Avrupa Birliğinin aralık 2020 tarihinde verdiği 2 yasa teklifinden DSA yani Dijital Servisler Yasası kabul edildi. Milletvekillerinin büyük bir çoğunluğu, geçen hafta boyunca yapılan tartışmalar çerçevesinde genel kurulda metine önemli değişiklikler getirmesinin ardından yasa kabul edilmiş oldu.
Meclis komisyonunda uzlaşma metni orijinal teklife bazı önemli yeni unsurlar getirirken, genel kurul oylamasında son dakikada daha fazla değişiklik yapıldı.
DSA, büyük teknoloji devlerinin verdiği hizmetleri düzenlemeye yönelik bir yasa. Şeffaflık gereklilikleri ve hizmet sağlayıcının büyüklüğü ile orantılı durum tespiti yükümlülükleri ile dijital tek pazar için yatay bir mevzuat. Şimdi kanunda neler olduğuna bakalım;
Hedefli Reklamcılık
Orjinal teklife getirilen en önemli değişiklik, hedefli reklamlarda geldi. “İzlenmeyen Reklamlar Koalisyonu [1]” isimli grup bu hedefli reklamların tamamen yasaklanmasını istiyordu ama genel kurulda taviz verilerek yalnızca “küçüklerin hedef alınmasını yasaklamak” şeklinde bir uzlaşmaya varıldı.
Ama Koalisyon, genel kurul oylamasında siyasi ve dini inançlar ve cinsel yönelim gibi hassas kişisel verilerin sınırlanmasını başardı.
Ayrıca, çevrimiçi platformlar, kişisel verilerin işlenmesi için rıza vermeyi reddetmeyi zorlaştıran, karmaşıklaştıran işlem yapmayacak. Rıza vermediği zaman da, işlevlerin devre dışı bırakılmasıyla cezalandırılmayacak.
İş kullanıcılarının izlenebilirliği
DSA müzakereleri boyunca tartışılan bir diğer önemli nokta, çevrimiçi pazaryerlerinin platformlarında yer alan yasa dışı ürünlerden ne ölçüde sorumlu olması gerektiğiydi.
Yaklaşım, ‘iş müşterinizi tanıyın’ ilkesi ile yorumlandı. Yani, platformlar yasa dışı ürünlerden doğrudan sorumlu değil, ancak yasal olarak sorumlu tutulabilmelerini sağlamak için hizmet sağlayıcıların kimliğini doğrulamak için ‘en iyi çabayı’ göstermeleri gerekiyor. Bu bilgi yükümlülükleri başlangıçta çevrimiçi pazar yerleriyle sınırlıydı. Yine de, genel bir değişiklik metnin girişini değiştirerek, onu alan adı kayıtları ve içerik dağıtım ağları gibi internetin çeşitli katmanları dahil olmak üzere her aracı hizmeti kapsayacak şekilde genişletildi.
Medya muafiyeti
Parlamentodaki üzerinde çok tartışılan diğer bir konu, platformların keyfi olarak yayıncının editöriyel içeriğini kaldıramaması hakkındaydı. Genel kurul değişiklikleri karışık sonuçlara yol açtı. Yayıncıların platformların içerik denetleme kararlarına itiraz etmesine izin veren bir hüküm reddedildi. Buna karşılık, MEP’ler, platformların medya özgürlüğü de dahil olmak üzere Temel Haklar Şartı’nı dikkate almasını gerektiren şartlar ve koşullarla ilgili gerekliliklerde bir değişikliği onayladı.
Sivil özgürlükler komitesi (LIBE) tarafından masaya yatırılan bir başka değişiklik, hüküm ve koşulların temel hakları ihlal edip etmediğini, kullanıcılar için bağlayıcı olmaması gerektiğini belirtir.
Çevrimiçi Anonimlik
LIBE komitesi ayrıca çevrimiçi olarak anonimlikle ilgili çeşitli değişiklikleri kabul ettirmeyi başardı. Hükümler, platformların, kullanıcıların “makul çabaların bunu mümkün kıldığı her yerde” anonim olarak hizmetleri kullanmasına ve ödemesine izin vermesini gerektiriyor.
Toplu Temsil
DSA, şirketin büyüklüğüne göre daha katı yükümlülükler getirerek asimetrik bir yaklaşım izliyor. Ancak, KOBİ’lerin ne ölçüde muaf tutulması gerektiği sıcak bir tartışma konusuydu, çünkü iş dünyası fikirli milletvekilleri, tüketicinin korunmasıyla daha fazla ilgilenen MEP’ler ile çatıştı.
Bu bağlamda, sektör komitesi (ITRE), KOBİ’lerin kendi yasal temsilcilerini elde etmek için ‘makul bir çaba’ gösterdikten sonra toplu temsile katılmalarını sağlayacak bir değişiklik yapmayı başardı.
Bundan Sonrası
Avrupa Parlamentosu, DSA’yı kabul eden son eş yasama organı. Şu anda 31 Ocak, 22 Şubat, 15 Mart, 24-25 Mart ve 6-8 Nisan tarihlerinde planlanan beş toplantı var.