Türkiye’nin ülke genelinde toplumun tüm taraflarının mutabakatı olan sürdürülebilir bir uzun vadeli madencilik politikasının olmayışı yüzünden yılda en az 10 milyar dolar kaybettiğini dile getiren madenciler, işvereninden işçi sendikasına, maden mühendisinden, maden ihracatçısına, çimento üreticisinden, altın madencisine ve kireç-seramik üreticisine kadar madencilik sektörünün temsilcileri olarak seslerini duyurmak için 5-6 Mart 2009 tarihlerinde Ankara’da biraraya gelerek genel durum değerlendirmesi yaptı ve birlikte hareket etmenin koşullarını oluşturmaya karar verdi. Sektörün tüm temsilcileri; madencilikle ilgili yaşanan mevzuat karmaşasına dikkat çekerken,, bürokratik engellerden ve madencilerin “doğa düşmanı” gösterilmesinden yakındı. Madenciler; madencilik faaliyetlerinde üstün kamu yararı bulunduğuna dikkat çekerken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın salt enerji değil, yeraltı zenginliklerinin de bakanlığı olduğunun altını çizdi ve çözüm istedi.
Son yıllarda dünyadaki global krizle birlikte sektördeki daralmanın yanında doğalgaz ve petrol başta olmak üzere enerji sorunları ile karşı karşıya olan Türkiye’nin yeraltı zenginliklerine gereken önemi vermesi durumunda, bir yandan enerjide dışa bağımlılığı ortadan kaldıracağı öte yandan da toprakaltı değerlerini ekonomiye kazandıracağını savunan maden sektörü temsilcileri; “ Madenciler Platformu ” çatısı altında Ankara’da biraraya geldi. Küresel mali krizle boğuşan pek çok ülkeye göre; Türkiye’nin sadece yeraltı kaynakları ile pek çok sorunu alt edebileceğinin altını çizen madenciler, Türkiye’nin maden sektörüne gereken önemi verememesinden dolayı yılda en az 10 milyar dolar kaybettiğini vurgularken, bir gerçek daha gözler önüne serildi: Türkiye’nin mevcut 8.5 milyar ton bilinen 25 milyar tona yakın muhtemel kömür rezervi atıl durumda ve enerji üretimi için doğalgaz kullanan Türkiye dışa bağımlılığını madencilik sektörüne yönelik karmaşık birçok bakanlık ve yerel idarenin müdahalesine açık mevzuatı, bürokratik ilgisizlik ve maden politikasındaki eksiklikler yüzünden sürekli kaybediyor…
Ankara MTA Konferans Salonu’nda düzenlenen Madencilik Platformu toplantısına Türkiye genelinde faaliyet gösteren madencilik kuruluşlarının temsilcileri, ilgili sivil toplum, sendika ve meslek örgütleri, maden ihracat birlikleri ile ilgili kamu bürokratları katıldı. Toplantının açılışında konuşan Madencilik Platformu Sözcüsü Cemil Ökten ilkini 16 Mart 2008 tarihinde gerçekleştirdikleri Madenciler Platformu İstanbul toplantısında, sektörün tüm ilgililerinin sektörün gelişimi ve sorunlarının çözülmesi amacı ile oluşturulacak bir “eylem planı” üzerinde yoğunlaştığını ve bu plan gereğince Ankara’da toplandıklarını anımsattı. Ökten; Türkiye’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın sektörün asıl sahibi olduğunu vurgulayarak buna rağmen sektörde çok başlılığın hakim olduğunu, bu durumda da sektörün sahipsiz kaldığına dikkat çekti. Ökten, diğer bakanlık ve yerel idarelerin sektöre yoğun müdahalesinin olduğuna ve çok başlılığın madencilik karşıtı söylemlerden kaynaklanan keyfi uygulamalara yol açtığın; sonuçta da ülke ekonomisinin büyük yara aldığını ifade etti. Yaşanan kaybı yılda en az 5 milyar dolar olarak özetleyen Ökten, “Ülkemiz doğal kaynaklar açısından önemsenir bir potansiyel taşımaktadır. Ancak ülke ekonomisinde madenciliğin önemli bir yeri olduğunu maalesef söyleyemiyoruz. Türkiye, üretilen madensel kaynak çeşitliliği açısından, 152 ülke arasında, 29 maden türünde yapılan üretim baz alındığında, 10’uncu sırada yer alır; ancak üretici ülkelerin dünya pazarı içi payları sıralamasında yüzde 16 oranı ile 52’inci sıradadır. 50 dolayında madensel kaynak üretimi yapılmakta ve bu üretimin yarattığı katma değer niceliği 2-2.5 milyar dolara ulaşmaktadır. Bunun GSMH içindeki payı ise yüzde 1.5 dolayındadır. Madencilik ve madene dayalı sanayi birlikte düşünüldüğünde oluşan katma değerin GSMH içindeki payı yüzde 12’yi bulmaktadır. Bu 22 milyar dolarlık bir değer yaratıldığı anlamına gelmekteyken, bazı çevreler tarafından madencilik sektörüne yönelik aleyhte kamuoyu oluşturma çabaları paralelinde maalesef bürokrasimizin de bu olumsuz gelişmelere ayak uydurarak yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında göstermiş olduğu keyfiyete kaçan tutumla açıkça madencilik faaliyetleri engellenir hale gelmiştir” dedi. Ökten, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün burada biraraya gelirken temel beklentimiz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın salt enerji ile değil tabii kaynaklarımızla da ilgili olduğunun altını çizmektir. Türkiye de bir ilki gerçekleştiriyoruz ve sektörün tüm temsilcileri bugün burada, Ankara’da sesini duyurmak kendini ifade etmek için buluşmuştur. Bir ülkenin kalkınmasından söz edebilmek için, o ülkenin öz sermayesi olan yeraltı kaynaklarının varlığı ve bu kaynakların sanayi, yatırım ve dolayısıyla ekonomide ne denli değerlendirildiğinin belirlenmesi gerekir. Ülkemizin bugün içinde bulunduğu gerçek durum ise son derece düşündürücü bir noktaya gelmiştir. Bir yandan ekonomiden, kalkınmaktan söz ederken diğer yandan bunun en önemli göstergesi olan madencilik faaliyetlerinin önünü tıkama çabaları anlaşılabilir değildir. Sorunun tek başına ‘madenciliğin gelişmesi’ olarak ortaya konması doğru bir yaklaşım olamaz. Konu ‘ülkenin gelişmesinde madenciliğin katkılarının artırılması’ biçiminde bütünlüklü bir perspektifle ele alınmasıdır.
Platform sözcüsü Cemil Ökten; öncelikle madencilik karşıtı söylem ve politikaları kasıtlı olarak üreterek madenciliği “çevre düşmanı” ilan etme çabası içinde olanlara seslenerek; “Farkında mısınız, yok etmeye çalıştığınız; yasalardan yana olan, dar gelirli halka hizmet eden, ülkenin kaynaklarını doğru ve etkin biçimde kullananlardır , Ülkemiz açısından Madencilik Sektörünün küçülmesi ya da yok olması bir binanın taşıyıcı kolonlarının kesilmesi kadar hayatidir bir o kadarda önemlidir” diye konuştu.
Ankara toplantısında sektör temsilcileri de; sektörde görev yapan sivil toplum örgütlerinden görünen dağınık yapılarına son vermelerini, organize bir faaliyet planı içerisinde sektörün sorunlarını hızla çözebileceklerini, bürokrasi nezdinde organize olmuş bir faaliyetin daha yararlı, güvenilir olabileceği vurgulayarak; STÖ’lerden mali ve idari çalışma usul ve esasları belirlenmiş bir yapının hızla oluşturulmasını ve en kısa zamanda sektöre hizmet üretmesini talep ettiler. Toplantının sonunda Madencilik Platformu Sözcüsü Cemil Ökten, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın toplantının başarılı geçmesine dair dilekleri ile birlikte Erdoğan’ın sektörün sorunlarını yakından izlediğini bu toplantıdan çıkan sonuçların ilgili bakanlıklara ve Başbakanlığa iletilmesi ile birlikte; seçim sonrası madencilik sektörü ile uygun bir zamanda birlikte olmayı arzu ettiğini aktarırken; hükümetin madencilere ilgisinin sektörün geleceğe daha güvenle bakmalarını sağladığını sözlerine ekledi.
Madencilerin Ankara çıkartmasına Dünya Madenciler Kongresi Türk Milli Komitesi, Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Birliği, Altın Madencileri Derneği, TMMOB Maden Mühendisleri Odası, Türkiye Hazır Beton Birliği, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği, Kireç Sanayicileri Derneği, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Türkiye Maden İş Sendikası, Genel Maden İş Sendikası, Trakya Madenciler Birliği, İstanbul Metal Maden İhracatçıları Birliği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, Türkiye Madenciler Derneği, Yurt Madenlerini Geliştirme Vakfı, Seramik, Cam ve Çimento Hammaddeleri Üreticileri Derneği, Madencilik Araştırma Merkezi Derneği, Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makine Üreticileri Birliği temsilcileri katıldı. Sektörün her açıdan sorunlarının ela alındığı toplantının ardından sonuç bildirgesini hazırlandı.
1. MADENCİLİK FORUMU” SONUÇ BİLDİRGESİ
Madencilik sektörü %90 yerli girdi kullanılarak 35 milyar dolar ihracat yapılmasını sağlayan, kırsal kesimde istihdam yaratan, iç göçü önleyen temel sektördür.
Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu koşullar dikkate alındığında, madencilik sektörünün acil, orta ve uzun erimli önlemleri gerektiren, yasal ve yönetsel düzenlemelerden kaynaklanan, etkin çözüm bekleyen sorunları bulunmaktadır.
Madencilik Sektöründe, aşağıda yer alan kuruluşlar bugün ve bundan sonraki süreçte, sektöre ait sorunları değerlendirerek, ortak görüş oluşturma iradelerini ve bu konularda ortak davranış ve dayanışma içerisinde bulunacaklarını beyan ederler.
Bu kapsamda;
- Sürdürülebilir madenciliğin devamlılığı açısından yasalarda yer almadığı halde, madencilikte üretim faaliyetlerini engelleyen, merkezi ve yerel otoritenin her türlü müdahalesinin ortadan kaldırılması,
- Ekonomik krizle birlikte çökmüş olan talebin artırılmasına yönelik (altyapı yatırımlarının, yenileme çalışmalarının vb.) düzenlemelerin yapılması.
- Madencilik sektörü üzerinde üretimi olumsuz yönde etkileyen (ötv, vergi, sigorta, prim, devlet hakkı vbg.) faktörlerin yeniden düzenlenmesi ve küresel kriz nedeniyle, maden stoklarına kredi desteği sağlanması.
- Yasa ve yönetmelikler arasındaki farklı yorumlara ve uygulamalara neden olan uyumsuzlukların giderilmesi ve Kurumlar arası mevzuat karmaşasının giderilmesi.
- Madencilik faaliyetlerini ilgilendiren tüm yasa ve yönetmeliklerde yapılacak ve yapılması düşünülen her türlü değişim ve düzenlemelerin, madencilik sektörünün bilgisi, katkısı ve katılımlarıyla gerçekleştirilmesinin sağlanması,
- Başta Elektrik enerjisi üretimi ve ısı ihtiyacının karşılanması olmak üzere tüm Kamu ve Özel yatırımlarında öz kaynaklarımızın kullanılmasına öncelik verilerek teşvik edilmesi
şeklinde tamamlamış ve bu kararda yer alanlar ile bunlara eklenecek diğer önerileri kapsayan gerekçeli ve ayrıntılı raporlarını hazırlayarak ilgili kurumlara ileteceklerdir.
Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Birliği
Altın Madencileri Derneği
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği
Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu
Kireç Sanayicileri Derneği
Genel Maden İş Sendikası
Trakya Madenciler Derneği
Ege Maden İhracatçıları Birliği
Genç Maden İşletmecileri Derneği
Türkiye Madenciler Derneği
Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı
Seramik Hammaddeleri Üreticileri Derneği
Agrega Üreticileri Birliği
Alçı Üreticileri Derneği
İç Anadolu Madenciler Derneği