Avrupa Birliği’nin (AB) rekabet üstünlüğü lideri Margrethe Vestager tarafından bugün açıklanan bir düzenleme, Avrupa’nın Çin’e karşı bir duvar örmekte olduğunu gösteriyor. Vestegar açıklamasında şöyle konuştu;
“Bugün, Avrupa Komisyonu, daha güçlü ve daha dirençli bir Avrupa ekonomisinin oluşturulmasına yardımcı olacak iki girişimi kabul etti. Bize, Tek Pazarda adil rekabete zarar veren yabancı sübvansiyonlarla mücadele etme yetkisi verecek mevzuat ortaya koyduk. Ve geçen baharda benimsediğimiz Sanayi Stratejisini güncelledik. Her iki girişim de, ticarete açıklık, adil rekabet ve büyüklükte çeşitlilik stratejilerimize dayanmaktadır.”
Yeni düzenleme, Avrupalı firmaları ele geçirmek isteyen devlet destekli yabancı şirketleri soruşturmak için önerilen yeni yetkilerle birlikte, Çin’in Avrupa ekonomisine girişini kontrol etme yeteneğini güçlendirmeye çalışıyor. Birlik yönetimine 500 milyon avro veya daha fazla satışa sahip Avrupalı firmaları satın almak isteyen AB dışı şirketleri soruşturmak için yeni yetkiler veriyor
Çin, Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra Avrupa’nın en büyük ikinci ticaret ortağı durumunda. Ama 2019’da 7 trilyon euro’luk yabancı yatırım çektiği kaydedilen AB’nin Çin ile ilişkilerinde dikkatli bir dengeleme yapmaya çalıştığı anlaşılıyor. Vestager şöyle diyor;
“Sahip olduğumuz en eski kurallardan biri, adil rekabete zarar veren sübvansiyonlara izin vermememizdir. Altmış yılı aşkın süredir, Devlet yardımı kurallarımız, Avrupa hükümetlerinden gelen yardımların pazarımızdaki adil rekabete zarar vermemesini sağlamıştır. Şimdiye kadar şirketler, Avrupa’da şirket satın almak için yabancı sübvansiyonları kullanmakta özgürdü. Bazıları, daha verimli oldukları için değil, yabancı ülkelerden mali destek aldıkları için kamu ihalelerinde rakiplerinin altını çizebildiler.”
Devlet sübvansiyonu araştırmalarının 250 milyon euro ve üstü tren ve telekomünikasyon ekipman ihaleleri ile başlatılabileceği kaydediliyor. Yani başka deyişle bundan Huawei’in etkilenebileceği anlaşılıyor.
Komisyon, bu eşikleri mutlaka karşılayan bir işlem olmaksızın, kendi inisiyatifiyle incelemeler de açabilecek.
Belgede, kapsanan konular arasında sıfır faizli krediler, tercihli vergi muamelesi veya daha geleneksel doğrudan hibelerden yararlanan şirketleri içerebilecek yasadışı sübvansiyonlar yer alıyor.
Düzenlemede Çin’den ya da başka bir ülkeden bahsedilmiyor. Ama Çin konusunda bir süredir devam eden endişelerin bu fikrin merkezinde olduğu düşünülüyor.
Sübvansiyonla mücadele yönetmeliği, komisyon tarafından ilan edildikten sonra, yürürlüğe girmeden önce Avrupa Parlamentosu ve üye devletler tarafından tartışılacak.