Yapay zeka (YZ) yasal yollarla düzenlenmeli mi ya da etkin bir yasal düzenleme yapmak mümkün mü tartışmaları süredursun, dünya genelinde her geçen gün yeni bir düzenleme karşımıza çıkıyor. 24 Haziran 2024 itibariyle ülkemizde de bir Yapay Zeka Kanun Teklifi meclise sunulmuş durumda. YZ sistemlerinin etik, adil ve güvenli kullanımını düzenlemeyi amaçlayan bu taslak metin girişteki teorik tartışmadan bağımsız olarak şüphesiz önemli bir adım. Bununla birlikte, son ikisi yürütme ve yürürlük olmak üzere toplam 8 maddeden oluşan metnin bu haliyle mevcut ve beklenen sorunları çözmekten oldukça uzak olduğunu ve aceleye getirilmiş olduğu izlenimini verdiğini söylemek yanlış olmaz. Hem gerekçe, hem de kanun metninin kompakt yapısından kanun hükümlerinin ikincil düzenlemelerle detaylandırılmasının amaçlandığı anlaşılıyor ama bu düzenlemelerin ana çerçevesinin çizilip çizilmediği ve uygulamanın tam olarak nasıl gerçekleşeceği, başta kamu kurumları arasındaki yetki paylaşımı olmak üzere tartışmaya açık ve izaha muhtaç.
Bu noktada AB tam üyelik adayı ve Avrupa Konseyi (AK) üyesi olan Türkiye için AB Yapay Zeka Kanunu ve AK Yapay Zeka Çerçeve Sözleşmesi ile karşılaştırma yapmak kaçınılmaz. YZ düzenlemeleri arasında öncül ve halihazırda uluslararası standartları belirleyen bu iki belge ile birlikte incelendiğinde TBMM’ye sunulan teklifin geliştirilebileceği pek çok alan var:
İnsan Etkinliği ve Denetimi
Hem AB YZ Kanunu hem de AK Çerçeve Sözleşmesi’nin temel ilkelerinden biri olan insan etkinliği ve denetimi insanların YZ sistemleri üzerinde kontrol sahibi olmasını ve gerekli olduğunda müdahale edebilmesini garanti altına alıyor. YZ Kanun Teklifi ise hesap verebilirlik ve güvenlik vurgusu yapmakla birlikte, insan denetimi sağlayan açık hükümlerden yoksun. Bu eksiklik, otonom YZ işlemlerinin kontrol altında tutulması ve insan haklarının korunması açısından pratikte önemli bir risk yaratıyor.
Teknik Sağlamlık ve Güvenlik
AB YZ Kanunu, YZ sistemlerin olası hatalarını önlemek ve riskleri en aza indirmek için teknik olarak güvenilir, sağlam ve güvenli olmasını zorunlu kılıyor. AK Çerçeve Sözleşmesi de benzer şekilde YZ sistemlerinin güvenilirliğini ve sağlamlığını teşvik ediyor. YZ Kanun Teklifi’nde ise güvenlik konusuna değinilse de YZ sistemlerinin teknik güvenilirliği ve sağlamlığına yönelik detaylı şartlara yer verilmemiş olduğunu görüyoruz. Bu unsurların dahil edilmesi, Türkiye’de devreye alınacak YZ sistemlerinin sağlam ve güvenli olmasını sağlayarak hata/arıza riskini azaltacaktır.
Veri Yönetişimi ve Gizlilik
Güçlü veri yönetişimi ve gizlilik koruması, AB YZ Kanunu’nun köşe taşlarından biri olarak veri kalitesi, bütünlüğü ve gizliliğine vurgu yapıyor. AK Çerçeve Sözleşmesi de kişisel verilerin ve gizlilik haklarının korunmasının önemini vurgulayarak uluslararası insan hakları standartlarıyla uyumu amaçlıyor. YZ Kanun Teklifi ise kişisel veri korumasından bahsetmekle birlikte, kapsamlı bir veri yönetişimi çerçevesine yer vermiyor. Bu eksiklik, YZ sistemleri ile bağlantılı kişisel verilerin korunması ve YZ teknolojilerine olan kamu güveninin inşasını güçleştirecektir.
Risk Yönetimi
Hem AB hem de AK, YZ düzenlemelerinde etkin risk yönetimini merkeze almış durumda. AB YZ Kanunu, özellikle yüksek riskli YZ sistemleri için risk değerlendirmesi, azaltılması ve sürekli izleme gibi yapılandırılmış bir risk yönetimi çerçevesi sunuyor. AK Çerçeve Sözleşmesi de risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve azaltılması için kapsamlı önlemler içeriyor. YZ Kanun Teklifi risk değerlendirmesinden bahsetse de yapılandırılmış, ayrıntılı bir risk yönetimi çerçevesi sunmaktan çok uzak. Bu eksikliğin giderilmesi, YZ sistemleriyle ilişkili potansiyel risklerin sistematik olarak belirlenmesini ve etkilerinin azaltılmasını sağlayacaktır.
Şeffaflık ve Belgeleme
Şeffaflık, AB YZ Kanunu’nun ana ilkelerinden biri olarak YZ operasyonları hakkında ayrıntılı belgeleme ve açık iletişimi öngörüyor. AK Çerçeve Sözleşmesi de hesap verebilirliği sağlamak için şeffaflığın önemini vurguluyor. YZ Kanun Teklifi şeffaflık ilkesine yer vermekle birlikte, kapsamlı belgeleme ve özellikle de kamu şeffaflığı için özel şartları düzenlemiyor. YZ operasyonlarının tüm paydaşlar için daha anlaşılır ve kamu açısından da hesap verebilir hale gelmesi için bu şartların metne mutlaka dahil edilmesi gerekli.
Ayrımcılık Yasağı ve Adalet
Ayrımcılığı önlemek ve adaleti sağlamak hem AB hem de AK düzenlemelerinin temel ilkeleri arasında olup, her iki belgede de YZ sistemlerinin önyargılar veya adalete aykırı uygulamalarını engellemek için çeşitli tedbirler öngörüyor. YZ Kanun Teklifi adalet ve ayrımcılık yasağı ilkelerine genel hatlarıyla değinse de bu ilkeleri uygulamak ve güvence altına almak için ayrıntılı önlemler sunmuyor. Önyargıları engellemeyi, eşit ve adil uygulama sağlamayı hedefleyen hükümleri güçlendirmek, toplumun YZ teknolojilerine olan güvenini artıracaktır.
Kamuoyuna Danışma ve Paydaş Katılımı
AB YZ Kanunu, YZ yaşam döngüsü boyunca kamuoyuna danışma ve paydaş katılımını teşvik ediyor. AK Çerçeve Sözleşmesi de YZ ile ilgili konularda kamusal tartışmaların ve çok paydaşlı danışma süreçlerinin önemini vurguluyor. YZ Kanun Teklifi ise -ülkemizde maalesef alışılageldiği üzere- kamuoyunun görüşünün alınması veya paydaş katılımı mekanizmalarından bahsetmiyor. Bu tür mekanizmaların anlamlı ve etkin bir şekilde sürece dahil edilmesi, YZ sistemlerinin geliştirilmesi ve uygulanmasında farklı perspektiflerin dikkate alınmasını sağlayacak ve daha kapsayıcı ve toplum genelinde kabul edilen düzenlemelere yol açacaktır.
Uluslararası İşbirliği
YZ düzenlemelerinde tutarlılığı ve ortak standartları sağlamak için hem AB hem de AK YZ düzenlemelerinde uluslararası işbirliği önemle vurgulanıyor. YZ Kanun Teklifi ise uluslararası işbirliği ve küresel YZ düzenleyici standartlarla uyum sağlamaya yönelik herhangi bir hüküm içermiyor. Uluslararası işbirliği hükümlerinin eklenmesi, sınıraşırı nitelik ve etki alanına sahip olan YZ teknolojileri bakımından hem en iyi uygulamaların paylaşılmasını ve hem de YZ yönetişiminin küresel standartlarla uyumlu hale getirilmesini kolaylaştıracaktır.
Dijital Okuryazarlık ve Beceriler
AB YZ Kanunu, YZ sistemleri ile etkin etkileşimi sağlamak için dijital becerilerin ve okuryazarlığın geliştirilmesini destekliyor. AK Çerçeve Sözleşmesi de toplumun tüm kesimlerinde dijital okuryazarlığın ve becerilerin teşvik edilmesini öneriyor. YZ Kanun Teklifi’nin ise YZ teknolojileri ile ilgili dijital okuryazarlık ve becerilerin artırılmasına yönelik hükümler içermediğini görüyoruz. Dijital okuryazarlığı teşvik etmek, bireylerin YZ teknolojileriyle daha etkili ve sorumlu bir şekilde etkileşime girmelerini sağlayacaktır.
Başvuru Yolları ve Usuli Güvenceler
Hem AB YZ Kanunu hem de AK Çerçeve Sözleşmesi, oldukça detaylı hükümlerle YZ kararlarından etkilenen bireyler için açık başvuru yolları ve usuli güvenceler sağlıyor. YZ Kanun Teklifi ise hesap verebilirlik ve ihlaller için cezaları öngörmekle birlikte, başvuru yolları ve usuli güvencelere yer vermiyor. Açık ve kullanıcı dostu başvuru yolları ve usuli güvence mekanizmalarının eklenmesi, YZ ile ilgili zarara uğrayan bireylerin adalete ve telafiye erişimini sağlayacaktır.
Kuşkusuz bu başlıklar TBMM’de hem komisyon hem de genel kurul görüşmelerinde tartışılacak, çeşitli konferanslar ve akademik çalışmalara konu olacaktır. Karşılaştırma için temel alınan belgelerden biri olan ve yüzlerce sayfalık son derece detaylı düzenlemeler içeren AB YZ Kanunu’nun bile hem yapılış süreci hem de uygulanması bakımından çokça eleştirildiği dikkate alınırsa, bu alanda yapılacak hukuki düzenlemelerin dört dörtlük olmasını beklemek gerçekçi değil. Aslında bu süreç fazlasıyla kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelerin ilk zaman sancılarını hatırlatıyor. GDPR gibi etkin ve kapsamlı düzenlemelerin ve bunların ilham verdiği modern veri koruma yönetişimi sistemlerinin olgunlaşmasının onyıllar aldığı düşünülünce, en sofistike yasa koyucuların bile baş döndürücü bir hızla gelişen YZ teknolojilerinin hep gerisinde kalması son derece olası. Teknolojiye dayanıklı ve uygulanabilir YZ düzenlemeleri ancak hem ulusal hem de uluslararası alanda işbirliği ve çok paydaşlılık ilkelerini benimseyerek mümkün.