışıyor ve uçağa yaklaşık 18.000 kilogram dikey güç sağlıyor. Pervane, motorun gücünü artırdığından, motor daha az ısınıyor ve daha sessiz çalışıyor. Bu da uçağın güvenilirliği ve uzun ömürlülüğünü artırıyor. Kaldırma pervanesi motorun itiş gücünü 4.500 kilogram kadar artıran bir itiş sistemi sağlıyor.