Siber hak ve özgürlükler ne zaman gündeme gelse, Independent’dan The Times’a, New York Times’dan Guardian’a, Wired’dan BBC’ye kadar herkes Dr. Yaman Akdeniz’in fikrini alıyor. İngiltere’de Leeds Üniversitesi’nde öğretim görevlisi ve Cyber-Rights & Liberties – UK (Sanal Haklar ve Sanal Özgürlükler ) Başkanı Dr. Yaman Akdeniz, Ulaştırma Bakanlığı tarafından gündeme getirilen, “Zararlı içerikli sitelere girişin engellenmesi” konusunu, İngiltere ve Avrupa Birliği’nde bu konuda yapılan çalışmalar çerçevesinde değerlendirdi:
“İngiliz politikası bu konuda, Avrupa Birliği’ne paralel bir tablo sergiliyor ve “zararlı” denilecek sitelere karşı şu an hiç bir şey yapmıyor. Zarar kelimesinin standart bir açıklaması yok. Fakat genel olarak İngiltere’de ve AB çerçevesinde bu kavram hukuksal alanda illegal anlamına gelmiyor. Sonuç olarak İnternet üzerindeki içerikler ele alınırken, zararlı veya illegal (hukuka aykırı) kategorileri üzerinde ayrı ayrı duruluyor.
İngiliz hükümetinin daha çok üzerinde durduğu illegal katagorisine giren kavram ve içerikler özetle şöyle:
Fakat bomba yapmasını öğreten web siteleri, daha çok “zararlı” içerik kapsamına giriyor. Hukuken de bunlarla ilgili yapılan bir çalışma yok. Fakat İngiliz hükümeti olsun, AB olsun, bu konudaki endişeleri gidermek amacıyla, filtreleme sistemleri üzerinde çeşitli çalışmalar yapıyorlar. Bu sistemlerin ne kadar efektif olduğu tartışılır. Örneğin, bu tip software’ler, benim cyber-rights.org sitemi de zaman zaman bloke ediyor. Neden derseniz, web sitemde sık sık pornografi kelimesi geçiyor. Ama pornografi arayanlar hayal kırıklığına uğrayabilirler!
Bu konudaki çalışmalar devam ediyor. Bir kısmı sadece medyada göz boyama amaçlı ve hükümetler genel olarak, İnternet Kurulu’nun şimdi yaptığı gibi, bir şeyler yapıyormuş gibi gözükme ihtiyacını duyuyorlar.
Fakat acele adım atmak yanlış olur. Hiç kimse hiç bir hükümet, hiç bir devlet kurumu Internet ile ilgili problemleri bugüne kadar çözemedi.
Aynı şekilde, yanlış anlaşılmasın, ben hiç bir şey yapılmasın da demiyorum. Fakat çok ciddi bir şekilde, bir risk analizi yapılması lazım. Problem nedir, hukuktaki açıklıklar nedir, Avrupa Birliği bu konuda ne yapıyor, Avrupa Konseyi ne yapıyor? Ondan sonra harekete geçmek lazım.
Kanımca yapılması gereken işlerin başında, İnternet konusunda eğitim geliyor, yasaklama ve kapatma ile bu işler olmaz. Zaten teknik olarakta mümkün degil. Tekrardan RTÜK mentalitesine dönmek çok yanlış olur.
Yapılacak en iyi iş, özdenetim politikalarının incelenmesidir. Buna İnternet konusunda eğitim de dahil olmalıdır.