Turkcell Genel Müdürü Akpınar, düzenlediği basın toplantısında, geçen yılın 9 aylık bölümündeki şirket zararının, karşılık ayırma zorunluluğundan kaynaklandığını vurgulayarak, operasyonel karlılığın ise negatif olmadığını bildirdi.
Yatırımlarının büyük bölümünü bitirmiş olmalarından dolayı 2002 için kontrollü bir yatırım bütçesi yaptıklarını anlatan Akpınar, geçen yıl abone başına düşen gelirde azalma görüldüğünü, buna abone sayısının artmasının yanında yaşanan krizin de neden olduğunu vurguladı.
Muzaffer Akpınar, Turkcell’in 2000 yılında 10.1 milyon olan abone sayısını 2001 yılında ekonomik durgunluğa rağmen 12.2 milyon kişiye yükselttiğini açıkladı.
Ticari olarak her konuya açık olduklarını belirten Akpınar, “Maalesef bu ticari olmaktan uzaklaştı ve kural koyucu belirleyici olma yönünü seçti. Kural koyucunun ticari tercihleri, öngörüleri doğal olarak 2 tarafın birini yeterince mutlu edemeyebilirdi. Bu konuyu çok mutlu olmadığımız için, sorumluluklarımız nedeniyle maalesef tahkime götürdük. Bu tür problemler yaşamaktan mutlu olmuyoruz. Bunun sonucunu beklemek lazım” dedi.
Akpınar, ”Turkcell’deki yönetim değişikliğine kötü yönetildiği için mi gidildi?” sorusu üzerine de Turkcell’in başarılı bir çizgisi bulunduğunu söyleyerek, bu değişikliğin geçmişte olanlarla bir ilgisi olmadığını belirtti.
Turkcell’in cirosunun yüzde 70’den fazlasını devlete özel iletişim vergisi, Hazine payı, KDV ve diğer unsurlarla gelir kaynağı olarak aktardığını belirten Akpınar, devlete düşen görevin, sektörün liberalleştirilmesi için gerekli regülasyonların önünü açmak ve vergi yükünün kaldırılması olduğunu söyledi.
Aycell’in rekabeti bozma riski taşıdığına da değişen Akpınar, “Aycell’in Türk Telekom ile yakınlığı, bir devlet kurumu kisvesi içinde oluşu, Bakanlarımızın o şirketle ilgili farklı hissiyatlarının olması bizi tedirgin ediyor” dedi.
Akpınar, GSM dünyasında rakkamlar da verdi:
Turkcell Genel Müdürü Akpınar, düzenlediği basın toplantısında, geçen yılın 9 aylık bölümündeki şirket zararının, karşılık ayırma zorunluluğundan kaynaklandığını vurgulayarak, operasyonel karlılığın ise negatif olmadığını bildirdi.
Yatırımlarının büyük bölümünü bitirmiş olmalarından dolayı 2002 için kontrollü bir yatırım bütçesi yaptıklarını anlatan Akpınar, geçen yıl abone başına düşen gelirde azalma görüldüğünü, buna abone sayısının artmasının yanında yaşanan krizin de neden olduğunu vurguladı.
Muzaffer Akpınar, Turkcell’in 2000 yılında 10.1 milyon olan abone sayısını 2001 yılında ekonomik durgunluğa rağmen 12.2 milyon kişiye yükselttiğini açıkladı.
Ticari olarak her konuya açık olduklarını belirten Akpınar, “Maalesef bu ticari olmaktan uzaklaştı ve kural koyucu belirleyici olma yönünü seçti. Kural koyucunun ticari tercihleri, öngörüleri doğal olarak 2 tarafın birini yeterince mutlu edemeyebilirdi. Bu konuyu çok mutlu olmadığımız için, sorumluluklarımız nedeniyle maalesef tahkime götürdük. Bu tür problemler yaşamaktan mutlu olmuyoruz. Bunun sonucunu beklemek lazım” dedi.
Akpınar, ”Turkcell’deki yönetim değişikliğine kötü yönetildiği için mi gidildi?” sorusu üzerine de Turkcell’in başarılı bir çizgisi bulunduğunu söyleyerek, bu değişikliğin geçmişte olanlarla bir ilgisi olmadığını belirtti.
Turkcell’in cirosunun yüzde 70’den fazlasını devlete özel iletişim vergisi, Hazine payı, KDV ve diğer unsurlarla gelir kaynağı olarak aktardığını belirten Akpınar, devlete düşen görevin, sektörün liberalleştirilmesi için gerekli regülasyonların önünü açmak ve vergi yükünün kaldırılması olduğunu söyledi.
Aycell’in rekabeti bozma riski taşıdığına da değişen Akpınar, “Aycell’in Türk Telekom ile yakınlığı, bir devlet kurumu kisvesi içinde oluşu, Bakanlarımızın o şirketle ilgili farklı hissiyatlarının olması bizi tedirgin ediyor” dedi.
Akpınar, GSM dünyasında rakkamlar da verdi: