Yazının ilk 2 bölümünü
başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Dezavantajlar
Fakat ödeme işlem operatörleri, daha çok nakit ile çalışan satıcıları çip tabanlı sistemlere geçirmek konusunda iki nedenden dolayı zorluk yaşayabilir.
Bunlardan ilki maliyetler. Visa ve MasterCard, satıcılardan, temassız ödeme hizmetleri için, normal kredi kartı ödeme hizmetleri için aldıkları ücret ile aynı oranda ücret almayı planlıyorlar. Bu nedenle satıcı, artan verimlilik ve nakit ile uğraşan iş gücünün azalması nedeniyle potansiyel olarak artacak tasarruflarla, bu sistemin maliyetleri arasında iyi bir denge sağlamak zorunda. Cundiff bu oranın yüzde 1.5 ila 2.5 arasında ve artı 0.25 dolar sabit ücret ile olacağını söylüyor.
İkinci neden ise okuyucuların montajı ve POS yazılımlarının kurumsal sistemler ile entegrasyonu için gerekli olan iş gücü.
ViVOtech’den Fernandes, “Çok büyük zincirler bile güncellemelerini beş ila yedi yıl sonrasına planlıyorlar ve bu arada yok denecek kadar az değişiklik yapıyorlar. Ne zaman bir POS değişikliği yapsalar bunun sistem üzerinde çok büyük etkileri oluyor.” dedi.
ViVOtech’in paketi çip teknolojisini, yazılımı ve hali hazırdaki POS sistemlerine eklenebilen okuyucuları bir araya getiriyor ve çoklu alımlarda tanesi yaklaşık 100 dolara geliyor. Böylece pahalı elektronik para makinelerinin değiştirilmesi gerekliliğini ortadan kaldırıyor.
MasterCard’dan Munro, “Nakit para ile uğraşılmasının maliyeti hiç de küçük değil ama genelde gizli kalıyor. Maliyetlerinizi azaltmanız için böyle ağırlıklardan kurtulmalısınız. Bazı müşteriler temassız sistemlerle bazıları da kredi kartları ile ödeme yaparsa satıcılar bu işin avantajlarını ayırt edemez.”
Bir kez daha “deja vu”
Cundiff, RFID kartların, Amex’in Blue adlı kartıyla (1999’da piyasaya çıkartılan akıllı çipli bir tür kredi kartı) aynı türden sorunlarla karşı karşıya kalacağını düşünüyor. Fikir, üye kullanıcının bilgisayarına bağlı bir akıllı kart okuyucusunun kullanıcıyı tanıması üzerine kuruluydu. Böylece kullanıcı internette alışveriş yaparken bir e-cüzdan kullanabilecekti. Tüketiciler düşük yıllık oranı ve yıllık sabit bir ücretin olmayışını çok sevmişlerdi ama çip özelliği kullanışsız olmaya başladı ve proje durduruldu.
Cundiff, “ABD’deki kredi kartı ile ödeme kabul eden satıcıların yüzde doksanı RFID’nin sunmuş olduğu değerleri görmeyecek. Çipin sunduğu olanakları görmedikleri gibi..” dedi.
Satış noktasında okuyucu donanımı alınması dezavantaj oluşturuyorsa, Precision Dynamics şirketi bir niş pazar bulmuş olabilir. Bu şirket, stadyumlar ve lunaparklar gibi yüksek sayıda giren çıkanın olduğu değişik yerler için RFID kullanan bilek bantları tedarik ediyor.
RFID müdürü Irwin Thall, “Biz, birinin bir iki gün için bir şeyler satın alabileceği ve ödeme işlemleri yapabileceği geçici bir kimlik sağlıyoruz ve böylece bu durum çok daha eğlenceli oluyor.” dedi.
Şirketin Akıllı Bant RFID Bilek bantı sisteminin eğlence yerlerinde kullanımında, Thall’ın dediğine göre, en verimli yol, bilet aldıklarında herkese bir bilek bandı dağıtmak ve kişilere, içeri girdikten sonra kredi yükleme makinelerinden kredi yükleme olanağı vermekmiş.
Jacksonville Suns’ Beyzbol alanındaki Precision Dynamics’in akıllı kredi yükleme noktası ile yapılan üç günlük pilot uygulamada 35,000 kişinin yüzde 10’u bu sistemi kullanarak yiyecek ve içecek almayı tercih etti. Şirketin dediğine göre sistem, kişi başına yapılan harcamayı yaklaşık yüzde 10 ve gelirleri de yaklaşık 15 arttırdı.
Precision Dynamics’in sistemi kullanılarak bazı ek gelirler de elde edildi. Thall, “Eğer tüketiciler bilek bantlarındaki kredileri sonuna kadar kullanacak kadar içeride kalmazlarsa, veya bankalarının ATM ücretlerini ödemek istemezlerse bu, satıcının cebine girecek fazladan bir gelir anlamına geliyor.” dedi.