Hafta sonu, Moda’daki Kültür ve Töre Derneği’ne gidenler, oldukça uzak bir diyardan, Altay’dan gelen sıradışı bir kişi için beklediler. Bu kişi, uzun, örgülü saçlarıyla, profilden bakıldığında adeta bir kızılderiliyi andıran Akay Kinyev’den başkası değildi.
Çevresindeki auradan mı bilinmez, katılımcılar Kinyev’in her sözünü merak ve heyecanla dinlediler. Moğolistan ve Kazakistan’ın hemen kuzeyinde yer alan bu küçük batı Sibirya toprağı, Türklerin tarihi açısından oldukça zengin kalıntılar içeriyor.
Kinyev’i dinledikçe, merak ve öğrenme isteği birbirini kamçılıyor. Bütün Asya’yı ve hatta Amerika yerlilerini içine alan Şamanizm (Türkçe’de Kamcılık olarak biliniyor), bir trans tekniği olarak ifade ediliyor. Türklerin adı, Şamanizmi uzun süre ayakta tutmuş topluluklar arasında geçiyor.
Moderatörlüğünü yazar Günnur Yüce’nin yaptığı etkinlikte Kinyev’in simultane çevirilerini de Rusaniya Altay gerçekleştirdi. Hiç ara vermeden, yaklaşık 4 saat boyunca Şaman kültürünü anlatan Kinyev, toplantı sonunda sorularımızı cevapladı.
turk-internet.com; “Kendi soyunu bilen halklar güçlüdür” dediniz. Bunu biraz açıklar mısınız?
Akay Kinyev; Atalarını bilen, onlara şükran duyguları besleyen halklar, ataları tarafından korunur, gözetilir. Örneğin, Çinliler de atalarını bilme kültürü çok gelişmiştir. Bizim atalarımız Bumin Han, Mete Han’dır. Bizlere güç verecek olanlar da onlardır.
turk-internet.com; Şamanizme inanan ne kadar insan olduğunu tahmin ediyorsunuz?
Akay Kinyev; Şamanlık, Afrika’da, Orta Asya’da, Güney ve Kuzey Amerika’da çok yaygın. Neredeyse, dünyanın bütün memleketlerinde var. Kimi ülkelerde belli belirsiz, kimilerindeyse daha güçlü yaşanıyor. Şamanizm, bilimlerin genetik korunmasıdır.
turk-internet.com; Konuşmanızda siz de söylediniz. Toprağa niçin “toprak ana” diyoruz?
Akay Kinyev; Çünkü toprak kadınsı özellikler gösteriyor. Anneliğe giden yol madde ile başlıyor; kemikler ve vücut hasıl oluyor. İnsanın çekirdeği de yine topraktan oluşuyor. İnsan, dünyaya geldikten sonra yiyor, içiyor ve ölünce yine toprağa geri dönüyor. Bu nedenle toprak anadır.
turk-internet.com; İslamiyet ile Şamanizmin örtüştüğü, kesiştiği noktalar var mı?
Akay Kinyev; İslam da Şamanlıktan çıkmıştır. Çünkü, ilk önce Şamanlık vardı. Daha sonra Hazreti Muhammed’e kutsal ruh indi. Ona, kendi milletine bir mesaj iletme misyonu verildi. Arap milleti Muhammed sayesinde yükseldi. Biz, Türkler de yükselmek istiyorsak bizim de kendi liderimizi çıkartmamız lazım. Biz yukarı çıkacağız, ama başka milletlerin üzerinden hakimlik etmeyeceğiz.
turk-internet.com; Şamanlıkta da Ramazan benzeri bir dönem olduğundan bahsetmiştiniz. Bu konuda biraz bilgi verebilir misiniz?
Akay Kinyev; Bizim Ramazanımız İslam Ramazanındaki gibi değil. Doğanın, doğurganlık döneminin ardından bir temizlenme gerçekleştiriyoruz. Baharda insan vücudu da böyle bir temizlik için hazırdır. Bu dönemde doğa çok güçlü bi dönemini geçirmektedir. Bu dönemde aile bağları da çok daha güçlü olur.
turk-internet.com; “Atatürk benim babam” dediniz. Neden böyle söylediniz?
Akay Kinyev; Çünkü, o bu millete layık olduğu adını yeniden kazandırmıştır. Atatürk, Türklerin, en görkemli isimlerden biri olmasını sağlamıştır. Biz İskitler de aslında Türküz. Atatürk sayesinde Türk kimliği tüm dünyada yeniden oluşmaya başladı. O, büyük bir aradan sonra Türk kimliğini bu millete geri kazandırdı. Atatürk dönemindeki Türkiye, bizim için örnek bir ülke oldu. Ama, şimdi aynı şeyi söylemek pek mümkün değil.
turk-internet.com; “İslam’ı karşımıza almak zoruda değiliz” dediniz. Neden böyle söylediniz?
Akay Kinyev; İslam, Arap aleminin dini ve onların örf ve adetlerini içeriyor. Biz, Araplara hürmet ediyoruz ve onların atalarına saygı duyuyoruz. Ama, bu arada kendi örf, adet ve geleneklerimizi de sürdürmeliyiz. Diğer inançlar ve halklar da aynı şekilde bizlere saygı duymalılar. Birinin diğerini asimile etmesi kabul edilemez. Bizim, kendi tarihimiz ve medeniyetimiz var. Biz herkese anlayışlı davranmayı gerektiren bir gelenekten geliyoruz.
Onlara saygı duyarken kendimizi unutmamalıyız. Bunun için İslam ya da başka inanç sistemleriyle savaş haline girmemeliyiz. Bizim, herkesi kucaklayan bir kültürümüz var.