Söyleşinin ilk bölümünü Aytaç Biter : Toshiba’nın Teknolojide Uzmanlığı Minyatürleştirmek Alanında – 1 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Turk.internet: Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte yaptığınız bir çalışma olmuştu. Türk Telekom olmuştu. Bu tür çalışmalara devam edecek misiniz önümüzdeki yıl?
Aytaç Biter: Elbette. Bizim başarılı olduğumuz konulardan bir tanesidir. Biz Milli Eğitim Bakanlığı ve Vakıfbank işbirliği ile 85 bin öğretmene bir kampanyayla her birinin evine, okuluna bilgisayar ulaştırmıştık. Daha sonra Sağlık Bakanlığı ile benzer bir kampanya yaptık. Örneğin ‘BP ile 500 bin DVD’ benzin alımına karşılık bir puan sistemiyle kazanılan bir nevi promosyondu. Türk Telekom ile yaptığımız, Türk Telekom bayiilerinde ADSL ya da Türk Telekom hizmetlerini aldığınızda kolaylıkla ödeyebileceğiniz uzun vadelerde bilgisayar kampanyası modeli yaptık.
Bunun gibi yaygınlığı arttıracak, penetrasyonu arttırabilecek projeleri her zaman destekliyoruz. Özellikle Japonya Toshiba bu tür projelere çok destek veriyor. Bilhassa eğitim, sağlık gibi projelere ya da bilişim okur-yazarlığının arttırılmasıyla ilgili projelere çok iyi destek alabiliyoruz. Bu tür projelerimiz devam edecek.
Turk.internet: Bu projelerden nasıl geri dönüş alıyorsunuz? Mesela o dönem konuştuğumuz insanlar bunlar bilgisayar okur-yazarlığını da arttıracak diye yorum yapmışlardı. Siz bu kampanyaların öğretmenlere, sağlık personeline olan katkısını ya da diğer kolaylaştırıcı kampanyaların geri dönüşlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aytaç Biter: Mutlaka çok büyük katkısı var. Çünkü özellikle bilgisayarla büyüyen bir genç kuşak geliyor. İnternet ve erişim her yerde, her zaman bilgiye erişim büyük bir kolaylık. Bilgisayarlar büyük bir verimlilik aracı artık. Bu anlamda çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin bilgisayar kültürünü öğretecekleri bilgiye ihtiyaçları var. Çünkü öğrenciler, çocuklarımız bu kültürden geliyorlar. Otomatikman aynı dili konuşmaları gerekiyor.
Dolayısıyla burada biraz tersine işliyor durum. Çocuklar hızlı, öğretmenler yavaş olursa olmayacak. Dolayısıyla öğretmenlerin, sadece öğretmenlerin değil aslında herkesin bilgisayar okur-yazarlığını arttırmamız gerekiyor. Kampanyalar bu iş için en önemli yardımcılarımız. Bu kampanyalara her zaman çok önem veriyoruz, daha fazla destek bulmaya çalışıyoruz hem finansal anlamda, hem de kampanyanın mekaniği, kolaylığı ve sahip olmayla ilgilikolaylıkları sağlamak anlamında. Bu kampanyalarla ilgili çalışmalarımız şu anda sürüyor. Bu 2010 senesi için iki yeni büyük projemiz var.
Turk.internet: Ne olduğunu söyleyebilir misiniz?
Aytaç Biter: Henüz proje safhasında ama bu konuda Japonya’ya bir seyahatim var. Burada kampanyayla ilgli çalışmaları hazırlamaya gidiyorum.
Turk.internet: Bir de size pazarın durumunu sormak istiyoruz. Biliyorsunuz 3-4 yıldır ülkemizde büyük marketler, tekno marketler yayılmaya başladı, bir tarafta da yıllardır satış yapan bayii kanalı var. Bu iki grubun birbiriyle ilgili bazı yorumlarını da duyuyoruz zaman zaman. Sizin hem teknoloji marketleri, hem bayii kanalıyla ilgili bize söyleyeceğiniz bir şeyler var mı?
Aytaç Biter: Olumsuz bir şey söylemem mümkün değil. Türkiye’nin bu konuda çok özel bir durumu da var. Dünyada bu kadar büyük perakendecinin aynı anda bir araya geldiği ilk pazarız biz. Amerika’nın en büyüğü, Avrupna’nın en büyüğü.
Turk.internet: Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aytaç Biter: Pazarı büyütecek.
Turk.internet: Peki bizim teknoloji merakımızdan mı bu? Neden bu kadar çok?
Aytaç Biter: Hayır, Türkiye’nin potansiyelinden kaynaklanıyor. Türkiye çok hızla gelişiyor. Türkiye’nin bu hızlı gelişimine paralel olarak tabii büyük bir yüz ölçümü ve nüfus var. Bugün Rusya’yı saymazsak, Avrupa’nın en büyük nüfuslarından ve yüz ölçümlerinden bir tanesi Türkiye. Penetrasyon oranı düşük olduğu için potansiyel büyük.
Bu anlamda bu sene her türlü küresel krize, ekonomik zorluklara rağmen fazla büyüme beklememin ana sebeplerinden bir tanesi, hızlı büyümeye aday bir pazar oluşumuz. Bunu tabii yabancı marketler, zincirler de görüyor. Yerli zincirlerimiz çok güçlü zaten. 20 seneyi aşkın zamandır çalıştığımız yerli zincirler var. Çok hızlı büyüyen bir yapıda onlar da ve yerel olmanın avantajını kullanıyorlar. Böylelikle yerliler, yabancılar aynı anda pazarı ve penetrasyonu arttırıyorlar.
Turk.internet: Bayi kanalı hakkında ne düşünüyorsunuz? Örneğin büyük distribütörlerle konuştuğumuz zaman görüyoruz ki artık bayi kanalının biraz daha proje bazlı, hizmet bazlı çalışması gerektiği düşünülüyor. Siz o konuda ne düşünüyorsunuz?
Aytaç Biter: Bu çok önemli. ayi kanalına düşen iş aslında daha fazla. Çünkü market zincirleri her durumda hizmetlerini arttırmak, farklılık yaratmak için çalışsalarda bayilerin katma değerini sunmaları çok mümkün görünmüyor. Bire bir hizmet, yerinde servis, network çözümleri, uzmanlık gerektiren çözümler, yazılım ve donanımın entegre edildiği ya da uygulamaların entegre edildiği çözümler… bunlar bayilerin işi.
Bayiler özellikle hem kurumsal, hem bireysel anlamda çözüme ve hizmete odaklı çalışmalarla kendi varlıklarını sürdürebilir. Aksi takdirde fiyat rekabeti ile ya da sadece ürün satarak rekabet etmeleri zor.
Turk.internet: Ben de tam o fiyat konusuna gelecektim. Türkiye’deki özellikle laptopların fiyatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Televizyon ile ilgili fiyatları da soracağım…
Aytaç Biter: Türkiye son derece rekabetçi bir pazar oldu. Eskiden bilgisayarı Almanya’dan almak, İngiltere’den almak normal birşeyken, hatta cazip, tercih edilebilir birşeyken, bugün artık Türkiye’deki fiyatlar o kadar cazip oldu ki; çevre ülkelerden, komşu ülkelerden gelip Türkiye’den alışveriş yapanları dahi görüyorum marketlerde. Hatta bunu ticari anlamda yapanları da görüyorum. Türkiye’deki IT pazarı, bavul ticaretine bile tâbi olmaya başladı. Özellikle tüketici elektroniği yine çok hızlı büyüyen bir pazar, aynı şey orada da geçerli.
Türkiye son derece rekabetçi. Tüketici elektroniğinin televizyon tarafında biraz ÖTV, bandrol gibi vergiler nedeniyle durum farklı olabilir ama sonuçta Türkiye son derece rekabetçi bir pazar ve bu anlamda da fiyatlar artık dünya fiyatlarıyla boy ölçüşebilecek düzeyde. Artık tüketici kazançlı çıkıyor bu işten. Yani tüketici daha çok teknolojiyi daha uygun fiyata alabiliyor ve uygun ödeme kolaylıklarıyla alabiliyor. Çünkü perakendeciler bunu gerçekten çok iyi kullanıyorlar, peşin fiyatına taksitler 6 ay, 12 ay gibi… Bunlar tabi pazarı büyütmeye yardımcı şeyler. Bunların hepsindeki görüşlerim olumlu.
Söyleşinin devamını Aytaç Biter : KDV İndirimi Sayesinde Geçen Yıl Aşırı Stoklar Süratle Eritildi – 3 başlığı altında okuyabilirsiniz.