“Bütün dünyada olduğu gibi kablosuz iletişim ile ilgili beklentiler çok abartıldı… Zamanından önce, teknolojiler henüz tam oluşmamışken tüketiciye empoze edildi…” Bu sözler, Türk.Net Genel Müdürü Ahmet Yürekli’ye ait. Yürekli, turk-internet.com’a özel söyleşisinde sözlerini şöyle sürdürüyor: “Geçmişte bilgi teknolojileri ile çok fazla ilgilenen bir toplum olmadığımız için, birdenbire WAP gibi çok az anladığımız, ama bize bilgisayar ile yapabildiğimiz her şeyi yapabilecek gibi lanse edilen, aslında böyle olmayan bir teknolojiyi kullanmak bir çok insan için şevk kırıcı oldu.”
Yürekli, WAP’ın tüketici tarafından kullanılacak hale gelmeden, uygun fiyatlara çekilmeden, sağlıklı servisler oluşmadan büyük reklamlarla tanıtılmasının olumsuz bir hava oluşmasına yol açtığını vurguluyor: “İnsanlar bu teknolojiyi haketmediği halde, oluşan bu olumsuz havadan dolayı içi boş bir teknoloji olarak değerlendirdiler. Son derece faydalı ve çok başarılı olabilecek teknolojiler bu ilk adımlarda sekteye uğrayınca kötü bir şöhrete sahip olmuş oldu.”
Turk.Net Genel Müdürü Ahmet Yürekli, Türkiye’de, başarılı ve sağlıklı kablosuz servislerin doyurucu içerikle sağlanacağını, içerik sağlayıcıların da sektöre, ancak GSM operatörlerinin WAP ya da benzeri servis gelirlerini, içerik servisi ile paylaşırlarsa gireceğini düşünüyor. Yürekli, bunun en başarılı örneğinin Japon İ-Mod servisi olduğunu ifade ediyor. Ahmet Yürekli ile turk-internet.com’dan Reşat Erel’in sorularını yanıtladı.
Dünya giderek kablosuz teknolojilere yönelme eğiliminde. Sizce, kablosuz teknolojisi ve İnternet’e olan izdüşümü ülkemizde nasıl uygulanabilecek?
Yürekli: Wireless kavramına bakmadan önce, bilgi transferi konusunda Türkiye’nin ne ihtiyacı var ona bakmak gerekiyor. Türkiye, dünyaya göre bu konuda biraz geride. Ülkemizdeki bilgi tüketimi de, henüz, o seviyelerde değil. Buna karşılık, Batı’da eskiden beri var olan bilgi transferleri, ihtiyaçlar oranında, sabit ağlar üzerinde gerçekleştiriliyorlar ve bunu mobilize etmek için uğraşlar var. Türkiye ise, hızla bilgi teknolojilerini günlük yaşantımıza sokmaya çalışırken, bir yandan da sabit ağ adımını atlayarak büyük zaman kazanabilir.
Ülkemiz bu konuda ne gibi faydalar sağlayacak sizce?
Yürekli: Türkiye’nin, kablosuz çözümlerden elde edebileceği büyük faydalar olabilir. Mesela, Türkiye’deki insanlar herhangi birşeyi yaparken çok daha fazla zaman harcamaktalar. Lojistikle ilgili kayıplarla fazla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla, kablosuz çözümlerden dünyanın başka yerinde olan çözümlere göre, daha geniş ve etkili şekilde yararlanmak mümkün olabilir. Bütün dünyada olduğu gibi kablosuz iletişim ile ilgili beklentiler çok abartıldı… Zamanından önce, teknolojiler henüz tam oluşmamışken tüketiciye empoze edildi. WAP’ın tüketici tarafından kullanılacak hale gelmeden, uygun fiyatlara çekilmeden, sağlıklı servisler oluşmadan büyük reklamlarla tanıtılması olumsuz bir hava oluşmasına yol açtı. İnsanlar bu teknolojiyi haketmediği halde, oluşan bu olumsuz havadan dolayı içi boş bir teknoloji olarak değerlendirdiler. Son derece faydalı ve çok başarılı olabilecek teknolojiler bu ilk adımlarda sekteye uğrayınca kötü bir şöhrete sahip olmuş oldu.
Yani WAP’ın gerçek yüzünü tanımak ve tanıtmak konusunda erken davranıldı öyle mi?
Yürekli: Türkiye’ye baktığımızda biz geçmişte bilgi teknolojileri ile çok fazla ilgilenen bir toplum olmadığımız için birdenbire WAP gibi çok az anladığımız, ama bize bilgisayar ile yapabildiğimiz her şeyi yapabilecek gibi lanse edilen, aslında böyle olmayan bir teknolojiyi kullanmak bir çok insan için şevk kırıcı oldu.
Daha SMS teknolojisi tam randımanla çalışmadan WAP lanse edildi öyle mi?
Yürekli: Doğru. Burada, aslında wireless servislerin konumunu iyi belirlemek lazım. Wireless servisler kendi konumları icabı, özellikle mobil servisler, küçük terminallerle kullanılan servislerdir. Bu tip aletlerde bir takım kısıtlamalar ister istemez oluyor. SMS, GSM‘nin ilk çıktığı günden beri varolmasına karşın patlamasını son iki sene içerisinde yaptı. Türkiye’de bu tip mobil hizmetleri kendi servisleri içerisine ilk entegre eden servis sağlayıcısı biziz. Aslında, bu basit bir örnek diyebiliriz. Halen bu tip servislerle yapılabilecek çok şeyler olmasına rağmen, fiyatlama ve mobil terminallerden kaynaklanan diğer kısıtlamalar nedeniyle, şu an tam istediğimiz yerde değiliz. Sonuçta, mobil veri transferi, diğer veri transferlerinden daha pahalı. Dolayısıyla, bunu yoğun biçimde kullanmak şu an için çok rantabl değil. Ama GPRS gibi devamlı online bağlantı şekilleri yaygınlaştıkça, ve de verinin toplam network trafiğinin içerisindeki önemi arttıkça ve buna bağlı olarak, operatörler veri bağlantı ücretlerini aşağıya çektikleri oranda bu tip servislerin hızla yaygınlaştığını göreceğiz.
Turk.net olarak WAP konusunda politikanız nedir?
Yürekli: Wap bizim için deneysel bir çalışma diyebiliriz, çünkü şu anda Türkiye’de bir wap uygulamasına içerik sağlayarak gelir elde edecek bir yol açık değil. Dünyaya baktığımızda, GSM operatörleri WAP trafiğini arttırmak için bu bağlantılardan oluşacak gelirleri içerik sağlayıcılarla paylaşmak suretiyle bir model yaratmışlar. Mesela, siz turk-internet.com olarak, WAP içerikli hizmet veriyorsunuz ve insanlar size WAP üzerinden bağlanmak istiyorlar. Böylece, GSM operatörü sizin sayenizde bağlantı ücretinden gelir elde edecektir. Kazandığı paranın bir kısmını içerik olarak size ayırması sizi destekler ve sizi WAP içeriği yaratma konusunda motive eder. Ama Türkiye’de, GSM operatörleri WAP servislerini kendi verdikleri servislerle geliştirmek yolunu seçtiler. Eğer başka birileri mobil servis verirlerse bu güzel olurdu, ancak bundan para kazanmaları mümkün değil… Bunu mobil operatörlerinin teşvik etmeye başladıklarını düşünüyoruz. Bu yol açıldığı halde, bizim bu ve ileriki mobil hizmetler desteklendiğin de hizmetlerimiz devreye girecek.
Sizce ülkemizde kablosuz İnternet kavramının önünde duran engeller nelerdir?
Yürekli: Bunu ikiye ayırmak lazım, mobil kablosuz ve sabit kablosuz olarak ayırabiliriz. Mobil wireless konusunda, sanıyorum dünyada bir yola girildi, dünyada gelişmeler oldukça Türkiye’de de buna paralel gelişmeler kaydediliyor. GPRS, UMTS gibi teknolojiler Türkiye’ye geldikçe, insanlar bundan nasıl faydalanacaklarını buluyor olacaklar. Kısacası, bu kategoride dünyadan daha farklı bir şey yapacağımızı pek sanmıyorum. Bir de sabit wireless var ki, bu Türkiye’de çok büyük talep olan, ancak yasal düzenlemeleri olmadığı için şu anda kullanılamayan bir teknoloji. Bugün Türkiye’de broadband hemen hemen yok gibi.
Oysa, bant genişliği talebinde büyük bir artış var, değil mi?
Yürekli: Şirketler, bankalar ve hatta kişiler geniş band genişliği talebinde buluşuyorlar. Şu anki mevcut altyapıdan bu talepleri karşılamak oldukça zor. Telekom’un özelleşmesi de şu anda belirsiz. Broadband’in özel hayata nasıl gireceği konusunda belirsizlikler sürecek. Dolayısıyla, bu dönemde, altyapı yetersizliklerini kısa bir zaman dilimi içerisinde çözmeyeceğimize göre, böyle zamanlarda sabit kablosuz teknolojiler bu talebi karşılayabilir. Bunun önünün hızla açılması çok önemli. Dünyada altyapısal ve hukuki engeller olmadığı için bu çok kolay. Hiç bir zaman fiber optik teknolojisinin yerini tutmayacak olsa da, bu talebin yerini bir süreliğine çok verimli bir şekilde tutabilir.
Sizce ülkemizde kablosuz teknolojisi ne kadar zamanda yerine oturacak?
Yürekli: Mobil İnternet konusunda toplum önümüzdeki 1 sene içerisinde hazır hale gelecektir. Özellikle, yeni operatörlerin de gelmesiyle, İnternet tarafında pek çok veri servisinin de mobil hizmet verebilir hale gelmesinden sonra, ki ben bu süreyi 1 sene olarak tahmin ediyorum. Sabit kablosuzun gelişiminin tahmini ise zor, ama idari engeller kalkarsa kısa sürede gelişecektir.
Broadband teknolojilerine göre içerik sağlanması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yürekli: Talep iki türlü ortaya çıkıyor, daha fazla ve daha farklı türlerde bilgi tüketmeye başlıyorlar. Daha fazla hızınız varsa, daha çok bilgi yayınlayabiliyorsunuz. Ayrıca, daha önce kullanamadığınız ya da düşük kalitede kullanabildiğiniz video-streaming gibi teknolojileri yüksek kalitede kullanabiliyorsunuz. Bundan 1.5 sene sonra mobil internet kullanımının bugün nette kullanılan biçim gibi olacağını tahmin ediyorum. Yani, çok büyük bir kısmı statik ya da dinamik sayfalardan; çok az bir kısmı da streaming türü uygulamalardan oluşacak. Açıkçası ben mobil telefondan video konferans yapılması talebinin çok artacağına inanmıyorum. Bu bugün, sabit şebeke üzerinde bile talebi oluşmamış bir kavram. Dolayısıyla, bırakın megabitleri; eğer bunu bir dial-up bağlantı hızında, mobil terminale, makul bir fiyatla, taşıyabilirsek bu bile bu teknolojinin yerleşmesinde yeterli olacaktır. Ayrıca insanların isteklerine göre şekilleniyor teknoloji. Mesela, görüntülü telefon insanların taleplerinin yoğunlaştığı bir teknoloji değildi.
Japonya’daki İ-mod hakkında görüşleriniz nedir? Biliyorsunuz, oldukça oturmuş bir teknolojileri var.
Yürekli: Japonya’daki İ-Mod örneğinde şunu görüyoruz. Bu başarının arkasında yatan en önemli sır, mobil servis üzerinden üçüncü partilerin para kazanması yolunun açık olması. İ-Mod, daha önceden WAP servisleri konusunda çektiğimiz sıkıntının çözülmüş ve işleyen hali. Böylece servis de yaygınlaşmak için özel çaba sarfediyor, çünkü para kazanıyor. O yüzden, İ-Mod’dan bu içeriğin nasıl standart araçlarla oluşturulabileceği ve nasıl para kazanılabilineceğine dair örnek almak mümkün. İ-Mod’daki üstünlük, teknolojik üstünlükten ziyade, ticari modelin üstünlüğüne dayanıyor. Bunu günümüzde WAP ya da SMS’e de uygulamak mümkün. Eğer, ülkemizde çalışmaya başarısı ıspatlanmış modeller ile başlarsak; hem zaman kazanır, hem de mobil ticaretin yayılmasını sağlıklı bir şekilde sağlamış oluruz.