İş yazılımları alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden SAP, sürdürülebilir büyüme ve operasyonel mükemmelliğe ulaşmak isteyen şirketlerin yapmaları gereken çalışmaları Tedarik Zinciri, Tedarikçi İlişkileri ve Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi etkinliğinde gündeme getirdi.
İstanbul Swissotel’de gerçekleştirilen etkinlikte, günden güne değişen iş dünyasında firmaların yeni ürün, pazar ve müşteri koşullarına hızlı ve güvenilir şekilde nasıl uyum sağlayacakları aktarıldı. SAP SCM-SRM-PLM 2010 etkinliğinde, firmaların nakliye süreçlerini baştan sona yönetmelerini ve optimize etmelerini sağlayan Nakliye Yönetimi, yeni ürün/iş geliştirme konularını yürütmelerini sağlayan Proje ve Portföy Yönetimi ve yazılı sözleşmelerin satın alma ve hukuk süreçleriyle bütünleşik olarak takibini sağlayan Sözleşme Yaşam Döngüsü Yönetimi gibi yeni ürünlerin tanıtımı yapıldı.
Şirketlerin, hedeflerine ulaşmak için inovasyon, verimlilik ve sürdürülebilirlik kavramlarına ağırlık vermeleri gereğine işaret eden SAP Türkiye’nin, Operasyonlardan Sorumlu Başkanı Uğur Candan, geleceği gören, bu doğrultuda hareket eden firmaların her türlü ortamda ayakta kalacaklarını söyledi.
Türkiye’nin, dünya ölçeğinde dikkati çeken bir pazar halini aldığını belirten Candan, turk-internet.com’a şu açıklamayı yaptı:
Türkiye, SAP için, BRIC olarak bilinen 4 ülkenin dışında, yine bu çerçevede değerlendirilen ülkeler arasına girdi. SAP Co-CEO’su Bill McDermott, geçtiğimiz yılbaşında yaptığı açıklamada pazarımın içerisinde pazar yaratmak istediğini açıklamıştı. McDermott’un, kastettiği hızlı büyüyen pazarlar arasında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Türkiye yer alıyor.
Böylelikle, dünyanın en hızlı büyüyen BRIC ülke sayısı 6’ya çıkmış oluyor. SAP, bu hedefini sene başında onayladı. SAP’nin, en büyük bölgesel toplantısında şirketin Co-CEO’su CNN ve Bloomberg’e bundan bahsetti. Spontane bir biçimde bunun dünyaya ifade edilmesi Türkiye açısından son derece önemli ve dikkat çekici bir olay. 97 binin üzerinde kurumsal müşterimizin olduğu düşünülecek olursa bunun önemi çok daha iyi anlaşılacaktır. Bu, Türkiye’nin marka değerine katkı sağlaması açısından ayrı bir önem arz ediyor.
Dünyanın, hemen her yanında bir çeşit daralma yaşanırken Türkiye’de son 9 yılda, bileşik büyüme göstergesi yüzde 22. Bir, iki yıl değil, tam 9 yıldır devam eden bir performans. Dolayısıyla, adamlar Türkiye’nin bu alanda rüştünü isbat ettiğini doğruluyorlar. Bunu gören rakiplerimiz de dahil her kes Türkiye’nin yatırım yapılması gereken bir pazar olduğuna kanaat getiriyorlar. Bu şekilde 10 tane ülke yok. Hepsi toplam 6 ülke ve Türkiye bunlardan biri. Bu çok önemli.”