Orta ve Doğu Avrupa (CEE) bölgesindeki şirketler için 2013’ün zorlu bir yıl olduğu açıklandı. Zaten zayıf olan ekonomik durumun daha da kötüleştiği ve artan bütçe açıklarını kontrol altına almak için tasarlanan önlemler sebebiyle hanehalkı tüketiminin azaldığı, yeni kredi arz ve talebindeki azalmaya paralel olarak krediye erişimin daha da kısıtlandığı belirtilen açıklamada. Bu durumun şirketleri doğrudan etkilediği ve satış hedeflerini aşağı yönlü revize etmeye zorladığı kaydedildi.
Öte yandan, GSYH artışına katkıda bulunması beklenen ihracat ise, Orta ve Doğu Avrupa ekonomilerinin geleneksel olarak dış ticaretlerinin büyük bir kısmını gerçekleştirdikleri Euro bölgesindeki yavaşlamadan etkilendi.
Sonuç; 2013 yılında, bölgede bir önceki yıla göre yüzde 5’lik bir artışla neredeyse 70.000 şirket iflas etti. Yüzde 39’luk bir artışla 834 şirketin iflas ettiği Bulgaristan en fazla artışın kaydedildiği ülke oldu. Bu durumun sebepleri arasında talepteki azalma, krediye erişimdeki zorluklar ve iş faaliyetleri destekleyen programların eksikliği sayılabilir. İflaslardaki azalmanın mevzuattaki değişikliklerden kaynaklandığı Macaristan dışında, Letonya iflas sayısındaki yüzde 7’lik azalma ile bölgede parlayan tek yıldız oldu. Bu olumlu sonuç, Letonya’da kendisini, tahmini yüzde 4,6 olarak gerçekleşen GSYH artışı ve artan özel tüketim şeklinde gösterdi.
Bölgede en yüksek performansı bilişim, eğitim ve sağlık sektörleri gösterirken, inşaat, toptan satış ve perakende geride kalan sektörler oldu.
Coface CEE bölgesi ekonomisti Grzegorz Sielewicz konu ile ilgili olarak şunları söyledi:
“CEE ülkeleri geçtiğimiz yıl boyunca zorlu bir iş ortamında mücadele ettiler. Sadece hanehalkı harcamalarındaki azalmadan değil aynı zamanda temel ticaret bölgesi olan Euro bölgesindeki resesyondan etkilendiler. Gelişmiş AB ülkelerine yaptığı ihracata bağımlı bir ülke olan Çek Cumhuriyeti bu tabloyu tam olarak teyit etmektedir. Bunun hem makro (iki yıllık resesyon) hem de mikro (iflasların keskin bir artış ile 2012 ile 2013 arasında yüzde 26’dan yüzde 32’ye yükselmesi) düzeyde olduğunu söyleyebiliriz”
İnşaat sektörü ekonomik ortamdan etkilendi
Durgun talep, azalan hanehalkı harcamaları ve artan rekabet perakende ve toptan ticaret sektörleri üzerinde doğrudan bir olumsuz etkiye sahip. 2013 yılının ikinci yarısında, düşük enflasyon ve geri kazanılan tüketici güveninin desteği ile, kasvetli bir dönem sonrası yavaş bir toparlanma başladı.
Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde inşaat sektörü baskı altındadır ve sektörün uzun bir süredir zayıf olan performansı 2013 yılında da düzelmedi. Bir ‘domino etkisi’ ile, inşaat ile bağlantılı metal ve makine imalatçıları gibi diğer sektörler de etkilenmiştir. Kısa vadeli görünüm de aynı düzeyde kasvetlidir. 2014-2020 dönemine ait yeni bütçeden AB fonlarının girişi şirketlerin mali durumlarını en erken 2014 sonunda etkilemeye başlatacaktır. Ayrıca, şirketler ekonomik yavaşlamanın sona erdiği ve ekonomik canlanmanın başlayacağı konusunda ikna olmadıklarından dolayı sabit varlık yatırımlarını başlatma konusunda halen isteksiz oldukları söylenebilir.
2014 yılında iflas oranları ayrışıyor
2014 yılının ilk çeyreği ekonomik görünüm bakımından daha olumlu görünüyor. Coface Orta ve Doğu Avrupa ülkelerindeki ortalama büyüme oranının neredeyse iki kat artış ile 2013 yılındaki yüzde 1,1 seviyesinden 2014 yılında yüzde 2’ye yükseleceğini öngörüyor. Baltık ülkelerinin bu iyileşmenin sürükleyicileri olmaya devam etmesi bekleniyor. Letonya ve Litvanya’nın sırasıyla yüzde 4,2 ve 3,4’lük büyüme oranları ile CEE bölgesinin en tepesinde yer alacağı tahmin ediliyor. Diğer CEE ülkelerinin de 2013 yılına göre daha yüksek büyüme oranları yakalaması bekleniyor. Büyümenin temel kaynağı ihracat ve özel tüketimdeki artış olacak. Bu iyileşen ortamda, şirketler ticari işlemlerinde ve yatırımlarında daha rahat hissedecek.
Toparlanmaya karşın, Batı Avrupa’daki büyümenin 2014 yılında yüzde 1,0 ile ılımlı düzeyde kalması bekleniyor. Bu büyümenin temel sürükleyicileri, yüzde 1,7 büyümesi öngörülen iki istikrarlı ülke olacak; Avusturya ve Almanya, AB’deki en düşük işsizlik oranlarının ve artan maaşların desteği ile hane halkı tüketimlerindeki artıştan ve ürünlerine olan dış talepteki artıştan yararlanacak.
CEE bölgesindeki şirketlerin ana dış ticaret ortaklarındaki iyileşmenin faydasını göreceği tahmin ediliyor. Şirketlerin iş faaliyetlerindeki kısıtların azalması ve bunların finansal sonuçlara yansıması biraz zaman alacak ama Polonya ve Letonya’da 2014 yılında iflas sayısında azalma beklenirken, bölgenin diğer ülkelerinde artış olacak. En fazla artışlar ise Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Romanya, Hırvatistan ve Slovenya’da kaydedilecek.