Netflix 7 nisan tarihli basın bülteninde, “Bayron Baes” isimli bir dizi planladığını duyurunca, Avustralyalılar ayağa kalktı. Avustralya’nın ünlü sahil kasabası Byron Bay’in (Bayron Körfezi) binlerce sakini, Netflix’in Bayron Bay plajı konulu bir sabun-belgeseli (bu da yeni tanım, ingilizcesi soap-docu diye geçiyor) planlaması karşı protesto yapıyor ve hepsi birden dilekçe imzaladı.
Netflix’in belgeseli için “hayatlarının en güzel dönemini yaşayan ateşli Instagramcılar” diyor ve basın açıklamasında, Bayron Bay’in bir sonraki Netflix dizisi için mükemmel bir ortam olduğunu belirtiyor.
Bölge Sakinleri Dizinin Toplum ve Çevre Üzerindeki Kötü Etkisine İşaret Ediyor
Ama bölge sakinleri, değişmemek için protesto yapıyorlar. Netflix sayesinde dünya çapında daha fazla tanınır olmak, belki turistleri bölgeye çekmek, dolayısıyla daha fazla para kazanmak gibi seçenekleri reddediyorlar. Kendi ifadeleri ile şunları belirtiyorlar ;
“Dizide kendi istedikleri şekilde konuşacaklar, dramlar ya da dedikodu yaratacaklar. Byron’un gerçekten ne olduğundan çok, kendi göstermek istedikleri suni görüntüleri sunacaklar. Bunu istemiyoruz”
Bu ifade bir hayli ilginç. Türk dizisi olarak sundukları Ottoman, Atiye ya da Muhafız’a bakınca da Avustralyalıların haklı olduklarını düşünmemek mümkün değil. Güya yerli diziler ama bizim kültürümüzle alakası olmayan ve hatta Ottoman’da neredeyse Bizanslıları kahraman gösteren diziler çekiyorlar.
Sonuçta Avustralyalılar bir hayli bilinçliler. Bölgelerinde çekilecek dizinin kendilerine getireceği bazı avantajları bile istemiyorlar. Netflix’in kendi bildiğine bir şeyler yapmasına karşı çıkıyorlar.
Resimlerinden bir hayli “bakir” olduğu görülen bölgede yapılacak çekimlerin toplum ve çevre üzerindeki olumsuz etkisini gerekçe göstererek, yerel makamları çekim izni vermemeye ve önceden verilmiş olan tüm izinleri iptal etmeye çağıran bir dilekçe hazırladılar. Dilekçede şöyle dediler :
“Instagramcıların kültürü ve bölgede yaşamaya gelenlerin hızla değişen demografisi tarafından yönlendirilen önemli zorluklarla karşı karşıya olan bir topluluğuz. Sosyal medya meşhurları için mükemmel bir zemin ve mıknatıs olarak sunulmak istemiyoruz. “Byron Baes” da görünmek istemiyoruz.”
Bölgenin insanları, küresel sahnede yerel çevreye ve topluluklarına zarar verecek şekilde sunulmanın sonuçlarından endişe duyduklarını ifade ediyorlar. Yetkililere, konut fiyatlarının yükselmesi, kıyı erozyonu, artan işsizlik, trafik karmaşası, eğitimsiz insanlar, cinsiyet ayrımcılığının ve şiddetin artması konularında tepkilerini seslendiriyorlar.
Ufak bir not : Byron Körfezi köpek balığı saldırıları ile de biliniyor.