Anayasa Mahkemesi (AYM) BorsaGündem.com nternet sitesi genel yayın yönetmeni Orhan Pala’nın bir haber nedeniyle hapis cezası almasının ifade ve basın özgürlüğünün ihlali olduğuna karar verdi. AYM, “Gazetecilerden bir beyanın doğruluğunu kanıtlamakla yükümlü savcı gibi hareket etmelerini beklemek aşırı yüksek bir ispat külfeti getirir” derken, ceza ertelemesinin de stres ve endişe yaratacağını kaydederken, “Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, 15/2/2017 tarihli kararıyla Orhan PALA tarafından yapılan bireysel başvuruda (B. No: 2014/2983), Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir” denildi.
Borsa ve finans ağırlıklı haberler yayınlayan Borsagundem.com 5 yıl önce, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) hisseleri işlem gören bir dizi şirketin hissedarları, yönetim kurulu üyeleri ve aracı kurum sahipleri olan 2 kişi hakkında bir haber yayınladı. Bu haberde bu 2 kişinin geçmişte manipülasyon suçundan yargılandığı ve mahkûm oldukları, davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle mahkûmiyet kararının kesinleşmediği ve İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde Sermaye Piyasası Kanunu’na muhalefet, dolandırıcılık, silahlı terör örgütüne üye olma, suç işlemek amacıyla örgüte üye olma ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından yargılandıkları yazıldı. İlaveten son zamanda satın aldıkları şirketler hakkında bilgiler verilen haberde, bu kişilerin lüks içinde yaşadıkları ve servetlerinin kaynağının merak edildiği de kaydedildi.
Haber sonrasında bu 2 kişi tarafından açılan davada, haberde yer alan bilgilerin doğru olmadığı, çarpıtıldığı ve bu sebeple itibarlarının zedelendiği, bu haber nedeniyle İMKB’ye kote edilmiş şirketlerinin hisselerinin değerinin azaldığı iddia edilmiş. Buna karşılık, Pala’nın savunmasında müştekilerin geçmişte yargılandıkları davanın iddianamesi ve müştekilerin haber tarihinde yargılandıkları davaya ilişkin bilgilerin yer aldığı ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden (UYAP) alındığını belirtilen bir evrak mahkemeye sunmuş. Mahkeme ise, Pala’yı hakaret suçundan 2 kez 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş. Sulh Ceza Mahkemesinin kararına karşı yapılan itiraz, Asliye Ceza Mahkemesinin 24/1/2014 tarihli kararı ile de reddedilmiş.
Bunun üzerine Pala, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu[1]. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına atıfla AYM, Pala’nın ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine oybirliği ile karar verdi ve ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması gerektiği kaydedildi. AYM’nin değerlendirmesinde şunlar belirtildi [2] ;
“Başvurucu, haberde yer alan ve müştekilere isnat edilen suçları UYAP evrakına dayandırmış ve iyi niyetini göstermek için de belgeyi dosyaya ibraz etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, söz konusu belgenin gerçek olup olmadığını tespit etmek için herhangi bir işlem yapmamıştır. Dahası başvurucu, mantıklı olgusal bir dayanağı ibraz etmesine karşın İlk Derece Mahkemesi eldeki bu delili değerlendirmeyi de reddetmiştir. Bakanlık, eldeki belgenin gerçekten bir UYAP ekran görüntüsünün kopyası olduğunu ve UYAP verilerinin daha sonra güncellendiğini belirtmiştir. Başvurucu iddialarını resmî bir kayda dayandırmasına rağmen yeterince olgusal temeli olduğu anlaşılan haberdeki suçların kötü niyetle veya gerçekliğin değiştirilmesi suretiyle yanlış verildiği de kabul edilmemiştir.
Gazetecilerden bir beyanın doğruluğunu kanıtlamakla yükümlü savcı gibi hareket etmelerini beklemek aşırı yüksek bir ispat külfeti getirir ve böyle bir mükellefiyet sanık veya davalı olarak yargılandıkları davalarda hakkaniyete uygun düşmeyen sonuçlara ulaşılmasına neden olabilir. Bu sebeple somut davada başvurucunun bir gazeteci olarak yeterince sorumlu bir şekilde davrandığını kabul etmek gerekir.
Dahası bir basın suçundan dolayı hapis cezası verilmesinin gazetecinin ifade ve basın özgürlüğüyle bağdaşmayacağı açıktır. Böyle bir ceza ancak istisnai hâllerde kabul edilebilir. Bir yayın sonucu maddi ya da manevi zarara uğramış bir kimsenin, hakkında yanlış bilgiler yayımlayan gazeteci aleyhine en azından özel hukuk kapsamında bir tazminat davası açabileceği kabul edilse bile somut başvurudaki gibi klasik hakaret davalarında oldukça ağır olan hapis cezasının ifade ve basın hürriyetinin kullanılması üzerinde kaçınılmaz olarak caydırıcı bir etki yarattığı kabul edilmelidir.
Öte yandan İlk Derece Mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş ve başvurucu beş yıl denetimli serbestlik tedbiri altına alınmıştır. Bir haber sitesinin genel yayın yönetmeni olan başvurucunun bu süre içinde cezasının infaz edilmesi riski her zaman vardır. Yaptırıma maruz kalma endişesinin kişiler üzerinde kesintiye uğratıcı bir etkisi vardır ve sonunda kişi denetim süresini yeni bir mahkûmiyet almadan geçirse bile bu etki kişinin düşünce açıklama veya basın faaliyetlerini baskılamasına neden olabilecektir.”
AYM’nin kararı dünkü Resmi Gazete’de de yayımlandı[2].