Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 2010 yılı ocak ayında yüzde 14,5 olarak açıklanan işsizlik rakamlarının yılın ilk ayları itibariyle bazı dalgalanma eğilimleri göstermesinin muhtemel olduğunu belirterek şöyle dedi :
Ancak yılın bütününü dikkate aldığımızda orta vadeli program hedefleri çerçevesinde kalacağını, hatta bir miktar daha altında kalacağını söyleyebiliriz.
Ergün, “Avrupa İş Melekleri Ağı 2010 Yıllık Toplantısı”nın açılışında, ODTÜ bünyesindeki Teknokent içerisinde kurulan Teknokent Teknoloji Yatırım Derneği’nin 2008 yılında Avrupa İş Melekleri Ağına dahil olduğunu ve Ağın 10. yıllık Kongresinin İstanbul’da düzenlenmesinden büyük memnuniyet duyduklarını bildirdi.
İş melekleri kavramının her geçen gün daha fazla duyulmaya başlandığını belirten Ergün, iş meleklerini, sahip oldukları kişisel varlıkların bir kısmını işletmelere yatıran, onların yönetim becerilerine ve deneyimlerine katkı sağlayan, iyi bir çevresi olan, yatırım yapmaya istekli, sosyal sorumluluk sahibi ve girişimci bireyler olarak tanımladı.
Ergün, iş meleklerinin dünyada KOBİ’lerin başvurdukları finansman kaynakları arasında öneminin giderek arttığına işaret ederek şöyle devam etti :
Ülke olarak zenginliğimizi artırmamız için dinamik ve girişimci özel sektör kültürü oluşturmamız gerekiğine inanıyoruz. Buna katkı sağlayacak her projeye özel önem ve destek veriyoruz. Bu nedenle yüksek risk ve yüksek büyüme potansiyeli taşıyan firmalara kuruluşlarının erken dönemlerinde yatırım yapan, yol gösteren ve yönetim desteği veren iş meleklerinin yaygınlık ve etkinlik kazanmasını da amaçlıyoruz.
Özel bir yatırımcı tipi olan iş meleklerinin özellikle teknoloji yoğun sektörleri, yeni fikir ve girişimleri daha güçlü şekilde harekete geçireceğine inandıklarını söyleyen Ergün, Avrupa İş Melekleri Ağı’nın 2008 yılında yatırım tutarı 218 milyon avroya yaklaşan, binin üzerinde yatırım anlaşmasına imza atmış olmasının, bu yapılanmanın önemini bir kez daha ortaya koyduğunu, bu yatırımların yarısının telekomünikasyon, bilişim, yazılım ve yaratıcı endüstri gibi yüksek katma değerli alanlarda olmasının bu önemi daha da artırdığını anlattı.
Son yıllarda ekonomi ve demokratikleşme alanlarında yapılan yapısal reformlar hakkında da bilgi veren Ergün, son dönemdeki not artırımlarına rağmen Türkiye’nin kredi notunun daha da yukarıda olması gerektiğini, derecelendirme kuruluşlarının değişik ülkeler arasında tam bir standart oluşturamadıklarını ifade etti.
Türkiye’nin petrol ve doğal gaz satarak zengin olamayacağını bildiklerini, bu nedenle zenginlik için piyasa ekonomisinin kusursuz işlemesine büyük önem verdiklerini söyleyen Bakan Ergün, buna yönelik projeler hazırladıklarını aktardı.
Nihat Ergün, hazırladıkları strateji belgeleri ile üretimde ileri bir teknoloji ve yüksek katma değerli ürünlerin payını artıran bir süreci başlatacaklarını, bu sürecin sonunda Türkiye’yi Avrupa ve Avrasya’nın üretim ve teknoloji merkezlerinden biri haline dönüştüreceklerini belirterek, küresel rekabette başarılı olmak için Ar-Ge, tasarım ve markalaşma yönünde yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Özellikle ”Bir Fikrim Var” projesinin, iş meleklerinin yatırım yapacağı alanlardan birini oluşturduğunu kaydetti.
Önümüzdeki dönemde yeni destek projelerinin nokta atışı projeler olacağını dile getiren Ergün, KOBİ’lerin ekonomideki önemine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bugüne kadar sahip olduğumuz her türlü imkanı kullanarak KOBİ’lerin rekabet güçlerini artıracak birçok mekanizmayı harekete geçirdik. Yeni KOBİ’lerin kurulması noktasında iş melekleri mekanizmasının da etkin bir şekilde işlerlik kazanmasını istiyoruz. İş melekleri ağı, teknoloji tabanlı girişimcilik kültürünün gelişmesine, yeni iş fırsatlarının oluşmasına ve mevcut sermaye birikimlerinin doğru alanlarda kullanılmasına büyük katkı sağlıyor.
Bakan Nihat Ergün, toplantı çıkışında gazetecilerin işsizlik rakamlarına ilişkin sorularını şöyle yanıtladı:
İşsizlikle ilgili orta vadeli programda 2010 yılındaki hedefler hemen hemen bu istikamette bir dalgalı seyir takip edeceğini zaten öngörüyordu. Ancak 2010 yılı boyunca meydana gelecek gelişmeler, özellikle bu aylarda ve önümüzdeki aylarda turizm ve tarım sektöründeki gelişmelerin işsizlik rakamlarını daha da aşağılara çekecek bir performansı göstereceğini söyleyebiliriz. Yılın ilk ayları itibariyle bazı yükselme ve düşme eğilimlerinin, dalgalanma eğilimlerinin görülmesi muhtemeldi. Ancak yılın bütününü dikkate aldığımızda orta vadeli program hedefleri çerçevesinde kalacağını, hatta bir miktar daha altında kalacağını söyleyebiliriz. Yılı bütün olarak değerlendirmekte fayda var.