Giriş salonuna adım atan ve New York’taki Microsoft Evi’ne giren bir ziyaretçinin ilk karşılaştığı şey; 800 foot kare alanına yayılmış bir çatı katının geniş açık mekanları.
Biraz yeşil, biraz da kahverengi ağırlıklı dekore edilen, hafıf beyazlıkla beraber bir parça parlaklık verilen bu çatı katı, lüks Tribeca’ya komşu bir yere kurulmuş. Bu mekan, heralde tüketicilerin çoğunun ulaşabileceğinin üstündedir. Ama lüks bir dairenin – şimdiki Microsoft teknolojisinden yararlanan ağı olan bir evin – arkasında yatan fikir hiç de ulaşılmaz değil.
Donanımını Compaq, Cisco ve Rio gibi kuruluşlarden edinen bu evin ağı, yeni çıkan Microsoft Windows Milenyum Sürümü (Windows Me) işletim sistemine yabancı olmayan ev ağı nitelikleriyle kuruldu. Windows Me, kullanıcılara, basit bir biçimde aygıtları telefon cakına takarak paylaşılan vasıtaları kolayca ve çabukça bulmalarına yardımcı olan Ev Ağı Sihirbazı içeriyor. Mesken giriş yeri olarak kullanılan, ADSL hattına bağlı bir bilgisayarla her odadaki bilgisayarların internete genişbant erişimi var. Bu ağ aynı zamanda evdeki ışıklandırmayı, güvenliği, ısıyı denetliyor. ADSL özelliği barındırdığı için kullanıcıların, ağın ayaklarını yerden kesmesi için sade bir telefon hattı yeterli.
Ağ henüz Powerline teknolojilerini desteklemiyor. Eğer olsaydı, bu teknoloji sayesinde evdeki ağ-yeterlikli aygıtların evdeki elektriksel kablo şebekesinden denetimi mümkün olacaktı. Fakat Microsoft, bunun endüstrinin bir standartta mütabık kalmasının ne kadar zaman alacağına bağlı olarak 18 ay ya da 2 yıl ileride gerçekleşebileceğini belirtti.
Yine de, Microsoft evi, telefon hattı şebekesine iliştirilmiş 80211 B Telsiz Ağ ile donatılmış bulunuyor. Bu ağ sayesinde Cep PC’leri gibi telsiz aygıtlar ağa ve internete genişbant hızında erişebilecekler.
Evin içine girdikten sonra ziyaretçinin gözü ister istemez oturma odasına gidiyor. Burada “Dave Amca”, ötedeki duvarda büyük ekran televizyon izlemekte. Bu televizyon – DIRECTV uydu hizmetiyle birlikte – Microsoft Ultimate TV hizmetine sunuyor. Bu, DIRECTV programlamasını, dijital görüntü kaydını, Etkileşimli televizyonu ve internet erişimini tek bir pakette bütünleştiren ilk direkt yayınlı uydu televizyonu platformu. İzleyiciler programları başlığına göre, konusuna ya da kategorisine göre arayabilirler, kolay erişim için gözde kanallarını belirleyebilirler, bir defada bir ve/veya iki gösteri birden izleyebilirler; 30 dakikaya kadar görüntü dondurabilirler ve dijital görüntüyü 35 saatlik üst limite kadar kaydedebilirler. Bu evdeki teknolojinin çoğundan farklı olarak, bahsi geçen televizyon ev ağının bir parçası değil. Televizyon Microsoft WebTV platformu üzerinde inşa edilmiş ve hala çevirmeli servis kullanıyor.
Bunların aynısı, “nine”nin “doodledongs” yemek tarifini aradığı mutfakta yer alan MN Companion (refakatçi) için de geçerli. MSN Companion, – çevirmeli servis özelliği de bulunan – bir tost makinesinden biraz daha fazla yer kaplayan küçük bir internet cihazı. Microsoft, Companion’ın aslında kişisel bilgisayarı olmayan ev halkını hedeflediği ama birçok insanın aynı zamanda bunları mutfağa koyup yemek tariflerini aramakta, web’i taramakta ya da dostlarıyla sohbet etmekte kullanmayı düşünebileceğini söyledi.
Bir genç kız olan “Jen”, yatak odasında U2’nun en son single’ını ve video klibini, Windows Ortam Yürütücüsü’ne indiriyor. İndirdiği müziği bir süre dinledikten sonra Jen, Microsoft SideWinder Game Voice’u çıkarıyor. Bir oyun oynama kulaklığı ve kontrol birimi olan bu alet sayesinde Jen, internet üzerinde bir oyun oynarken ses komutlarını kullanabiliyor ve arkadaşlarıyla sohbet edebiliyor. Oyundan yorulan Jen ekranının üzerindeki bir tuşa basıyor ve televizyon seyretmeyi tercih ediyor.
Bitişik kapıda, genel merkezde ise “anne” Microsoft PictureIt kullanarak dijital bir fotoğraf albümünü biraraya getirirken dijital şarkı listesinden bir parça müzik dinlemekte! Daha sonra da Windows Me’nin dijital medya kapasitesini kullanan anne, bir ev filmini biçimlendirip kendi annesine e-postalıyor.
Büyükler yatak odasında da “Baba” Cep PC’sine indirdiği e-kitabı okuyor. Cep PC’sine telsiz bir kart sokarak eksiksiz işlevli bir gözatıcıyla webde sörf yapıyor. Yatak odası bir kişisel bilgisayarla donatılmış değil ama duvarlara yerleştirilmiş hoparlörler ve bir de ağ kontrol paneli var. Kontrol paneline yönelen Baba, şarkı listelerinden birisini seçmek için bir tuşa basıyor. Müziğa doyan baba, Şükran günü yemeklerini araştırmak için bilgisayarı kullanmak amacıyla çocuk yatak odasına doğru hareket etmeden önce ışıkları kontrol panelinden ayarlıyor.
Microsoft Tüketici Bölümü’nden Steve Guggenheimer: “Bunların çoğu şu anda araştırma safhasında uygulanmaya geçiyor.” dedi. Evdeki teknolojilerin kullanımının çok kolay olduğunu da sözlerine ekleyen Guggenheimer: “İnsanlar kendiliklerinden teknolojiyle ilgilenmiyorlar,” dedi ve şunları söyledi: “İnsanlar, hayatlarını neyin kolaylaştırdığıyla ilgileniyorlar.”
Ev ağı, son zamanlarda oldukça dikkat çeken bir alan olmuş durumda. Geçtiğimiz aylarda birbirinden ayrık iki ev ağı birliği şekillendi. Kendi internet evi yöntemini önümüzdeki yıl içinde ortaya koymayı planlayan Cisco Systems İnternet Eb Birliği’ni Best Buy, General Motors, Panasonic, Sun Mikrosistemleri ile ve 3Com, CompUSA, Honeywell, Invensys, Motorola, New Power, Reliant Energy, Texas Instruments ve Sears Roebuck gibi diğer kuruluşlarla oluşturdu.
Öte yandan, 3Com, AMD, AT&T Telsiz Hizmetleri, Broadcom, Compaq, Conextant, Hewlett-Packard, IBM, Intel, Lucent Teknolojileri ve Tut Sistemleri tarafından kurulan Ev Telefon Hattı Şebekesi Birliği (PNA), çalışmalarını bir telefon hattı şebekesi standardı yaratmak yönünde yapıyor. PNA, İnternet Ev Birliği’nin de birçok üyesini içeriyor. Sony bile, PlayStation2 oyun konsolunu ev ağı aygıtına döndürmeyi düşünüyor.
Microsoft’a gelince, şirket her hangi bir donanım satıcısıyla birlikte çalışacağını söylüyor. “Biz yazılımı oluştururuz” diyen bir Microsoft çalışanı sözlerini şöyle sürdürüyor: “kavalı kimin ürettiği bizim için farketmez.”