İnternet öncesi çağda, “FVEY (Five Eyes – 5 Göz)” olarak tanımlanan bir istihbarat yapılanması vardı [1]. 5 ülke yani ABD ile İngiltere UKUSA denilen bir anlaşma yapmışlardı. İngiltere altında Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’da operasyonun içindeydi. Dipnottaki kaynaktan da göreceğiniz üzere, bunlar 2ci Dünya Savaşı sonrası başlattıkları işbirliği ile ve bir zamanların önemli bir istihbarat altyapısı olan ECHELON üzerinden bütün dünyayı dinliyor ve izliyorlardı [2].
Kimleri ya da neyi dinliyorlar diye soruyorsanız, çokça bilinmez ama devletler sadece siyasete yönelik gelişmeleri değil, yanısıra “para” ile ilgili konuları dinliyorlar yani sanayi casusluğu yapıyorlar[3]. Belki formüller, belki üretim şekli, belki de fiyat ya da ihale teklifleri. Yani bizim çok da farkında olmadığımız konular. Ama Alman sanayicileri uzun bir süre boyunca, Echelon sayesinde –ki en önemli antenlerden birisi Berlin’deydi– Amerikalıların kendilerinden sanayi sırlarını çaldıkları iddiasındaydılar.
Ama gün geldi ve devran döndü, aynı FVEY şimdi Çin’den korkuyor ve Çin’i engellemeye çalışıyor. Muhtemelen kendilerinin neler yaptığını bildiklerinden, aynı şeylerin başlarına gelmesini engellemeye çalışıyorlar. Bu kapsamda yeni gelişme şu; Avustralya hükümeti 5G konusunda “Güvenlik Rehberi” adı altında bir açıklama yaptı ve Çinli firmaların Avustralya’nın haberleşme sistemine sızmasını istemeğini belirtti. Açıklamada aslında Çinli firma ya da ZTE ve Huawei adı geçmiyor. Ama en büyük yabancı satıcı durumundaki firma “Huawei”.
Avustralya hükümeti açıklamasında sadece 4 TSSR Yükümlülüğünden bahsediliyor. TSSR ile kısaltılan ise “Telekom Sektörü Güvenlik Reformu” ifadesi. Bu 4 bileşen şöyle verilmiş [4] :
- Taşıyıcıların ve taşıma hizmeti sağlayıcılarının ağlarını ve tesislerini izinsiz erişim veya parazitlerden ulusal güvenlik tehditlerine karşı korumalarını gerektiren bir güvenlik yükümlülüğü.
- Taşıyıcılara ve aday taşıma servis sağlayıcılarına, Hükümet’e, telekomünikasyon sistemlerinde veya hizmetlerinde, güvenlik yükümlülüklerine uyma kapasiteleri üzerinde ciddi bir olumsuz etkiye sahip olması muhtemel değişiklik önerilerini bildirmelerini gerektiren bir bildirim şartı
- Hükümetin, Kritik Altyapı Merkezinin çalışmalarını desteklemek için belirli durumlarda taşıyıcılar ve taşıma hizmeti sağlayıcılarından daha ayrıntılı bilgi alma yeteneği ve
- Diğer yollarla ele alınamayacak olan önemli ulusal güvenlik kaygılarının olduğu durumlarda müdahale etme ve yönlendirme yeteneği.
Açıklamaya ilaveten Avustralyalı bakanlar, hükümetin bazı ekipman satıcılarını ülkenin 5G ağlarından çıkarmak için harekete geçeceğini açıkladılar. Bakanlar, “yabancı bir hükümetin yönlendirmesi muhtemel şirketlerin kabul edilemez güvenlik riski taşıdığını” söylediler
Arkasından da Huawei’in Twitter üzerinden 2 gün evvel yaptığı açıklama geldi. Avustralya hükümetinin açıklamasının, 5G lideri olan kendilerinin ve bir başka Çinli şirket olan ZTE’nin, Avustralya’nın yeni telekomünikasyon ağlarını desteklemek için ekipman sağlama fırsatını engelleyeceğini söylediler.
We have been informed by the Govt that Huawei & ZTE have been banned from providing 5G technology to Australia. This is a extremely disappointing result for consumers. Huawei is a world leader in 5G. Has safely & securely delivered wireless technology in Aust for close to 15 yrs
— Huawei Australia (@HuaweiOZ) August 22, 2018
Huawei, dediğimiz gibi büyük Avustralya telekom taşıyıcılarına ekipman satıyor. Bu nedenle karar, şirket için bir hayli korkutucu. ZTE ise henüz açıklama yapmadı.
Huawei ve ZTE, Telekom Üreticiliği Alanındaki Dengeleri Değiştirdi
Dünyanın dört bir yanındaki mobil taşıyıcılar, otonom araçlar ya da IOT araçlar gibi yeni nesil uygulamalara geçişte gerekli olan ultra hızlı iletişimi sağlayacağı düşünülen 5G kablosuz teknolojiyi kullanarak altyapı oluşturmaya çalışıyor.
1990’lara kadar telekom ekipman üreticiliği, Nortel, Motorola gibi firmalarla Kuzey Amerika’nın liderliğindeydi. Mobil telefonların ortaya çıkışı bu dengeyi Avrupa lehine değiştirdi. Gerçi o dönem önemli bir oyuncu da, ABD’nin Cisco’su idi ama Ericsson ve Nokia, değişen telekom dünyasının yeni liderleri haline geldiler. Ne zamana kadar? ZTE ve Huawei ortaya çıkınca, gerek ucuz fiyatlar, gerekse devlet bankalarından alıcı firmalara sağlanan kredi olanakları sayesinde Çin öne geçti. Hem Avrupa, hem ABD bu rüzgarın etkiside etrafa savruldular. Graham Bell’in zamanından gelen ve dünyanın en çok patentine sahip firmalarından biri olmakla övünen Bell Labs –Amerikalılar belli şartlar altında ikna olsa da– bile Lucent ve dolayısıyla Belçikalı Alcatel’in altına girdi.
Bugün bütün batı dünyası, Huawei için Cisco, ZTE için eski teknoloji (Motorola gibi) kopyası olduğunu söyler. Bugün de devam eden bu söylentinin dibinde, bu firmalara sokulan Çinli mühendisler eliyle teknolojilerin çalındığı ve karşılığında “patent ya da telif haklarının ödenmediği” iddiası vardı. Şimdilerde bu firmalar bu iddiaların yani varsa ilk kopyalamaların ötesine geçti ve özellikle 5G’de kendi teknolojilerini ürettikleri gibi, pek çok firmanın da ötesine geçmiş durumdalar.
Çin teknolojisinin küresel olarak yayılmaya devam etmesiyle ilgili kaygılar sürerken, Trump yönetimindeki ABD zaten Çin’e karşı açık bir düşmanlık gösteriyor. Aşağıda internette dolaşan bir videoda Trump’ın sözlerini ve Alibaba.com kurucusu Jack Ma’nın son derece ilginç “bilmem kaç tane savaş yapacağına, kendi vatandaşlarının altyapısını yapsaydı” şeklindeki akıllı sözlerini göreceksiniz.
Jack Ma akıllı uslu sözler söylese de, Çinli firmaların ABD’den itilmesi sürüyor. ZTE kısa bir süre önce çıkmak zorunda kaldı [5]. Çinli firmaların ABD ve Kanada’daki üniversitelerle araştırma ortaklıkları bile incelemeye alındı. Haziran ayında, bir grup Amerikalı milletvekili eğitim bakanlarından Betsy DeVos’a, Amerikan üniversitelerinin Huawei ile işbirliklerini gözden geçirme çağrısında bulundu.
Buna cevaben, Huawei’nin başkan yardımcısı Eric Xu, “bu milletvekillerinin akıllarının tarım çağında kaldığını” söyledi ve “Davranışları, bugün bilim ve inovasyonun nasıl işlediğine dair cehaletlerini değil, aynı zamanda kendi güvensizliklerini de gösteriyor.” dedi.
Çin Gelişmeler Memnun Değil
Diğer yandan açıklama yapanlar sadece firmalar değil. Çin Ticaret Bakanlığı da, Avustralya hükümetinin ülkedeki telekom operatörlerine yönelik “5G güvenliği rehberi” yayınlamasından ciddi endişe duyduklarını bildirdi.
Bakanlıktan dün yapılan açıklamada, Avustralya hükümetinin verdiği bu yanlış kararın Çinli ve Avustralyalı işletmelerin ticari çıkarlarını olumsuz etkileyebileceği ifade edildi.
Açıklamada, Çin hükümetinin işletmeleri diğer ülkelerle piyasa ilkelerine ve uluslararası kurallara göre, ekonomik ve ticari işbirliği faaliyetleri yürütmeleri konusunda teşvik ettiğine dikkat çekildi.
Bakanlığın açıklamasında, Avustralya hükümetinden, adil, eşit ve açık ilkeler doğrultusunda ülkede faaliyet gösteren Çinli işletmelere uygun ticari ortamı yaratmasının beklendiğine işaret edildi.
Avustralya’nın ikili ekonomik ve ticari işbirliğinin genel durumundan hareket etmesinin önemine vurgu yapılan açıklamada, Avustralya yönetiminin devlet güvenliği gerekçesiyle Çinli işletmelerin olağan faaliyetlerine müdahale etmemesi ve sınırlamalar koymaması gerektiğinin altı çizildi.
Türkiye’deki Çinli Firmalar Pazarı Tamamen Kaplamış Durumda
Bu arada olaya bir de bizim tarafımızdan bakalım; Ülkemizde tüm operatörlerin altyapısı tamamen Huawei olmuş durumda. Diyeceksiniz ki, “bizim ekipman üreten firmamız yok, ha o, ha bu, ne değişir”. Ama 2 noktaya temas edelim.
Birincisi, 4G baz istasyonu konusunda “ULAK” isimli bir ekipmanımız var. Bunun dünya çapında ise 4-5 rakibi var. Bir tanesi de Huawei. Gerçi biz de bu ekipman konusunda bir yandan “mal bulmuş mağribi” gibi “biz ürettik”, “biz ürettik” modunda davrandık ama ürünün imalatını ve özellikle de –devlet mantığı ile yaklaştığımızdan– pazarlamasını pek de iyi koordine edemedik. Yani pazarı elde etme şansımız varken, bıraktık. Mevcut 4.5G baz istasyonları hep Huawei. “Ulak” ancak seçim propogandası çerçevesinde önceki bakanın memleketi olan Kars’a yerleştirildi.
Ama daha da ötesi; mobil operatörlere yakın birilerinin sözleriyle belirtelim; “eskiden illerde Ahmet Abimiz, Aydın dayımız olurdu. Baz istasyonlarının bakımlarını bunlar yapar, hem kendilerine, hem de bölgelerine para girdisi sağlarlardı. Ama bugün onlar bile anahtar teslim olarak Huawei’ye verildi”.
Hatırlayanlar, bileceklerdir; 3 sene önceki 4G ihale lansmanı sırasında bir müsteşar yardımcısı bu konudaki tehlikeyi son derece yüreklilikle ve açık sözlerle belirtmişti.
[1] Five Eyes
[2] Echelon Dünyanın Gözleri ve Kulakları
[3] Echelon
[4] Government Provides 5G Security Guidance To Australian Carriers
[5] ZTE Yasağını Değerlendiren Feng : ‘ABD, Kendisine Zarar Verecek’ Dedi