Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’nin son 5 yılda en hızlı büyüyen start-up’larından [1] birisi Sinemia kapılarını kapattı [2]. Arkasından sosyal medyada “‘Bak bir startup daha kapılarını kapattı. Zaten Türkiye’de startup’lar yürümez ki !’ gibi yorumlar da gördük. Ancak bu olayın Türkiye ile alakası varmış gibi durmuyor.
Bu olayın nedenlerini anlamaya çalışmazsak, daha yeni şekillenmekte olan startup-yatırımcı ortamımız yanlış anlaşılmaya kurban gidebilir. Aslında “Sinemia”, “case story” olarak yatırımcılar açısından da “iyi bir ders” niteliği taşıyor. O nedenle daha detaylı anlamaya çalışmamız lazım.
Biz de öyle yaptık. Araştırdık. Detaylı yazacağımızı zaten kapanma ile ilgili haberi verirken de belirtmiştik. Bu girişimin tarafsız değerlendirmesi için, ülkemizde çok şirkete yatırıma öncülük etmiş olan (Sinemia yatırımcısı değil) bir yatırımcıya sorduk. Onun söylediklerini en altta bulacaksınız. Ama ondan önce olayı gözden geçirelim;
Sinemia’ya Ne Olmuştu?
Sinemia açıklamasında Türkiye için, 7163 sayılı yeni Sinema kanunu[3], ABD’de ise rakibi olan firmanın para gücünü neden olarak gösterdi [2].
ABD’deki rakibi geçen yıl, patentlerinin Sinemia tarafından kullanılmış olabileceğini ileri sürmüştü. Aynı model abonelik sundukları için altyapıya yönelik inceleme istemişti[4]. Bu inceleme 1 yıl kadar sürdükten sonra, 2 ay önce Amerikan mahkemesi MoviePass’e dava açma izni verdi [5].
Ama asıl nedenler bunlar mıdır?
Sinemia Kullanıcılarını Yönetemedi, Mutsuz Etti
Sinemia konusunda interneti araştırırsanız, Ekşi Sözlük, Şikayet Var ya da sosyal medyada önemli miktarda şikayetler olduğunu göreceksiniz. Bunu örnekleyelim.
Sinemia konusunda bize ulaşan ilk şikayet 2018’de geldi. Arkasından sektörden 2 farklı arkadaşımız daha mutsuz olduklarını ve Sinemia online müşteri destek servisinden, hatta Linkedin üzerinden defalarca ulaşmaya çalıştıkları kurucu Rıfat Oğuz’dan herhangi bir çözüm alamadıklarını belirttiler. Üstelik bu mesajlaşmalarda, genç girişimciye bir miktar tavsiyeler de verilmiş.
İlk şikayet, bilişim sektöründeki bir arkadaşımızdan geldi. Onun maili şöyleydi;
Senin de daha önce yayınladığın ilginç bir girişim var, Sinemia. Son zamanlarda yeni yatırımlar alarak büyüyor. Ancak deneyimleyeyim derken şaşırtıcı bir olaya denk geldim.
Üzücü olan ise takdir ettiğim ve başarılarının devamını dilediğim böylesine güzel bir girişimin daha yolun başında ayağına kurşun sıkıyor olması.
İnşallah ben yanılıyorumdur ve bir hata vardır. Ama internette dolaşan şikayetler de beni doğruluyor ne yazık ki.
Durum şu, bu arkadaş bir kart çıkarıyor. 2 modeli var. Ayda 3 film izleme 20 TL ayda sınırsız izleme ise 40 TL. Yani kartı alıyorsun, mobil applikasyonu yüklüyorsun ve sinemaya gittiğinde bedava bilet alarak filmi izliyorsun.
Özellikle sinema tutkunları için paha biçilmez bir hizmet. Üstelik sinemada boş kalan koltukları sattığı için salonları doldurmaya yönelik bir durum.
Şimdi gelelim şikayet edilen kısma
Bu abonelik için yıllık bedel ödeniyor. Kredi kartı ile yıllık 500 TL’ye yakın bir parayı kartından hemen çekiyorlar.
Ancak, kartı kullanmaya başladıktan sonra (çok da uzun olmayan bir süre sonra) pat diye aboneliği ve kartı iptal ediyorlar.
- Seni bir daha ömür boyu üyeliğe almıyorlar.
- Ödediğin paranın tamamına el koyup hiç bir geri ödeme yapmıyorlar.
- Doğru dürüst bir açıklama vb. olmadığı gibi telefon ile aranabilecek bir call center falan da yok. Üstelik applikasyon içinde canlı destek hattını da kapıyorlar.
Şimdi kabaca bir hesapla iptal ettikleri sırada tahminen maksimum 100 TL’yi geçmeyen bir kullanım söz konusu (ki onlara maliyeti çok daha düşüktür). Yani bence her üyenin 400 TL’sine el koyuyorlar. 1.000 üyede 400,000 TL, 10,000 üyede ise 4 Milyon TL haksız kazanç demek bu. İşin KDV’si vergisi vb. daha oraları hiç düşünmedim bile.
Ben bu hizmeti hem beğendiğim için, hem de desteklemek adına kendime, aileye ve bazı arkadaşlara hediye aldım (hediye et seçeneği de var).
Hatta Amerika’da da faaliyete geçince Boston’da kızıma da satın aldım. Bir çok kişiye de refere ederek almalarına sebep oldum. Yani bu isle sonuna kadar uğraşmayı düşünüyorum bu sebeplerle. Şu anda benim (çok az kullanıyorum) ve kızımın (Amerika’da aldıktan sonra 1 ay oldu ama fırsat bulup kullanamadı henüz) üyelikleri normal işliyor gözüküyor.
Ancak eşim bir takım olaylar yaşamış ve savcılığa vereceğim diyordu en son. Daha önemlisi hediye ettiğim arkadaşlardan birinin üyeliği sorgusuz sualsiz iptal edilmiş durumda. Hiç bir açıklama ve geri dönüş de yapılmıyormuş.
Sanırım bir eşik seviyesini geçen çok kullanan üyelerde otomatik iptal seçeneği koymuşlar yazılıma ! Aşağıdaki linkte zaten bundan müzdarip bir sürü şikayet var. Facebook’ta falan mağdurlar (Çiftlikbank gibi) sayfa açmışlar.
Ben basit bir tüketici davası gibi bakmıyorum olaya, çünkü önemli bir sorun yaşanıyor.
Arkadaşımızın ilettiği şikayetlerden 2’si şu şekildeydi;
Ayrıca sektörden 2 kişinin daha, çok benzer şikayetleri vardı. İnsanlar paranın miktarından çok, gördükleri muameleye –yani kartın iptal edilmesi, cevap alamamak vs– sinirleniyorlardı.
Yıllık Abonelerinden Film Başına Ayrıca Ücret İstemeye Başlaması
Sinemia konusunda bir başka sorun da böyle başladı. ABD’deki kullanıcılarına yıllık-aylık olarak sattığı abonelikten, film başına 1,8 $ olarak ekstra ücret istemesi, ABD’de bir şikayet dalgasına neden oldu.
Çok sayıda Amerikalı tüketici “class-action” denilen tarzda yani çok kişiyi tek bir davada birleştiren tarzda davalar açtılar [6].
Hatta giderek Change.org’da kurucunun tutuklanması talebini içeren bir de dilekçe başlattılar. Yanda bu dilekçenin üst bölümünün ekran görüntüsünü görüyorsunuz.
Türkiye’de ise martta film başına 2,5 TL olarak talep edilmeye başlanan ekstra ücrete karşı, sosyal medyada şikayetler gördük. Ama sizin de bildiğiniz gibi, Türkiye’de insanlar tüketici hakları konusunda şikayet eder, eder, unuturlar. Dava mava açmazlar [7].
ABD’de Hızlı Büyümek için Rekabete Karşı Hazırlıklı, Dolayısıyla C-Level Ekibi Olmak Lazım
Konuya bir de yatırımcı tarafından bakalım istedik. Sinemia’ya yatırım yapmamış (bu nedenle ismini yazamıyoruz) bir yatırımcıya, bunun dışarıdan nasıl gözüktüğünü sorduk. Kendisi sektörde çok sayıda startup firmaya yatırım yapmış ve yatırım ortamını iyi bilen bir kişi. Bu yatırımcımızın dediklerini de şöyle aktaralım. Çünkü olayı adeta mühürlüyor.
Yatırımcı kendi gördükleri ve ulaşan bilgiler ışığında yorum ve düşüncelerini şöyle özetledi;
- Şirket çok hızlı bir şekilde büyüdü. Bu büyüme çok tehlikeli olabiliyor, zira küçük bir markette büyük yatırımlarla hızlı bir şekilde mesafe kaydedebilen girişimler, Amerika gibi hem rekabetin çok, hem de yatırımın sınırsız olduğu bir pazara gelince tabiri yerindeyse hanya’yı konya’yı görüyorlar.
- Bu hızda büyüyen (veya büyüdüğü sanılan…) bir şirketteki bir diğer risk şu oluyor: yatırımcılar girişimciye karışmak istemiyorlar; “Bunlar ne yaptıklarını biliyor, dokunmayalım”, gibi garip ve “counterproductive” bir refleks oluşuyor.
- Amerika gibi bir markette hızlı büyüyen bir şirketin hem sermaye hem de C-level ekibinin o çapta olması gerekiyor. Bu sanırım Sinemia özelinde mevcut değildi…
- “Bizden çok paraları vardı”, “bize birçok davalar açtılar” vs gibi söylemler maalesef girişimci kadronun neden başarısız olduğuna da ışık tutar nitelikte. Senden daha büyük şirketlerin IP davaları yoluyla marketini korumaya geçmesi, yeni bir yol değil dünyanın geri kalanında. Girmeseydin o markete veya gireceksen hazırlıklı olsaydın…
- Sizin yatırımcılarla ilgili sorunuza gelecek olursak; Hasan Bey, Revo, 500 ekibi ve İstanbul Startup Angels yatırımcıları eminim ellerinden gelen desteği vermişlerdir. Ama bu ekip Amerika’da, özellikle B2C modelinde ve bu boyutta bir markette, bir iş nasıl ölçeklendirilir bilgisine sahip mi, bilmiyorum.
- Buna bir de “kendileriyle paylaşılan ve asıl gerçekleşen rakamlar arasında fark” olduğu gibi söylemler de eklenince perfect storm’a doğru gidiyoruz.
- Son dakikaya kadar yeni üye alım, insanların paralarının çekilmesi ve kartlarının kullanılmaz olması konularında söyleyecek birşey bulamıyorum. Umarım doğru değildir…
Dışarıdan Bakıldığında, Sinemia’nın İş Yönetiminde Hatalar Olmuş Gibi Düşünülüyor
Özetle, kendi açıklamasında “paralı rakip” ve “kanun” dese de, Sinemia asıl şikayetleri ve finansmanı yönetememiş gibi gözüküyor. Yukarıda bahsettiğimiz aksaklıklarla ilgili belgeler bizde mevcut.
Tabi ki bunları kendilerinden de dinlemek ve yazmak isteriz. Bu yazıyla ilgili olarak Rıfat Oğuz ya da yatırımcılarından açıklama yapmak isteyen olursa, turk-internet.com bunları yayınlamaya hazır.
[1] turk-internet.com’daki Sinemia Haberleri
[2] Sinemia Operasyonunu Kapattığını Açıkladı
[4] MoviePass Sues Sinemia For Patent Infringement Over “Remarkably Similar” Service
[5] Judge Allows MoviePass Patent Suit Against Sinemia
[6] Sinemia Class Action Says Subscriptions Are Wrongfully Terminated