Amerikan ordusunun “İnsan Araştırmaları ve Mühendislik Direktörlüğü (HRED)” bir süredir askerler üzerinde “beyin dalgaları okuma ” testi yapıyor. Bunun için, boş ve uzun bir yolda araç süren sürücü askerlere sensörlerle kaplı bir kask giydiriyorlar. Kaskın yakaladığı elektrik sinyalleri ise uzmanların olduğu bir tesise, gerçek zamanlı olarak işlenmek üzere gönderiliyor.
Şimdilik bir algoritmanın beyin dalgalarını yorumlamasına dayanarak araştırdıkları konu; “böylesine uzun ve monoton bir otoyolda giderken, sürücünün uykusu geliyor mu?”
ABD Ordusu’nun “görev bağlamında asker-makine etkileşimlerini geliştirme” amacıyla çalışan İnsan Araştırma ve Mühendislik Direktörlüğü (HRED) [1], bu konudaki çalışmalarını içeren bir makaleyi arXiv’e gönderdi. Makaleye göre, elektroensefalografi (EEG) kullanılarak sürücülerin uyku durumu ve şerit değiştirme hareketleri izlenmeye çalışılıyor.
EEG sistemi, beynin elektrik sinyallerini kaydeden bir kulaklık ve bunları yorumlamaya yarayan bir algoritmadan oluşuyor. Ama algoritmanın doğru çalışması yani beyin dalgalarının ne anlama geldiğinin doğru bir yorumu için, algoritmanın belirli bir kişinin beyin dalgası verileri kullanılarak eğitilmesi gerekiyor. Brainwave desenleri, bir tür parmak izi gibi ve dolayısıyla bireysel ve özgül olabiliyormuş.
Bir algoritma bir kişinin beyin dalgalarını güvenilir bir şekilde yorumlayabildiğinde, yeniden kalibre edilmeden başka bir kişi için aynı şeyi yapamayabiliyor. Bu zaman ve çaba gerektirir, bu yüzden şimdilik çok kişiyi izlemek için verimli görülmüyor.
Araştırmada, test odasında bir arabaya bağlanmış 16 farklı test deneklerinden uzun, tekdüze bir otoyolun üzerinde sürücülük yapılması ve şeritlerin periyodik olarak değiştirilmesi istenmiş. Test sırasında beyin dalgaları tespit edilerek, video kameraya kaydedilmiş.
Algoritmaların öğrendiklerini, yeni bir senaryoya uygulaması da istenmiş ve araştırmacılar başarılı olduklarını kaydediyorlar. Yine de algoritmaları daha doğru ve daha hızlı hale getirmek için daha çok yol olduğu belirtiliyor. Çünkü beynin nasıl çalıştığı hala tam olarak biliniyor değil. Dolayısıyla araştırmacılar henüz konu üzerinde çalışmaya devam ediyorlar.