Avrupa Birliği doğal gaz ve nükleer enerjinin bazı özel durumlarda, sürdürülebilir enerji kaynakları sınıflandırmasına girebileceğine karar verdi.
ABD Enerji Bilgi Derneği’ne göre, doğal gaz kömür kadar %58,5 oranında karbondioksit yayar. Nükleer enerji, radyoaktif atıkların depolanması sorununu çevreleyen eleştirilere rağmen, herhangi bir emisyon üretmez.
Bazı gözlemciler, doğalgazı kullanmaya devam etmenin Rus enerjisine devam eden bir bağımlılık anlamına geldiği için itiraz ettiler.
Avrupa Birliğinin sınıflandırması, yatırımcılar, politika yapıcılar ve şirketler için “çevresel olarak sürdürülebilir ekonomik faaliyetleri” tanımlamaya yöneliktir. Bölge iklim değişikliğini ele alma yolunu çizerken, projelerde bu sınıflandırma finansmanı etkiler. Teoride, sınıflandırma AB parlamentosuna göre “yeşil yatırımları” artırmayı amaçlıyor.
Sınıflandırma, doğal gazın elektrik üretmek veya birçok evi aynı anda ısıtmak veya soğutmak için kullanılması sürdürülebilir kabul edilirken diğer kullanımlar hariç tutulabilir. Belirli emisyon eşiklerinin altında olmaları gerekecek ve belirli duruma bağlı olarak yalnızca 2030 veya 2035′e kadar onaylanacaklar.
Mevcut santrallerin ömrünü uzatmak için en ileri teknolojileri ve modifikasyonları kullanan yeni nükleer santraller 2040 veya 2045′e kadar onaylanabilir.
Avrupa İklim Yasası uyarınca, AB’nin hala on yılın sonunda sera gazı emisyonlarını en az %55 oranında azaltması ve 2050′de iklim nötr olması gerekiyor. Oylama ise, bölge fosil yakıtlardan, özellikle de kömürden temiz enerjiye geçiş yaparken, AB’nin aynı zamanda doğal gaz ve nükleere özel yatırımları teşvik etmek istediğini gösteriyor.
[1] Taxonomy: MEPs do not object to inclusion of gas and nuclear activities