NASA bugün, ülkelerin Ay’ı nasıl keşfedeceğine dair standartlar getiren Artemis Anlaşmalarını duyurdu [1]. NASA bu anlaşmalarla, diğer ülkelerin, ay üzerindeki madenlerin nasıl çıkarılacağını ve Apollo alanlarını koruma dahil, ülkelerin Ay üzerinde nasıl hareket edeceğini belirleyen şartları oluşturuyor ve ülkelerin de bunları kabul edeceğini varsayıyor. Gerçi bu şartları oluşturmak için herkesi davet ediyor ama bir yandan da kendi oluşturduğu şartları empoze ediyor.
“Şimdi durup dururken, korona da varken, ay üzerinde miras mı paylaşılıyor” diye soruyor olabilirsiniz. Aynen öyle bir şey oluyor. Çin bir süredir Ay’ın arka yüzünü keşfetmekle meşgul. Burayı tıklarsanız, Çin’in “Chang’e” isimli ay aracı ile 2 seneye yakın süredir yaptığı çeşitli çalışmalara ait haberleri okuyabilirsiniz. Anlaşılan ABD – Çin savaşı sadece dünyayı değil, uzayı da kapsıyor.
Artemis programı NASA’nın Ay’da yaşamak üzere 2024 yılına kadar bir kadın astronot gönderme planı olarak biliniyor. Artemis anlaşmaları da adını bu programdan alıyor. NASA, Artemis anlaşmalarını Amerikan Dışişleri Bakanlığı ve Amerikan Ulusal Uzay Konseyi ile birlikte hazırlamış. Anlaşmaları bugün NASA yöneticisi Jim Bridenstine açıkladı. Tweetini de yukarıda görüyorsunuz.
Dış Uzay Anlaşması 1967’de İmzalanmıştı
Uzayı keşfetmek için 1967’de imzalanan ve yürürlüğe giren Dış Uzay Antlaşması şeklinde bir anlaşma zaten var [2]. Anlaşma, ulusların uzay alanlarını nasıl keşfetmesi gerektiği konusunda bir dizi gevşek rehber oluşturuyor.
Bu kuralların birincisi, uzayın keşifinin barışçıl bir girişim olması ve kimsenin kitle imha silahlarını uzaya koymaması şeklinde. Ayrıca, herhangi birinin uzayda egemen hak talebini kısıtlıyor ve keşfedilen alanların kirletilmemesini garanti altına alıyor. Ama bu anlaşmanın eski ve nispeten belirsiz olmasına karşılık, Artemis anlaşmalarının biraz daha detaylı olduğu görülüyor.
Güvenli Dünya Vakfı (Secure World Foundation) uzay hukuku danışmanı Christopher Johnson bu konuda şunu söyledi;
“Eski anlaşma ile Devletler, diğer ülkelerin ilgili çıkarlarına gereken saygıyı göstereceklerdi. Devletler gök cisimlerine zararlı kirlenme yapmayacaklardı. Şimdi Artemis altında ay aktivitelerinin nasıl yapılacağını tanımlayacağız. ”
NASA yöneticisi Bridenstine da benzer bir ifade kullandı;
“Ay’a gittiğimizde hepimizin aynı fikirde olduğu temel bir çerçeve vardı. Bu çerçeve üzerinde hemfikir olursanız, sizin de Artemis programının bir parçası olmanızı isteriz.”
ABD Artemis Anlaşmaları ile Bazı Ülkeleri Yanına Çekmeye Çalışıyor
Artemis anlaşmalarını oturturken, bir geçiş sürecinden bahsediliyor. NASA’nın 2024’e kadar Ay’da yerleşim planlaması nedeniyle bu anlaşmaların bir an önce yapılması isteniyor. Şimdilik Japonya ve Kanada bu anlaşma ile ilgileniyor diyorlar. Ama diğer ülkeler farklı şeyler düşünüyor olabilir. Örneğin Ruslar; “Irak da olsa, ay da olsa işgal işgaldir” dediler bile. Johnson ise şöyle diyor;
“Bir anlaşmayı, ulusal çıkarlarımıza uygun olana kadar müzakere etmek için beklemeyeceğiz. Ay’a gidip oradaki kaynakları kullanabileceğimize inanıyoruz. Bu yüzden Ay’a gidip orada kaynakları kullanacağız. Ve bunu diğer ülkelerle ortaklık içinde olacak şekilde yapacağız.”
Nisan başında Trump ABD’nin ay ve diğer uzay alanlarında maden arama yeteneğini sağlayan bir yönetmelik imzaladı [3]. Amerikalılar bu yönetmeliğin 1967 Uluslararası Dış Uzay Anlaşmasına ters düşmediğini iddia ediyorlar. Artemis Anlaşmalarının ise, bazı ülkeleri yanlarına çekme ve bu yolla gücünü arttırma amacı taşıdığı tahmin ediliyor. Johnson şöyle diyor ;
“Artemis’e dahil olursanız, devletlerin uzay kaynaklarına erişme ve bunları kullanma hakkına sahip olduklarını kabul edersiniz. Ve bu, Uzay Uzlaşması Antlaşması’na uygun bir şekilde yapılır. Burada bunun ayrıntılarını ortaya çıkaracağız. Dolayısıyla, Artemis’in bir parçası olarak Ay’a giderseniz, aslında habitatlar oluşturmak için ay tozunu kullanabilirsiniz.”
Artemis anlaşmalarına dahil olacak ülkeler, Apollo’nun indiği alana zarar vermemeyi taahhüt edecekler. Bunun anlamı, ay yüzeyine dokunan bir uzay aracının ay tozlarının dağılmasını engellemesi. Ayrıca ülkeler varsa elde ettikleri verileri de açıkça paylaşmayı kabul edecekler.
[3] Executive Order on Encouraging International Support for the Recovery and Use of Space Resources