Bilişim Sektörü Sivil Toplum Kuruluşlarından TBD, TBV, TÜBİSAD ve YASAD’ın ortak açıklama metni aşağıdaki şekilde
Cezayir Depreminden Bilişim Depremine !
Cezayir depremi nedeniyle kesintiye uğrayan İnternet trafiği, Türkiye’nin bilişim sorunlarını ve sorunlu kurumlarını bir kez daha gündeme getirdi.
İnternet krizi karşısındaki yetersizlik, sorunun boyutunu ve ivediliğini ortaya koyarak, devlet politikası düzeyinde radikal ve liberalleştirici girişimlerin zorunluluğunu göstermektedir.
Cezayir depreminden sonra uzunca bir süre sessiz kalan Türk Telekom’un(TT), baskılar karşısında yaptığı açıklama da, sorunun çözümüne ilişkin yeterli ve kesin bilgiler içermemektedir.
TTNet’in “kriz yönetim planı” olmadığı zaten biliniyordu. TTNet’te oluşan böylesi bir sorun, tüm sektörün bu konuya daha fazla önem vermesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Özellikle bilişim kuruluşlarının can damarı olan İnternet alt yapısının, ne yazık ki, yedeklenmeden ve/ ya da kriz çözüm yöntemleri sağlanmadan sunulduğu anlaşılmıştır.
Türk Telekom’un, uluslararası deniz altından fiber projesi için ihale açtığı açıklandı. Ancak, A.Ş niteliğinde olan TT’nin kamu ihale yasası kapsamına alınması, başta, yılan hikayesine dönüşen xdSL olmak üzere bir çok hizmetin aksamasına ve gecikmesine yol açacaktır. Bu durumda, şimdiki gibi bir İnternet krizinin çıkmasına karşı ne yapılabileceği belirsizdir.
Tüm bu sorunların arkasında, bilişim hizmetlerinin liberalleştirilmemiş olması yatmaktadır. Oysa Türk Telekom tekel olma özelliğini hala korumaktadır. Liberalleştirmeler zamanında yapılmış olsaydı, bu tür sorunlar karşısında alternatif çözümlere yönelme olanağımız olabilecekti.
Daha fazla gecikmeden, Rekabet Kurumu tarafından tespit edilen, TTNet’in rekabet ortamını bozan uygulamalarına ilişkin gerekçeli karar bir an önce yayınlanarak, Telekomünikasyon Kurumu tarafından da öngörülen cezai yaptırım uygulanmalı; bilişim hizmetleri özel sektörlere de açılarak değişik uygulamaların ve teknolojilerin yaratacağı çözüm ortamından yaralanmalıdır.
İnternet alt yapısı ve sistemlerinde, ülkemizdeki ortalama alım gücüne göre çok yüksek fiyatlarla hizmet veren Türk Telekom, İnternet’in yaygınlaşmasını ve çeşitli hizmetler için kullanılmasını zorlaştırarak, ulusal ekonominin gelişmesine de engel olmaktadır. Çağdaş bir toplum ve gelişkin bir ekonomi için, KOBİ’lerin, tarımın, sağlık hizmetlerinin ve giderek tüm kamu hizmetlerinin İnternet üzerinden iş yapabilmesi amaç olması gerekirken, Telekom hizmetlerinin kamu açıklarını kapatmak için kullanılması anlaşılır değildir. Bilişim hizmetleri alt yapısının ucuzlatılmasının yaratacağı ticari potansiyelin ekonomik canlılık üstündeki etkisi de unutulmamalıdır.
Kamunun, Türk ekonomisinde tetikleyici bir rolü olduğu da dikkate alınarak, e-devlet için önemli kilit projelerin, uyumlu parçalar halinde, pilot, analiz ve yazılım ayaklarının bir an önce başlatılmasında sayısız yararlar vardır.
Ülkemizdeki bilişim atılımının gecikmesi, az sayıdaki yetişmiş elemanın da yurt dışına çıkmasına yol açmaktadır. Ulusal atılımın başlatılması, başlamış olan iş gücü göçünün durdurulmasını sağlayabilir.
Söylemeye gerek bile yok: Daha fazla gecikmek, onarılamaz zararlara ve derinleşen krizlere yol açacaktır.
Saygılarımızla,
TUBİSAD (TÜRKİYE BİLGİ İŞLEM HİZMETLERİ DERNEĞİ)
TBV (TÜRKİYE BİLİŞİM VAKFI)
TBD (TÜRKİYE BİLİŞİM DERNEĞİ)
YASAD (YAZILIM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ)