15 temmuzdan bu yana, pek çok kişi “ByLock” konusunu sorguluyor. Çünkü çıkan haberler “Telefonunda bylock bulunan şu kadar kişi gözaltına alındı” ya da “ByLock listelerinde yer alan bu kadar kişi tutuklandı” gibi veriliyor. Ancak daha sonrasında, bu kişilerin avukatları, akrabaları ya da kendileri tarafından ByLock konusunda teknik bilgi talep edildiği ya da “bu uygulamayı kullanmakla-suçlu olmak” arasındaki ilişkinin sorgulandığı görülüyor.
Çünkü ByLock konusundaki hemen hemen tek bilgimiz, MİT tarafından bazı gazetecilere verilen bilgiler. Bu bilgiler dışında –test etmek ya da anlamak amaçlı olarak– uygulamaya ulaşılamıyor. Çünkü uygulama çoktan yayından kaldırılmış. Muhtemelen de 2015 sonlarında bir tarihte. MİT’e bakılırsa, uygulamanın Litvanya’da bulunan sunucusu ve içindeki loglar ele geçirilmiş durumda.
ByLock artık biliniyor ama bilmeyenler için kısaca hatırlatalım; WhatsApp’a benzer bir mesajlaşma uygulaması. FETÖ üyeleri arasında haberleşme için kullanıldığı anlaşılıyor. Çünkü uygulama çok fazla duyurulmamış ya da uygulama dükkanlarında çok fazla kalmamış. Konuşmak istediğiniz kişi ile karşılıklı anahtar değişimi yapmak gerekiyor. Ancak bu belirttiklerimizin hepsi, MİT tarafından verilen bilgiler. Yani daha fazlasını bilmek mümkün değil [1].
Dolayısıyla da ByLock nedeniyle tutuklu olan ya da işini kaybeden insanların itirazlarına cevap verilemiyor. Çünkü bu uygulamanın ne olup-olmadığı net olarak bilinemiyor. Bu arada 2ci el aldığı telefondan daha önce ByLock haberleşmesi yapıldığı için suçlanan ya da memurlara yönelik Avea tarifeleri nedeniyle, bir akrabasına kendi adı altında aldığı cep telefonundan başına iş gelenler bu olayın en tepe noktaları. Ama yanısıra, acaba ByLock kullanan bir kişi suç işlemiş midir?
Bu konuda ilk defa bir bölge mahkemesinden karar çıktı ve bu karar “acaba emsal teşkil eder mi?” tartışması yarattı.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ByLock Kararı Emsal Olur mu?
Denizli 2.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından FETÖ-PDY davalarında “silahlı terör örgütüne üye olma” iddiasıyla yargılanan Hacer Ayhan Aydın’a “ByLock kullandığı” gerekçesiyle verilen 6 yıl 3 ay hapis cezası hükmü, Antalya bölge mahkemesi tarafından bozuldu.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, yerel mahkemece verilen kararla ilgili olarak isnaf yoluna başvurulduğunu belirtti. İncelemenin de başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre yapıldığının altı çizildi ve “Sanık Hacer Ayhan Aydın’ın kendisine ait telefonlara Bylock programı yükleyip iki kez kullandığına ilişkin Milli İstihbarat Teşkilatının raporundan başka delil bulunamamaktadır” denildi.
MİT’in 9 Aralık 2016 tarihinde tüm Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilen Bylock sistemine dair teknik analiz ve raporunda yer alan bilgiler ışığında inceleme yapıldığı belirtilen kararda, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı bozma gerekçesini 4 maddede sıraladı.
- Sanık Hacer Aydın’ın cep telefonunun ele geçirildiği adreste FETÖ/PDY örgütü soruşturması kapsamında arama yapılıp yapılmadığı, arama yapılmış ise suç unsuruna rastlanıp rastlanmadığı, adreste bulunan Fatma Özkan, Ayşe Nesibe Kurt, Raziye Tanrıkulu ve Yasin Özkan hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile ilgili soruşturma bulunup bulunmadığı, adı geçen şahıslar ile sanık Hacer Aydın’ın irtibatlı olup olmadığı konusunda araştırma yapılmaması,
- Sanık Hacer Aydın’ın Bylock’u hangi tarihler arasında kaç kez kullandığı, Bylock uygulaması üzerinden sesli görüşme yapıp yapmadığı, yapmışsa kimlerle yaptığı, elektronik posta ve yazılı mesaj sistemini kullanarak örgütsel haberleşme yapıp yapmadığı, (Yazılı mesaj ve e-mail gönderip göndermediği, alıp almadığı) örgütsel haberleşme yapmış ise kimlerle haberleştiği, içerikleri ve örgütsel yazışma yapmış olduğu kişilere ilişkin FETÖ/PDY terör örgütü kapsamında soruşturma olup olmadığının araştırılmaması,
- Sanığa ait Bylock programının kullanıldığı iddia edilen hatlara, Bylock programının ilk kez yüklendiği tarih olarak bildirilen (23/12/2014 ve 25/08/2014) tarihler ile bu tarihlerden sonra bu numaradan arayan ve aranan kayıtlan gösterir HTS raporları temin edilerek, bu hatlardan görüşme yapan kişilerden sanık Hacer Aydın’ı tanıyıp tanımadıktan Hacer Aydın ile görüşüp görüşmediklerinin tespiti ile gerekirse bu kişiler hakkında FETÖ/PDY terör örgütü kapsamında soruşturma bulunup bulunmadığının araştırılmaması,
- Bylock programının soruşturma dosyasında geçen IMEI numaralarından araştırma yapılarak, bu telefonların sanık Hacer adına kayıtlı hatlar dışında başka kişiler adına kayıtlı hatlarda kullanılıp kullanılmadığı, başka kişiler adına kayıtlı hatlarda da kullanılmış ise kim/kimler tarafından kullanıldığının tespit edilip araştırılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken belirtilen hususlar yerine getirilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi, CMK’nun 289/1-h maddesince kesin hukuka aykırılık hallerinden olduğundan sanık müdafıinin istinaf talebinin kabulü ile CMK’nun 280/1-b maddesi atfıyla CMK’nun 289/1-h maddesi uyarınca hükmün bozulmasına dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu CMK.nun 286/1. Maddesi uyarınca b maddesi atfıyla CMK’nun 289/1/h maddesince hükmün bozulmasına karar verildi.
Karar ise 4 Nisan 2017 tarihinde oy birliği ile alındı.