Erişime engellenen siteler arasına Vatan Gazetesinin sitesi de katıldı. Ancak nedeni ilginç. Site yayınladığı bir haberle ilgili olarak değil, habere yapılan okuyucu yorumları nedeniyle erişime engellendi.
Site mahkeme kararı ile engellendi. Ancak aylardır ikaz ettiğimiz gibi, bu konuda gazeteye herhangi bir tebligat yapılmadığı bildiriliyor. Engelleme kararını aldıran kişi ise yine Adnan Oktar. Elimizde bir istatistik yok ama muhtemelen Adnan Oktar, Türkiye’de site erişime engelleme kararı aldırtma rekortmeni olabilir.
İlginç olan kararın nedeni bir haber değil demiştik. Evet bu sefer erişime engellemeye neden olan içerik bir okuyucu yorumu. Konuyla ilgili pek çok uzmanın aylardır ikaz ettiği gibi, bunu yaratmak bile mümkün. Yani erişime engelletmek istediğiniz bir site varsa, o siteye bir okuyucuymuşcasına yorum ekleyebilir, sonra da bu yorumu mahkemeye şikayet edebilirsiniz.
Konuyu Ekşi Sözlük avukatı Başak Purut’a sorduk. Şunları söyledi :
Böyle durumlarda, 5651 sayılı kanunun 9.maddesinin kullanılması lazım. Yani mahkemenin tedbir kararı olarak erişime engelleme vermeyip, sulh cezaya göndermesi lazım. Orada da bu içerik için 9.madde kapsamında “içeriği çıkarma” kararı vermesi lazım.
Böyle olduğunda mahkeme kararı ilgili siteye tebliğ edilir. O site “içeriği çıkarmak” zorundadır. Aksi takdirde hapis cezası vardır.
Ancak mahkemeler hala bunu yapmıyor. Genel mahkemeye gidiliyor. Mahkeme de bu kararı veriyor. Oysa bu karar hukuktaki orantılılık kavramına uygun değil. Yani sitenin tamamını kapatıyorsunuz, işlendiği söylenen suça orantılı bir karar değil bu. Aradaki fark çok büyüktür.
Bu konuda çeşitli yorumlar var ama Hani sitenin adresi, yayınlayanı belli değildir. Sahte adres vermiştir. Tebliğ edilecek bir yer bulunamıyordur. O zaman böyle bir karar uygulaması olabilir. Ama onun dışında olmamalıdır.
En son uygulanması gereken karar, ilk baştan uygulanmış oluyor.
5651 in 9. maddesini uygulamak lazım ama uygulanmayacaksa bile yani genel görevli mahkemelerle iş takip edilecekse dahi, içerik nedeniyle erişimin engellenmesinin son çare olduğunun akıllara yerleşmesi lazımdır. Mahkemeler kolaya kaçmakta, bu haliyle bir çok tedbiren kapatma kararı hukuk faciaları olarak hakimlerimizce hukuk dünyasına kazandırılmaktadır.
Şimdi bu durumda ben de tavsiye sorana diyorum ki ; engellemelere karşı kanuna dolambaçlı yollarla başvurun.
Vatan Gazetesi’nin okuyucularının başvurusuyla ortaya çıkan erişime engelleme kararına karşı işlem yaptığı, belirtilen içeriğin yayından kaldırıldığı bildiriliyor.
Vatan Gazetesi’ne yapılan uygulama yurtdışında da yer buldu. Üstelik yurtdışından olayın detayını göremeyen kişiler, konuyu bir “düşünce özgürlüğü” eksiği olarak ülkemizin adına mal ediyor. Oysa diğer konular değilse bile Vatan Gazetesi’nin uğradığı bu konu bir hukuki eksiklik.
Artık bu konuda Adalet Bakanlığı’nın bir tedbir alması gerekmiyor mu? Hakimlerini ya da hukukçularını bu konuda eğitmesi ya da bu tür davaların 5651 kapsamındaki 9.madde ile değerlendirilmesine dikkati çekmeleri gerekmiyor mu? O zaman 5651 sayılı kanunu neden çıkardılar?