Yazımızın burayı tıklayarak ulaşabileceğiniz 1.bölümünde mobil geniş bant, akıllı telefon, internet tarafsızlığı ve IPTV – Telco TV konularındaki 2008 gelişme özetlerini okuyabilirsiniz.
İlk bölümde 2008’in en çok ilgilenilen Telekom – internet konularını ve ülkemizdeki durumlarını kısaca inceledik. Bu bölümde diğer 3 konuya göz atacağız.
Sosyal Networkler
Eskiden network denilince “elektronik” bir şeyler anlardık. Ama 2007’de başlayıp 2008’de iyice bizleri saran eğilime “sosyal network” adı veriliyor. (Sosyal networkler daha önce başladı ama popüler olması 2007’lerde başladı).
Sosyal network’lerin sürdürebilir bir iş ve para kazanma modeli arayışı sürerken, sosyal network sitelerine olan takıntı 2008’de artarak gelişti. Global krize karşın, sektörün bu yanına karşı “yatırımcı” ilgisi çok yüksek.
Web 2.0 endüstrisinin popüler ancak para kazandırmayan sitesi Twitter, rekabet ortamının bol olduğu, taklitlerin çokça yer aldığı, eklentilerle dolu bir ekosistem oluşmasına yol açtı. Ancak site üretilen ve kullanıcılar tarafından talep edilen verilerin sürekli artışı nedeniyle hizmetini sürdürmekte zorlanmaya başladı bile. Twitter kullanıcılarının kendileri bile pek çok sosyal network hizmetinden gelen verilerin yarattığı aşırı yüklenmeden etkilenmeye başladılar ve değişik veri paylaşımı seçenekleri sunan firmalar türedi.
Sosyal network sitelerinin en büyüklerinden birisi olan Facebook ise bu konuda değişik bir yaklaşım izlemeyi tercih ederek kendisini diğerlerinden farklı bir pozisyona oturtmayı başardı.
Ülkemizde daha sonra Xing tarafından satın alınan çember.net, yatırımcısı için bir başarı hikayesi haline döndü ama onun dışında hep yabancı sosyal networkler kullanılıyor. Linkedin ve Facebook en çok kullanılanlar. Ayrıca Logo Bilgisayarın Diyalogo adıyla yaptığı bir sosyal iş networkü göze çarpıyor.
Cloud[1] Computing’e Geçiş
Global krizin tam ortasında, web firmalarının kuruluşunun önceye kıyasla çok çok daha az maliyetli hale geleceği konusu iyi bir haberdi. Firmalar ihtiyaç duydukları bilgisayar gücünü kolaylıkla, sayıları hergün artmakta olan “cloud computing”[1] sağlayıcılarından temin edebilecekler.
Ancak diğer taraftan bakıldığında, gün geçtikçe farklı altyapı hizmetleri de Amazon ve Google gibi büyük firmalar tarafından sunulmaya başlandı.
Ama bir yandan da bu durum daha küçük firmaların büyük firmalara daha fazla bağımlı hale gelmelerine yol açıyor. Amazon’un depolama hizmeti, hizmet alan firmaların gün be gün Amazon’a daha fazla bağımlı hale gelmelerine sebep olurken, bazı açık-kaynak çözüm firmaları da ortama dahil olarak firmalara bu altyapı hizmetlerinin nasıl çalıştığını daha iyi anlatmaya çalıştılar ve bu arada bazıları pazar payının bir kısmını kapmayı da başardılar.
Apple’ın MobileMe uygulaması başlangıçta tökezler gibi oldu ve Microsoft’un da LiveMesh ile ne yapmaya çalıştığını anlayan kişi sayısı oldukça azdı. Ancak Microsoft cloud computing’in yazılımların yerini almaktansa yazılımları daha geliştirmesini hedeflediği zorlu bir planı hayata geçirmeye çabalıyor.
Internet’in Açığı
Yıllar önce planlanan ve Internet’in çalışmasını sağlayan çekirdek protokoller, Web’in günümüzde ulaşacağı boyutlar düşünülmeden tasarlandığından 2008 yılında bazı zorlanmalar baş göstermeye başladı.
Daha açık olmak gerekirse özellikle miadının dolduğunu gösteren sistemlerden birisi “Alan Adı” sistemi (domain name system – DNS) oldu.
Kısaca bu sistem bir tarayıcıya girilen Web adreslerini nümerik bir adrese çeviriyor ve bu sayede açılan tarayıcıyı sunucuya bağlıyor.
Söz konusu sistem güven ortamının çok daha fazla olduğu bir dönemde yaratılmıştı ve bir güvenlik araştırmacısı olan Dan Kaminsky bu sistemde Web güvenliğini allak bullak edebilecek önemli bir açık keşfetti[2].
Bir çok firma, DNS açığını giderecek bir çözüm bulmak için adeta yarıştı ancak DNS sistemi güncellenmesi gereken tek protokol değildi. Yönlendirme işlemini kontrol eden sınır geçiş protokolü (border gateway protocole) de artan Web trafiği nedeniyle sıkıntı yaşamaktaydı.
Uzmanlar sistem geçerliliğini kaybetmeden önce bir çözüm yolu bulma umuduyla, halen pek çok on-line işlemin güvenliğini sağlayan şifreleme algoritmalarını güncellemeye çabalıyor.
[1] * – Bulut kullanımı, bilgisayar dilinde, bir dizi görevin network üzerinden erişilebilen bağlantı, yazılım ve servislere paylaştırılması sistemidir. Bu sunucu ve bağlantı networküne toplu olarak “bulut” denir. Bulut kullanımı ise kullanıcıların süper-bilgisayar düzeyinde bir güce erişmelerini sağlar zira aynı anda çok farklı görevler farklı bilgisayarlar üzerinde zaman kaybı yaşanmaksızın yürütülmektedir.