Torba kanun olayı sadece bizde değil, ABD’deli siyasetçiler de kanun geçirmede çakallık yapıyorlar. Amerikalı Gizlilik Grupları, Senato’ya çağrı yaparak, NSA (bölüm 702) gözetleme programının, mutlaka geçmesi gereken bir harcama tasarısına eklenerek yeniden uzatılmasına karşı çıkıyorlar.
Hatırlayacağınız üzere, NSA gözetleme programının bizzat Amerikalıları yani kendi vatandaşlarını gözetlediğini, 2013’de Edward Snowden ifşa etmişti. Dünya’da hemen her ülkede, 11 eylülden beri sorulan bir soru var; “Dünya’da hemen her ülkede, 11 eylülden beri sorulan bir soru var; “Güvenlik mi, Mahremiyet mi?”. Bu sorunun cevabı, son 20 yılımızı kontrol altına almış durumda.
Aralarında Talep İlerleme, Brennan Adalet Merkezi, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği ve Asyalı Amerikalılar Adaleti Geliştirme’nin de bulunduğu 20’den fazla Amerikalı sivil özgürlük grupları, mutlaka geçecek olan düzenlemenin yanına eklenerek, NSA gözetleme programının uzatılmasına izin verecek olan değişikliklere karşı çıkıyor.
Mutlaka geçecek dediğimiz yasa tasarısı ise, ABD hükümetinin kapatılmasını önlemek için gereken yıllık ulusal harcamaları planlayan tasarı. Cuma gününe kadar geçmez ise, ABD hükümetinin işleyişi duracak. Tasarı içinde, Ulusal Savunma Yetki Yasası, 2024’te Pentagon ve ABD Enerji Bakanlığı genelinde ulusal güvenlik harcamalarında filan var.
Gerçi 702 programı kapsamındaki gözetimün, Kongre’nin aralık ayı sonuna kadar yeniden yetkilendirmesine bakılmaksızın teknik olarak altı ay daha devam edebileceği kaydı var. Program en son Nisan 2023’te Yabancı İstihbarat Gözetim Mahkemesi tarafından bir yıl süreyle onaylandı. Tüzükte düzenlenen “geçiş prosedürleri”, gözetim emirlerinin süresi dolana kadar “yürürlüğe devam etmesine” izin veriyor.
702 programı, en son 2018’de yeniden yetkilendirilmişti. O zaman da aynı şekilde tartışmalar arasında, programın durdurulması talep edilmişti. Çünkü bu 702 programı, “Amerikalı vatandaşların” iletişimlerini topluyor. Program yasal olarak her yıl kabaca çeyrek milyon yabancıyı hedef alıyor, kısa mesajlarının, e-postalarının ve telefon görüşmelerinin içeriğini topluyor, ancak aynı zamanda bilinmeyen ama muhtemelen büyük miktarda Amerikan iletişimini de engelliyor. Bu müdahale, internet trafiğini yöneten ABD telekomünikasyon şirketlerinin zorunlu işbirliğiyle gerçekleşiyor.
Program şu anda Ulusal Güvenlik Ajansı’nın terörle mücadele, casusluk ve nükleer silahların yayılmasıyla ilgili bir dizi koşul altında yabancıları hedef almasına izin veriyor, ancak günümüzde siber suçları ve uyuşturucu kaçakçılığını araştırmak ve bunlarla mücadele etmek için de yaygın olarak kullanılıyor.
Program, Amerikalıların haklarının ihlal edilme ihtimalini “en aza indirecek” şekilde bilgilerin ele geçirilmesi, saklanması ve sorgulanmasına yönelik prosedürler içermekle birlikte, çeşitli muafiyetlere tabi. 702 programına yönelik en önemli eleştirilerden biri, Federal Soruşturma Bürosu’nun ABD vatandaşlarının çağrılarına ve e-postalarına izinsiz ve suç işlediklerine dair kanıt olmadan erişmesine izin vermesi.
Bu nedenle, Amerikan sivil özgürlük toplum örgütleri Amerikan Senatosunun çoğunluk lideri Chuck Schumer’e bir açık mektup gönderdiler. Şöyle diyorlar:
“Mevcut haliyle [Madde 702] özgürlüklerimiz ve demokrasimiz için tehlikelidir ve sağlam bir tartışma, değişiklik fırsatı ve – sonuçta – geniş kapsamlı reformlar olmadan uzun süre yenilenmemelidir. Programın aceleye getirilerek uzatılmasına yönelik herhangi bir girişim, Amerikan halkının sivil özgürlüklerini ve sivil haklarını açıkça göz ardı ediyor.”
7 Kasım’da Amerikalı hem Cumhuriyetçi, hem de Demokrat milletvekillerinden oluşan bir koalisyon, Senatoya “Hükümet Gözetim Reformu Yasası” adı verilen kapsamlı bir gizlilik yasa tasarısını sundu. Kanun tasarısı, izinsiz gözetlemeyi ve konum verilerinin polis tarafından toplanmasını kısıtlamayı amaçlayan diğer hükümlerin yanı sıra, 702 programında çeşitli reformlar dayatacak ve FBI’ın “Amerikan Kişisi” tanımlayıcılarını kullanarak veri tabanını sorgulamadan önce izin almasını sağlamayı hedefliyor.
Ülkemizde de benzer bir tartışma sürüyor. BTK, telekomünikasyon operatörleri üzerinden Türk vatandaşlarının haberleşmesini ve ziyaret ettiği internet içeriklerini kaydediyor.