Birleşmiş Milletler Dünya Su Kalkınma Raporu’na göre, bugün dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde yaklaşık 1 milyar insan su kıtlığıyla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Bu sayınınsa önümüzdeki 30 yıl içinde 2,4 milyara ulaşması bekleniyor. Bu noktada Dünya Su Stresi Haritası’nda belirtildiği üzere, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde Türkiye, 2040 yılında en yüksek kuraklık riski barındıran ikinci kategorideki ülkeler arasında gösteriliyor. Bununla birlikte, Türkiye’deki kullanılabilir su miktarı da son iki yılda yüzde 10 azalırken; Türkiye için bu önemli risk karşısında şirketlerin, mümkün olan tüm iş süreçlerinde çevre dostu ve enerji tasarruflu uygulamaları benimsemesi son derece kritik bir önem taşıyor.
1997’den bu yana her yıl 22 Mart’ta kutlanan Dünya Su Günü’nde özellikle çiftçilerin, yaşamın kaynağı olan su ve doğal kaynakları doğru ve zamanında kullanmasının su tüketiminde hayati bir değer taşıdığına dikkat çekilirken, Vodafone Business, bu alanda çiftçilere sunmuş olduğu inovatif çözümlerle önemli seviyelerde verimlilik ve tasarruf sağlıyor. Dijital ve Akıllı Tarım çözümleriyle Vodafone Business, bu sayede dünyamızın geleceği için de çalışmalarına devam ediyor.
“IoT ve bulut tabanlı çözümler, verimlilikle birlikte sudan da tasarruf etme imkânı sağlıyor”
Bu yıl Dünya Su Günü vesilesiyle açıklamalarda bulunan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu; iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki stresi her geçen gün daha da artırdığını dile getirirken, su kıtlığını hafifletmek ve suyla bağlantılı ekosistemleri korumak adına hepimize önemli görevler düştüğünün kaydetti. Başta tarım olmak üzere sanayi ve evsel kullanım ihtiyaçları doğrultusunda su kullanımının önümüzdeki dönemde daha da artacağına vurgu yapan Kestioğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Geleneksel yöntemlerle yapılan çiftçilikte çok daha fazla su, gübre, mazot ve başka kaynaklar harcanıyor. Bu durum da maliyetleri artırıyor. Vodafone Business’ın sunduğu Dijital Tarım İstasyonu çözümleri ise doğru anda doğru sulama önerisi sayesinde suyun gereğinden fazla kullanılmasının önüne geçerek su kaynaklarının korunmasını sağlıyor. Havanın ve toprağın nemini ölçen, ne zaman yağmur yağacağını veya kuvvetli rüzgâr çıkacağını önceden haber veren çözümlerimiz sayesinde, çiftçiler daha dengeli sulama yaparak kaynakları daha verimli kullanma imkânı buluyor.
Bölge, coğrafi koşullar, yetiştirilen ürün ve kaynaklar göz önüne alındığında sulamada yüzde 40, gübreleme ve ilaçlamada yüzde 30, elektrikte ise yüzde 40’lara varan tasarruf sağlayan Dijital Tarım İstasyonu, tarımsal ürünün çeşidine göre de verimlilikte yüzde 15’e varan artış ve ürün kalitesinde ciddi iyileşmeler sağlıyor. Bu noktada önümüzdeki dönemde tarımda IoT ve bulut tabanlı çözümlerin su ve enerjiyi doğru ve zamanında kulanım imkânı sunacağını söyleyebiliriz. Bizler de Vodafone Business olarak, herkes için daha iyi bir gelecek hedefiyle dijitalleşmenin gücünü kullanarak sürdürülebilirlik alanında ve su tasarrufu gibi dünyamız için son derece kritik olan bir konuda katma değer yaratan çalışmalar yapmaya devam edeceğiz.”
“Akıllı Tarım ve Sulama” maliyetlerde yüzde 40 tasarruf sağladı
Bu noktada geçtiğimiz aylarda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Vodafone Business iş birliğiyle, 6 Şubat depremlerinden yoğun olarak etkilenen Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde başlatılan “Deprem Sonrası Çiftçi Dijital Destek Projesi/Akıllı Tarım ve Sulama” çözümü de sulama ve enerji alanında hayati kazanımlar sağlamasıyla öne çıktı. 1000 köy ve 32 bin çiftçi için bir eylem planı hazırlanarak sahaya inilen bu projeyle, sulama sistemlerine 200 sensör ve toprağa da belirli aralıklarda 500 analiz tüpü yerleştirilerek, sulama sistemlerindeki sensörler sayesinde gereksiz ve az sulamanın da önüne geçildi. Enerjiden, sudan ve zamandan tasarruf edilmesinin yanı sıra çiftçilerin maliyetleri yüzde 40’a varan oranlarda düşerken; ürün verimliliğinde ise yüzde 30’luk bir artış yakalandı.
Yeni sulama sistemi ile toprak yeraltı nem sensörleri ve sulama motorları dijitalleşerek gereksiz sulama önlendi ve aynı zamanda doğru zamanda yeterli miktarda sulama otomatikleştirildi. Bu sayede de karbon azaltımı ve toprak sulama planına mobil uygulamadan erişim imkânı tanınırken, yeraltı su kaynakları da korunmuş oldu.