Akademik araştırmalara yer veren Journal of Business Ethics’in gelecek sayısında yayımlanacak olan bir araştırma, kısa mesajla yapılan iletişimde bireylerin yalan söyleme olasılıklarının arttığını gösteriyor.
Yapılan bir araştırma kısa mesaj ile yalan söylemenin eğilim kazandığını gösteriyor. 140 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada, senaryo gereği öğrencilerden bir hafta içerisinde değerini yarı nisbetinde yitireceği öngörülen hisseleri satmaları istendi. Aracı konumunu üstlenen öğrencilere satışı yapabilmeleri için fiyat üzerinde tasarruf yapabilme inisiyatifi verildi.
Araştırmacılar, aracı rolünü üstlenen öğrencilerin kısa mesajla gerçekleştirdikleri iletişimde, hisse fiyatlarıyla ilgili yalan söylediklerini tespit etti. Ancak, video ya da sesli sohbet teknolojileri üzerinden iletişim gerçekleştiren aracıların çok daha dürüst davrandıkları görüldü. Araştırmacıların “eğilimli medya” olarak isimlendirdikleri kısa mesaj (SMS), yine araştırmacıların ifadeleriyle kullanıcıları kolaylıkla yanıltıcı davranmaya itebiliyor. Bireyler, karşı karşıya gelmedikleri için yalanlarını ortaya çıkartabilecek, kekeleme, gözlerini kaçırma gibi ele veren bir davranış sergilemiyor ve dolayısıyla istedikleri gibi yalan söyleyebiliyor.
Araştırmanın dikkati çeken sonuçlarından bir diğeriyse müşteri konumundaki kişilerin verdikleri tepkiyle ortaya çıkıyor. Yapılan değerlendirmeler, müşterilerin kendilerine SMS ile yalan söylenmesine yüzlerine karşı yalan söylenmesinden çok daha fazla sinirlendiklerini gösteriyor.