Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ), 5 Haziran Pazartesi günü, yeni başkanını seçtikten sadece 48 saat sonra, Cumartesi günkü kongresinde yapılan oylama sonuçlarının “Excel hesap tablosu hatası” nedeniyle geri alınmasına yol açtığını kabul etmek zorunda kaldı.
Seçim komiseri Michaela Grubesa, özür dilemek ve yeni sonuçları duyurmak için düzenlediği basın toplantısında kafası karışmış bir şekilde “Teknik bir hata oluştu” dedi.
Başlangıçta 603 delegenin neredeyse %53’ünü alarak seçilen Hans Peter Doskozil, sonunda kaybeden ilan edildi. Karışıklığa rağmen, yeni sonucu hemen kabul etti ve valisi olduğu Burgenland’a konsantre olmak için ulusal siyasetten emekli olduğunu söyledi. Onun yerine, Cumartesi günü resmi olarak oyların %47’sini alan, Viyana’nın güneyinde 17.000 nüfuslu küçük bir kasabanın belediye başkanı olan 50 yaşındaki Andreas Babler seçildi.
Partinin sol kanadını temsil eden bu aday, SPÖ tarihinde bir “dip nokta” olduğunu belirterek, partisinin başına geçmeden önce son bir “yeniden sayım” çağrısı yapmayı tercih etti. Avusturya’da yaygın bir dehşet vardı. Böylesine iyi örgütlenmiş bir ülkede ana muhalefet partisi nasıl olur da böyle bir hata yapabilir? İçişleri Bakanlığı’nda seçim yetkililerinin eski başkanı ve kendisi de bir aktivist olan Robert Stein, “Şaşırdım. İki isimle 600 oy pusulasını saymak çok basit bir iş. Gülsem mi ağlasam mı bilmiyorum” dedi.
Pek çok yorumcu, bu küçük düşürücü olayı parti içindeki kargaşanın bir sembolü olarak gördü. Avrupalı mevkidaşlarının çoğu gibi uzun süredir Avusturya siyasetine hakim olan parti, 2017’de iktidarını kaybettiği için şimdi hangi pozisyonu alacağı konusunda kararsız kaldı. Sadece 48 saatliğine seçilen aday Doskozil, eski bir polis memuru ve göç sorunları hakkında katı biriydi. Son derece kısıtlayıcı bir göç politikası izleyen Danimarka Sosyal Demokratlarının sadık bir destekçisi olarak, bölgesini birkaç yıldır aşırı sağın desteğiyle yönetiyor.
Buna karşılık, Avusturya’nın en büyük mülteci merkezine ev sahipliği yapan bir belediyede seçilmesiyle tanınan Babler, ülkesinin “işçi göçüne” ihtiyacı olduğu fikri üzerinden kampanya yürüttü. “Aksi takdirde, birkaç ay içinde işimiz biter. Lokantalarda bulaşıkları kim yıkayacak?” diye sordu kongrede ateşli bir konuşma yaparak, aşırı sağla herhangi bir ittifakı dışladı.