Bugün istifa ettiğini öğrendiğimiz Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, dün Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) ve Ankara Üniversitesi’nin 28 Ocak Veri Koruma Günü dolayısıyla ortaklaşa düzenlediği programa katıldı ve önemli konulara değindi.
İnsanın haklarıyla beraber yaşadığını, devletin görevinin de insanı haklarıyla beraber yaşatması, koruması, geliştirmesi olduğunu vurgulayan Bakan Gül şöyle konuştu :
“Tüm çalışmalarımızda yol haritamız insanı merkeze alan, insanı önceleyen yaklaşımlardır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümetlerimiz insanın haklarını geliştirme koruma konusunda önemli adımlar attı. Bu adımların daha da atılması yönünde irademiz vardır. Bizim irademiz reformları diri tutmak, vatandaşımızın hakkını daha fazla koruyup geliştirmek, daha özgür bir birey, daha güçlü bir toplum, daha güçlü bir demokrasiye ulaşmak ve bunu korumaktır. Özellikle insanımızın onurunu, mahrem alanını ve kişisel verilerini teminat altına almak da en temel görevlerden biridir”
HUKUK DEVLETİNDE ESAS İTİBARIYLA HAYSİYET CELLATLIĞI OLMAZ
Adalet Bakanı Gül, bilginin silaha dönüştüğü, teknolojinin her geçen gün daha da geliştiği bir çağın yaşandığını, verinin en değerli madene dönüştüğünü, veri madenciliği, yapay zeka gibi kavramların da günlük hayatta önemli yer tuttuğunu söyledi. İnternetin özel hayata dair mahremiyet ihlali alanına dönüşmemesi gerektiğini belirten Gül, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) zihniyetinin dijital kumpaslar kurduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi. FETÖ’nün bu konuda yaptıklarını hatırlatan Bakan Gül şöyle konuştu:
“Geçmişte FETÖ’nün istihbarat ve veri madenciliğine verdiği özel önemi hepimiz biliyoruz. Ve bu çerçevede delil üreterek, tezgahlarla, oluşturulan kumpaslarla nasıl insanların kişisel haklarını ihlal ettikleri, nasıl mahremiyet haklarını ihlal ettiklerini hepimiz gördük, yaşadık. Usulsüz dinlemeler, kişilerin mahrem görüntüleri, özel bilgilerin ifşa edilmesi, verilerin hukuk dışı yollarla ele geçirilmesi gibi tüm hukuk dışı bu fiilleri hep beraber yaşadık.
Hukuk devletinde esas itibarıyla haysiyet cellatlığı olmaz, itibar suikastı olmaz. Hukuk buna asla izin vermez, veremez, vermemelidir. Dijital kumpaslarla insanların hayatını tarumar eden, insanlara kumpas kuran, bu FETÖ’cü zihniyetin de asla ama asla unutulmaması gereken bir mücadele alanı olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu FETÖ’vari anlayışın uygulamaları da hiçbir zaman hiçbir suretle ve hiçbir kimse tarafından gerçekleşmemesi yönünde teyakkuzu ve bu konuda da hukukun gerekli tedbirleri alması en esaslı görevlerden biridir.”
Kişisel verileri korumada en önemli noktalardan birinin de mağdur haklarının temel unsurlarından mahremiyet hakkı olduğunu ifade eden Bakan Gül, mağdurun ifşa edilmemesi ve özel hayatının korunması hakkının da hiçbir suretle elinden alınmaması gerektiğini vurguladı. Bakan Gül, bu türden ihlallerin yaşanmamasına yönelik düzenlemenin İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında yasalaştığını kaydetti.
Bu konunun yine savunma hakkının da önemli bir parçası olduğunu anlatan Bakan Gül, sanığın işlediği iddia edilen suç neyse o suçtan yargılanması gerektiğini belirterek 4’üncü yargı paketi ve İHEP kapsamında davaya ilişkisi olmayan konuların iddianamede yer almasının yasaklandığını söyledi. Bakan Gül, bu konudaki ahlaki tutumun bu şekilde kanuni bir metne dönüştürüldüğünü söyledi :
“İddianamelerde özel ve mahrem hususlarla ilgili özel hayat konularına girilmesi yasaklanmıştır. Biz bunu 4’üncü yargı paketiyle yasakladık. İlgilisi kim olursa olsun, kimsenin özel hayatının bu anlamda ifşa edilmesine asla ama asla kimse müsaade etmez, hukukta bunu kabul etmez”
BERAAT KARARI İLE İLETİŞİM KAYITLARI SİLİNİYOR
Adalet Bakanı Gül, dosya kapsamında alınan iletişim kayıtlarının sadece takipsizlik kararıyla silindiğini, geçtiğimiz aylarda hayata geçirilen yeni düzenleme ile beraat kararları sonrasında da bu kayıtların silinmesi uygulamasının getirildiğini anlattı. Bakan Gül şöyle konuştu:
“Yine iletişim kayıtları eskiden sadece takipsizlik kararı üzerine yok ediliyordu. Bunu beraat kararları içinde getirmiş olduk. Vatandaş beraat kararı almış ama dinleme kayıtları hala dosyada. Beraat kararı ile beraber artık o kayıtlarında ortadan kaldırılması imha edilmesini sağlayan düzenlemeyi çıkardık. Kişisel verinin kapsamı iddia, iddianameyle ilgisi olmayan mahrem bilgiler savunma ispat hakkı kişisel verilerin korunması arasındaki denge tüm bunların takdirini elbette yargı yapacaktır”
SAVUNMA HAKKI KUTSALDIR
Bakan Abdülhamit Gül, kişisel verilerin korunması hususunda avukatların yaşadığı sıkıntıları da çözmeye çalıştıklarını söyledi :
“Bu konuda yine uygulamada avukat meslektaşlarımızın da yaşadığı bazı sorunları biliyoruz. Özellikle savunma hakkı çok kutsaldır ve mağdurunda bu anlamda en temel haklarından biridir. Savunma hakkını yapan avukat meslektaşlarımızın kişisel verilerle ilgili görevini yerine getirirken bu hususların bir engel olmaması yani savunma hakkıyla kişisel verilerle ilgili konulardaki o dengenin kurulmasını önemli görüyoruz.”
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI 2010’DA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİYLE GÜVENCE ALTINA ALINDI
Kişisel verilerin korunması kapsamındaki yasal değişiklikleri anlatan Bakan Gül, 2010’daki anayasa değişikliği ile bunun anayasal hak olarak tanındığını, 2016’da Kişisel Verileri Koruma Kanunu ile de anayasal hakkın kanuni boyutunun düzenlendiğini söyledi. KVKK’nin kurulmasının da önemli bir adım olduğunu vurguladı :
“Vatandaşın güvenerek verdiği bu bilgileri, yarın başka yerlerde, medyada sağda solda ifşa edilecek bir hale gelmediğinden emin olması lazım, böyle bir şeyle karşılaşmaması lazım. Bu konuda güvenin boşa çıkmaması konusunda bütün kurumların büyük bir hassasiyeti sürdürmesi gerekmektedir”