Bu röportajın ilk bölümünü Acarer; Türkiye Daha Çok Çaba Harcamalı-1 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Telekomünikasyon Başkanlığına atanan Dr.Tayfun Acarer’in sektördeki ilk röportajında kendisine sektöre ve Telekomünikasyon Kurumuna yönelik sorular yönelttik.
turk-internet.com : Telekomünikasyon Kurumu (TK) geçmiş dönem bir hayli eleştiriye uğradı. Hatta bu nedenle olması gereken noktanın altında da değerlendiriliyor. Bu eleştirileri ve geçmiş dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr.Tayfun Acarer : Takdir edilmelidir ki idareciler ve yönetimler belirli süreliğine görev yapmaktadırlar. Önemli olan hizmetlerin ve devletin devamlılığı yani sektöre, kullanıcılara ve devlete karşı olan görevlerimizi layıkıyla yerine getirmemizdir. Bu aşamada geçmişin tecrübelerinden ve başarılarından yararlanarak önümüze bakmanın en doğru hareket tarzı oluğunu düşünüyorum.
turk-internet.com : Türk Telekom ile sektördeki İSS ve UMTH firmaları arasında belli çekişmeler var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Tayfun Acarer : Tahmin edilebildiği gibi yeni serbestleştirilen her hizmet pazarında karşılaşılabilecek sorunlara, Türkiye telekomünikasyon sektöründeki hizmet pazarlarında da rastlanmaktadır. Avrupa Birliği ülkeleri de dahil olmak üzere serbestleşme sürecini tamamlamış olan çoğu ülkede yerleşik işletmeciler pazar kaybı endişesiyle ilk etapta serbestleşmeye karşı tavır almışlardır. Bu normal karşılanacak bir durumdur.
Yerleşik işletmecinin, serbestleşmeyi mevcut pazar payının kaybı olarak değil, pazarın büyütülmesi için bir fırsat olarak görmesi gerekmektedir. Böylece hem yerleşik işletmeci, hem yeni işletmeciler, hem de tüketiciler rekabetten fayda sağlayacaklardır.
turk-internet.com : Rekabet Kurumu (RK) ile TK arasında bir çekişme hissediliyor. Sizce RK ile TK arasında telekom sektörü açısından nasıl bir görev paylaşımı var? Nasıl bir ilişki var? İki kurum kavga etmeli midir?
Dr. Tayfun Acarer : Telekomünikasyon Kurumu da Rekabet Kurumu da idari özerkliği olan devlet kurumlarıdır. Her ikisinin de yetki ve görevleri 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ve 2813 sayılı Telsiz Kanunun 4502 sayılı Kanunla değişik muhtelif maddelerinde açık olarak belirtilmiştir.
Telekomünikasyon Kurumu telekomünikasyon sektöründe rekabetin tesisine yönelik düzenlemeleri gerçekleştirmek amacıyla kurulmuştur. Kanunumuzda Rekabet Kurumu ile Telekomünikasyon Kurumu arasındaki ilişkinin ne olacağına yer verilmiştir.
Rekabet Kurumu tüm dünyada olduğu gibi telekomünikasyon sektöründe en fazla yetkiyle donatıldığı birleşme ve devralmalar da dahi öncelikle Kurumumuzun görüşünü ve düzenleyici işlemlerini dikkate almalıdır.
Kurumumuz bu sektöre özgü hem öncül, hem de ardıl düzenlemeleri gerçekleştirerek sürdürülebilir rekabeti tesis etmeye çalışmaktadır. Dolayısıyla Kurumun spesifik olarak düzenlediği bir alanda Rekabet Kurumunun da bir işlem yapması hem insan kaynağının etkin kullanılmamasına neden olacak, hem de işletmecilerin her iki Kuruma da başvurarak farklı kararlar çıkması yolundaki çalışmalarına zemin hazırlayacaktır.
Kurumumuzun telekomünikasyon sektörüne ilişkin görevleri mevcut Kanunlarımızda da yer almakla birlikte, belki de yeni Elektronik Haberleşme Kanununda bu hususun daha da netleştirilmesi iyi olacaktır.
Bununla birlikte Rekabet Kurumu ile Telekomünikasyon Kurumu arasında etkin ve verimli işleyen bir işbirliği her iki Kuruma da ve sektöre de fayda sağlayacaktır. Görüş alış verişi daha sağlıklı kararların alınmasına yardımcı olacaktır. Rekabet Kurumunun tecrübeleri bu konuda büyük önem arzetmektedir.
Ancak telekomünikasyon sektörü kendine has özellikleri olan ve bu nedenle kendine özgü bir düzenleyici kurum gerektiren bir sektördür. Dünya genelinde telekomünikasyon sektörünü düzenleyen 133 adet kurumun varlığı da bunu göstermektedir.
Röportajın devamını Acarer; Telekomda Yeterli Arge Olmayışı Eksiklik-3 başlığı altında okuyabilirsiniz.