Günlerdir Afganistan’dan video yayını seyrediyoruz. Genellikle düşük kalite ve puslu. İnsanlar bu görüntülerin hangi teknoloji ile iletildiğini merak ediyorlar.
Hatırlarsanız, geçen Nisanda, bir Amerikan casus uçağı Çin’e inmek zorunda bırakıldı. CNN bize bu hikayeyi kısmen canlı seyrettirdi. Yaptıkları, “uçakta bulunan ekibin video telefon ile geçtiği canlı görüntüleri yayınlamaktı.
CBS, Operasyon Direktörü Mel Olinsky’e göre, bu olay sırasında ilk defa halkın önüne çıkan bir sistemi yani “Talking Head” sistemini kullanıyorlardı. CNN yayını yapan tek Tv olduğundan konu olay haline geldi. Ancak Çinliler ne olduğunu farkettikleri anda, sisteme el koydular. Şimdi sorularımızı soralım.
Nathan: “Talking Head” sistemi uydu anteni ile mi kullanılıyor?
Mel: Aslında, bunun bilgisayarınızdaki kamera ile Video Konferans yapmaktan pek bir farkı yok. Herşey, kolaylıkla taşınabilecek büyüklükte küçük bir çantanın içinde. Kullanımı son derece kolay. Bu sistemi, 64 K data hattı olan bir M4 uydu telefonuna bağlıyorsunuz ve gayet basitçe video görüntü akıtmaya başlıyor.
Nathan: Uydu telefonunu nereden buluyorsunuz ?
Mel: 2 tane şirket var. Ençok kullandığımızın adı, Thrane & Thrane. Bu bildiğimiz standart uydu telefonu. Normal bir ahizesi ve açılabilir düz bir anteni var.
Nathan: Güç kaynağı olarak ne kullanılıyor ?
Mel: Araba bataryasından, çakmak girişini kullanarak ya da AC çıkış alabileceğiniz herhangi bir yerden şarj ederek kullanıyorsunuz. Nerede olduğunuza bağlı. CNN, sanırım araba şarjı kullanıyordu.
Nathan: Araba ya da batarya yoksa, portatif jeneratör işe yarar mı ?
Mel: Tabi ki olabilir. Uydu telefonu batarya ile çalışıyor. Video telefon aslında ufak bir bilgisayar Ama herşeyi kendi içinde, hard drive’i yok. EPROM ile çalışıyor. Bu nedenle, açtığınızda doğrudan program başlıyor.
Video’yu geçirmek için 2 yol var. Birisi gerçek zamanlı, ki CNN öyle yaptı. Bu canlı video konferans yapmak anlamına geliyor. Ama kalite ve çözünürlük düşük oluyor. Diğeri, hafızaya almak ve daha sonra dosya olarak göndermek. Biraz daha uzun zaman alır ama kalitesi daha iyidir.
Nathan: Dosya olarak gönderildiğinde, Saniyede 30 çerceve mi geçiyor?
Mel: Evet aynen yayın kalitesinde oluyor. Ama 1 dakikalık bir videoyu göndermek 1 saat alabiliyor. Yani daha pahalı, çünkü uydu zamanı kullanmak 6-8 $/dakika.
Buna karşın, video konferansı 64 Kb üzerinden geçiriyorsunuz. Düşük bir bant genişliği. Dolayısıyla çözünürlük düşük oluyor. Ancak bunu tam ekran göstermek hoş olmuyor ama eğer, küçük gösterilirse daha iyi duruyor.
Nathan: Ama her zaman böyle olmuyor. Birkaç gün once, NBC’nin Afganistan’dan yaptığı bir yayını gördüm. Tam ekrandı. Görüntü puslu ve kötü idi.
Mel: Resim büyüdükçe, görüntü kötüleşiyor. Bu nedenle yönetmene resmi küçük vermesini söylüyoruz. CNN genellikle böyle yapıyor. Ekrana 2 kutu koyuyorlar. Bir tanesi sunucuyu verirken, diğeri uzaktaki ropörtajcıyı veriyor. Kutu küçüldükçe kötülüğü daha az farkediliyor.
Nathan: Neden diğer teknolojiler dururken, Talking Head sistemi seçildi ?
Mel: Diğer sistemler daha iyi çalışabiliyor ama daha büyük uydu anteni gerektirdiklerinden yönetmek zor oluyor. Talking Head özelllikle Afganistan, Çin gibi yerlere uygun olan sistem. Çünkü ilk defa görüldüğünde, ne olduğu anlaşılmıyor. Laptop sanılabilir. Uydu telefonu tamam uydu telefonu ama onunla video geçirilebileceği düşünülemiyor. Bu nedenle, gümrüğe gittiğinizde, genellikle sorun olmuyor. CNN, Çin’e böyle soktu. Çinliler once anlayamadılar. Sonra ne olduğunu anlayınca el koydular. Şimdi böyle bir alet olduğunu biliyorlar.
Nathan: Enteresan, peki büyüklüğü ne kadar?
Mel: Talking Head sistem , laptop’tan biraz daha büyük ve kalınca. Uydu telefonu da sanki bir ek aleti gibi duruyor. Tüm sistem bu. İsveç malı bir uydu anten ile düşük kalite canlı videoyu yapabiliyor. Eğer ne yaptığınızı bilmelerini istemediğiniz bir ülkede iseniz, dikkat, sizi bu anten ile farkedebilirler.
Nathan: Anlaşılan, son bir kaç haftanın gelişmeleri, Görüntülü Medyayı (Streaming Media) öne çıkardı, değil mi ?
Mel: Biz bugüne kadar, hep yayın kalitemizle gururlandık. Ama şimdi başka bir dünya geliyor. Yayın kalitesi istediğiniz düzeyde olmasa bile, haberi canlı alacaksanız, öncelik CANLI olması haline geldi. Görüntülü Medya kullanıyorsanız, önceden kayıt edip gönderebilir ya da talking head kullanabilirsiniz. Şu anda yeni eğilim, eğer canlı ise, yayın kalitesini önemsememek
Nathan: Uydu telefonu ile gönderdiğiniz sinyal, Amerika’ya tekrar nasıl geri dönüyor?
Mel: Inmarsat uydusu kullanan bir uydu telefon kullanıyoruz. Sinyal, Inmarsat uydusundan, telco devrelerine geçiyor ve ISDN hattını çeviriyor. Bu da, modemi ISDN sinyali kabul eden bir bilgisayar tarafından alınabiliyor. Oradan görüntüyü alınıp, hatta geri besleniyor. Normal bilgisayardan biraz daha detaylı ama çok da fazla değil.
Bu hikaye ve arkasındaki teknoloji hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, sorularınızı mailto:[email protected] adresine gönderebilirsiniz.
Inmarsat hakkında bilgi
Inmarsat, 20 yıl once denizcilik amacıyla gönderilmiş ve geniş ara bant için gönderilmiş bir uydu idi. 210.000’den fazla gemi, hava araçları ve portatif aletlere, telefon, fax ve 64 Kbit/s’a kadar veri aktarımı desteği vermektedir. Kullanıcıları, gazeteciler, yayıncılar, felakete uğrayanları kurtarıcılar, kara ulaşım operatörleri, hava yolları, hava trafik kontrolcüleri, hükümet çalışanları, sivil savunma çalışanları ve barış gönüllüleridir. Inmarsat’ın uyduları Londra’daki merkezden yönetilmektedir.
Inmarsat, 7E Haberleşme gibi servis sağlayıcıları tarafından kullanılmaktadır.
Inmarsat ve teknolojisi hakkında daha fazla bilgi için, Web Site’lerine bakabilirsiniz. Inmarsat Customer Care Mail adresini kullanınız. Adres: Inmarsat Customer Care, 99 City Road, London, EC1Y 1AX. Tel: +44 20 7728 1777 Fax: +44 20 7728 1142