Sayın okuyucular, Telekomunikasyon sektörü, 2000 yılından itibaren önemli bir vergi toplama merkezi haline geldi. Depremden sonra “geçici süre” ile çıkartılan cep telefonu vergileri kalıcı hale geldi. (Zaten ne zaman geçici vergi istenirse korkarim. Geçmiş iktidarlarda geçici süre ile vergi topladilar, sonra çoğu kalıcı oldu).
Cep Telefonu şirketleri şikayet edip “biz vergi ödeyip telefon konuşmalarını pahalıya satıyoruz. Halbuki Türk Telekom’da böyle bir vergi olmadığından çok ucuz satılıyor. Bize haksızlık yapılıyor” deyince, Devletimiz hemen Türk Telekom konuşmalarına da %15 hazine payı adı altında bir vergi (!?) koyuverdi. Böylece her alo dediğimizde KDV, ÖTV, ÖİV ve/veya Hazine Payı yaratır olduk.
Sektörden alınan vergiler (herşeyiyile düşünürseniz) %80 seviyesine çıktı. Şimdiye kadar her birinin özel imtiyazları olan telefon şirketleri (Türk Telekom ve GSM şirketleri) fiyatlarını istedikleri yükseklikte ayarlayabildiğinden her biri bu yüksek vergilere rağmen kar ettiler. Ancak artık sektöe yeni giren UMTH şirketleri yüzünden rekabet daha da kızışacak. Artık fiyatlama çok kritik hale gelecek.
Ortama yeni giren UMTH şirketleri ise daha önce çıkarılan Özel İletişim vergisi (%15—GSM konuşmalarının toplamı üzerinden) ve Hazine payı (%15-Telefon konuşmalarının toplamı üzerinden) gibi vergilere tabi olmayacaklar. Çünkü bu vergi kanunları daha önce çıkartıldı ve yeni duruma adapte edilebilecek gibi görülmüyorlar. Bu durumda Devletimiz vergi geliri kaybedecek gibi görünüyor. Tabii bu yeni farkedildi (4 aylık bekleme süresinde pek bir çalışma yapılmamış anlaşılan) ve bildiğimiz kadarı ile Ulaştırma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile beraber yeni bir kanun hazırlıyorlarmış. UMTH konuşmalarından da ÖİV (%15 herhalde) alınacakmış.
Sayın Okurlar, UMTH ile hem telekomünikasyon sektörüne ve hem de reel sektörlere yeni bir hareket getirmek imkanı vardır. Böyle önemli bir başlangıç aşamasında yaratılacak katma değer, yeni iş gücü ve bir sektörün ayağa kalkması, sadece “aman vergi kaybı olmasın” endişesi ile güdük başlangıç yapma zorunda kalacak.
Sayın Bakanlar, Bürokratlar, bırakınız sektör bir yıl çalışsın, belli bir yere gelsin, yatırımlarını, istihdamını yapsın. Siz ilerde para kazanan sektöre nasıl olsa vergi koyma yolunu bulursunuz. Böylece gelecek yılın bütçesinde doğru tahmin edebileceğiniz vergi rakamları yerleştirebilirsiniz. Aksi takdirde korkarım hem vergi kaybı olur, hem de istenen yarar sağlanamaz.
Bu şartlarda özellikle TT Genel Müdür yardımcılarının açıklamaları dikkate alınmalıdır. Mehmet Toros; ‘Önümüzdeki yıl Telekom’u yeni bir imajla göreceksiniz, müşteri yılı olacak. Hizmetler müşteri odaklı yapılacak’ dedi. Celalettin Dinçer, Telekom piyasası için önemli yatırımlar yapan büyük holdinglerin hayal kırıklığına uğrayabilecekleri uyarısında bulundu. Özellikle yeni tarife düzenlemesi sonrasında kar marjlarının azalacağını bunun da yeni aktörleri etkileyeceğini kaydetti. (Bkz : Akşam Gazetesi – İsmail Küçükkaya haberi)
Bu açıklamalarda Türk Telekom’un yakın gelecekte ne yapacağının izleri vardır. Müjdeler olsun Türk Telekom fiyatları indirecek. Artık şehirler arası ve milletler arası konuşmaları Türk Telekom’un şu andaki tarifesinin yarısı oranında Türk Telekom’a bağlı telefonlarınızdan yapabileceksiniz.
Ancak sakın ola şehir içi tarifenin azalacağını düşünmeyin. Şu anda dakikası 72.000 TL olan bu tarifenin 144.000 TL olmasına ise hiç şaşırmayın. Çünkü UMTH lisansında şehiriçi arama yapmak yok. E tabii “rekabet yoksa zam yap, rekabet varsa fiyat düşür” işlemeye başlayacak.
Sevgili okurlar, Türk Telekom henüz dersini iyi çalışmamış. Rekabettten anladığı sadece haksız rekabet. Bu anlayışını ISS’lere 2001’de uyguladı, sadece 1 milyon USD ceza aldı. Bakalım UMTH şirkelerine yapacağı haksız rekabetten ne ceza alacak.
Verilen cezalar da durum ise komik. Devlet şirketine rekabet ihlali cezası kesen Rekabet Kurumu alınan parayı kanunu gereği hazineye devrediyor. Yani devlet kendine ceza verdiğinde bir cebinden alıp öbür cebine koyuyor. Eğer devlete verilen cezalar, ceza alan şirketin yönetimine rücü etmezse, devlet şirketlerinden rekabet açısından korunmamız ALLAH’a kaldı.