Web gelişimi öyle bir noktaya dayandı ki, artık şirketler istedikleri kişiyi, yaş ve lokasyon gibi kriterlerle rahatlıkla takip edebiliyorlar. O kişi o anda ne yapıyor, nereden alışveriş ediyor, ne gibi aktivitelerden hoşlanıyor tespit edilebiliyor. Ancak bu, aynı zamanda kişisel mahremiyetin de aleni ihlali anlamına geliyor.
Amerika’da, tam da bu noktada, pazarlamacıların ve çağrı merkezlerinin gerekli-gereksiz aramalarının önünü kesmek maksadıyla yıllar önce başlatılan “Aramayın!”(do not call) uygulamasının web’de, farklı şekilde hayata geçirilmesi planlanıyor.
Federal Ticaret Komisyonu(FTC), sıkı kontrol altında tuttuğu “Aramayın!” uygulanmasını şimdi web’de başlatmak istiyor. Ancak, görünüşe göre internet servis sağlayıcıları(İSS) bunu pek kolay kabul etmeyecekler. Önümüzdeki haftalarda konuya ışık tutabilecek, kapsamlı saha çalışmalarının kamuoyu ve internet çevreleriyle paylaşılması söz konusu.
Bazı kamu birimlerinin yetkilileri, sektörün kendi regülasyonunu kendisinin sağlaması gerektiğini, çok daha fazla yükümlülük getirilmemesi gerektiğini savunuyor. Bir başka deyişle, kullanıcılar, takip etmediklerini beyan edecek, pazarlamacı ve İSS’lar da bunun gereğini yerine getirecek.
>Sektörün dev oyuncusu Google’ın CEO’su Eric Schmidt, hedefsel reklamcılığın, dolayısıyla takipsel uygulamaların rekabet için faydalı olduğunu belirterek tartışmalara dahil oluyor. New York Times’da yer alan ifadelerinde Schmidt, online kullanıcı takibinde kırılımlar yaşandığını belirtirken, kişisel mahremiyet sınırlarının gelecekte çok daha da zorlanabileceği uyarısını yapıyor.
Beyaz Saray ise gelişmelerin uzağında değil. Obama yönetimi bir taraftan ticaret hayatını olabildiğince rekabetçi kılarken kullanıcı mahrumiyetini gözeten formüller üzerindeki arayışını sürdürüyor. Bir taraftan da konulması öngörülen kuralların ulusal güvenlik çabalarını engellememesine özen gösteriliyor.
Ticaret Departmanı, hem küresel hem de ABD’deki mahremiyet yasalarını günün şartları çerçevesinde revize çalışmaları yürütüyor. Bu çerçevede, gönüllü, uygulanabilir bir kurallar bütününün hazırlanması isteniyor. “Aramayın!”(do not call) benzeri bir uygulamanın kabul görmesi durumunda sistemin web tarayıcılarına eklentili bir düzenek şeklinde çalışması söz konusu. Böylelikle örneğin bir kullanıcı, takip edilmek istemiyorsa tarayıcısı aracılığıyla pazarlamacılara belirli bir sinyal göndererek böyle bir uygulamanın dışında kalabilecek.
Kişisel mahremiyet ve benzer konularda yetkili Kongre komisyonunun, önümüzdeki günlerde konuyu yeni seçilen temsilcilerle detaylı bir biçimde ele alması bekleniyor.
Diğer yandan Avrupa Birliği(AB), geçtiğimiz hafta çok daha etkili online mahremiyet yasaları çıkartılması için bir çağrıda bulundu. Yeni standartlarla, sosyal ağlar ile hedefsel reklam uygulamalarının daha sıkı kontrolü isteniyor.