• Günlük Haberler
  • *İNSAN KAYNAKLARI
  • BİLİŞİM
  • e-TİCARET
  • Giriş
  • Kayıt
26 °c
Istanbul
26 ° Sal
26 ° Çar
26 ° Per
26 ° Cum
Türk İnternet
  • Ana Sayfa
  • BİLİŞİM
  • e-TİCARET
  • INTERNET
  • TELEKOM
  • YENİ TEKNOLOJİLER
  • Hakkımızda
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • BİLİŞİM
  • e-TİCARET
  • INTERNET
  • TELEKOM
  • YENİ TEKNOLOJİLER
  • Hakkımızda
No Result
View All Result
Türk İnternet
No Result
View All Result
Ana Sayfa TELEKOM Mobil Haberleşme Teknolojileri

Baz İstasyonları Cinneti ve Enkaz Altında Kalmak

Fusun S.Nebil-Fusun S.Nebil
13 Mart 2023
-Günlük Haberler, Mobil Haberleşme Teknolojileri, Regülasyon, Toplum & Sosyoloji
0
Baz İstasyonları Cinneti ve Enkaz Altında Kalmak
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşLinkedin'de Paylaş

Bu çok uzun bir yazı, baştan uyaralım. 2-3 bölümde olabilirdi ama merak ettiklerinizi hemen bulamayabilirsiniz. Tek yazıda hepsini 360 derece aktaracağız. Aşağıda baz istasyonları konusundaki cinneti 3 başlık altında ve sonucunda vatandaşın gördüğü muhtemel zarar ile, sonra bu cinnetin nerden doğduğunu, sonra baz istasyonları konusunda asıl neye bakmamız gerektiğini, BTK’nın bu konuda neyi eksik yaptığını ve en sonunda da sağlığa etkisini anlatacağız.

Geçen hafta, kuruluşunun asıl nedeni olan görevleri yapmayan BTK‘nın her deprem sonrasında operatörlere düzmece soruşturmalar açarak, göstermelik cezalar keserek, yerine getirmediği sorumlulukları nasıl örttüğünü anlatan bir yazı dizisine başlamıştık. (Not : Tabi ki aynı oranda BTK’nın bağlı olduğu Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve hükümet de sorumlu)

İlk bölümün tamamını, baz istasyonlarını birbirine bağlaması gerekirken, bağlayamayan “fiber altyapı eksikliği”ne ayırmıştık. Altyapının eksik olduğu konusunda, zaten yıllardır –Naci Görür’ün deprem olacak diye bağırması gibi– bağırıyor ve yazıp duruyoruz.

BTK’nın sorumluluğunun geri kalanını yazacağımız ikinci bölüme geçmeden önce, neyi neden söylediğimizi anlatmak için bir kaç dikey konuyu (örneğin baz istasyonlarını, uydu sistemlerindeki eksikliğini, rekabetin neden oluşturulmadığını, kamu acil haberleşme sistemi eksikliğini vs) ayrı ayrı yazılar olarak detayları ile yazalım. Sonrasında operatörlerin de yapması gerekirken, yapmadıklarına değineceğiz. Onlar da masum değil tabii ki.

Bu yazımız baz istasyonları ve halkın bu konudaki maksadı aşan cinneti üzerine olsun. Gerçi bu konuda da daha önce defalarca yazdık, çizdik, konuştuk. Bu konuda da vatandaşların sorumluluğu büyük. Hiç araştırmadan, soruşturmadan saçma sapan teorilerin peşinde koşulmasından da, öğrenilen yanlış/eksik bilgilerin “yankı odası” şeklinde büyütülmesi alışkanlığından da vazgeçmek zorundayız.

Ancak en üstte bu konunun sorumlusu olan BTK, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve de hükümet bu konuda neleri eksik yapıyor, bunu da farkında olmak zorundayız.

Baz İstasyonu Yoksa, Cep Telefonunuz İşe Yaramaz

Aşağıda cep telefonlarının nasıl çalıştığını göreceksiniz. Elinizdeki telefondan, istediğiniz kişiye ulaşmanın yolu, hem sizin, hem karşı tarafın cep telefonunun, yakındaki bir baz istasyonunundan sinyal alabiliyor olmasıdır.

blank

Baz istasyonlarından, ancak cep telefonunuzu hayatınızdan çıkaracaksanız, vazgeçebilirsiniz. Üstelik tek başına karar vermeniz yetmez, baz istasyonlarını istemiyorsanız, toplum olarak “artık hiç cep telefonu ile görüşmeyeceğim” kararı almalısınız. Aksi durumda, baz istasyonlarını itmek, kendi ayağınıza çelme takmak gibidir. Aşağıda bu sözlerimizin nedenlerini göreceksiniz.

Cinnetin sonucu 1 : Yıkılan ya da sayısı az olan baz istasyonları sonucunda insanlar haberleşemez hale geldi

Ülkemizde çoktandır bir baz istasyonu cinneti sürüyor. Baz istasyonlarının davul zurna ile şehrin dışına itildiğini gördük. Çevre sakinlerinin şikayetleri üzerine belediyelerin mühürlediği baz istasyonları olduğunu okuyoruz vs..

Peki ama depremde ne yaşadık?

Baz istasyonlarının sayıca az olması ve bu az olan baz istasyonlarının bir kısmının da yıkılması sonucunda, deprem bölgesinde haberleşmenin kesildiğini ve hatta bazı noktalarda yok olduğunu gördük.

Sayıca az olması ile neyi kastediyoruz derseniz, bir örnekleme yapalım; baz istasyonları sayısını BTK şeffaf bir şekilde –görevi olduğu halde– yayınlamadığı için yaklaşık rakamlar vereceğiz;

  1. 3 büyük ilimizde yani İstanbul + Ankara + İzmir’deki baz istasyonu sayısı 66 bin olarak veriliyor. Bu 3 şehrin yaklaşık toplam nüfusu 26-27 milyon ise, yaklaşık 400 kişiye bir baz istasyonu düşüyor demektir.
  2. Deprem bölgesinde ise 13 milyon kişiden ve deprem öncesi 9.000 civarı baz istasyonundan bahsediliyor. Bu da yaklaşık 1.400 kişiye bir baz istasyonu anlamına gelir.

Yani, deprem bölgesinde bulunan baz istasyonu sayısı, 3 büyük ilimizdekilerden 3-4 kat daha azdı.

Üstelik bunların da 3’de biri depremde yıkıldı. Altlarında bağlı olması gereken sabit fiber şebekenin olmadığı ve üstelik birden fazla fiber şebeke olmadığı konusuna burada bir daha girmiyoruz.

Cinnetin Sonucu 2 : Baz İstasyonu Az ise ya da Uzak ise, Bataryanız Daha Çabuk Biter

Cep telefonsuz yaşayamayan ama baz istasyonlarının sağlığa zararlı olduğu gerekçesiyle şehrin dışına çıkarılmasını isteyen insanların unuttuğu husus şu; Cep telefonunuz baz istasyonundan gelecek olan sinyali aramak ne kadar çok enerji harcarsa (baz istasyonu uzaksa), piliniz o kadar çabuk biter

Başka deyişle, “Baz İstasyonlarını Uzaklaştırırken, Kendi Haberleşmenizi Boğuyorsunuz“. Enkaz altında iken kurtulmak için, mesajlar atan ve yakınlarını aramaya çalışan insanların, çöken ya da az sayıda olan baz istasyonları yüzünden telefon bataryaları çabuk bitmiş midir diye düşünmeden edemiyoruz.

İnşallah olmaz ama bir sonraki depremde cep telefonunuzu kullanırken bunu hatırlayın; bataryanızın bitmesinin bir nedeni baz istasyonunun uzaklığıdır. Az ve öz arayın.

Cinnetin Sonucu 3 : Baz İstasyonu Ne Kadar Uzaksa, Elinizdeki Telefon Kafanıza O Kadar Çok Enerji (Isı) Verir

Baz istasyonu ne kadar uzak ise, kulağınıza dayadığınız cep telefonu, hangi baz istasyonundan enerji alacağını ararken, o kadar fazla enerji harcar yani kulağınıza o kadar fazla ısı verir.

Aşağıda İsviçre Toplum için Bilgi Teknolojileri Vakfı (IT’IS) yayınlanan araştırma sonuçlarını görüyorsunuz. İlkinde bir baz istasyonu üzerine konulmuş transponder’ların sinyali hangi doğrultuda yaydığı görülüyor. Bu resimlerdeki renkler Özgül Soğurma Oranının (SAR) derecesini gösteriyor.

blankblank

SAR (Specific Absorption Rate), elektromanyetik alana maruz kalındığında beden tarafından soğurulan (alınan) enerji oranının bir ölçüsüdür.

Burada kaçınmanız gereken, gördüğünüz koniden uzakta kalmaktır. Başka deyişle binanınızın üstünde bir baz istasyonu varsa, enerjiyi aşağıda sizin yaşadığınız kata doğru değil, konisinin gittiği yere doğru yatay yayar.

Diğer yandan ikinci resime bakarsanız, kulağınıza dayadığınız telefon ise, arama yaparken ya da konuşmayı sürdürürken size böyle bir ısı veriyor.

Baz istasyonu ne kadar uzaktaysa, telefonunuz sinyal aramak için o kadar çok enerji harcar ve size daha fazla enerji aktarır. Yani baz istasyonlarını uzağa iterken aslında devekuşu gibi davranıyorsunuz.Uzaktaki baz istasyonunun size ulaşmayan enerjisinden korunmak için, elinizdeki cep telefonunun size aktardığı enerjiyi arttırıyorsunuz.

Baz İstasyonu Cinneti Nasıl Doğdu?

Sektörde yıllardır anlatılan bir rivayetten bahsedelim; 2000’lerin başlarında hızla serpilen Turkcell’in, o gün de büyük olan reklam bütçesi, şirketi ana sahibi Mehmet Emin Karamehmet’in o zamanlar sahibi olduğu Akşam grubu yayınlarına gittiği için, “baz İstasyonları kanser yapar” kampanyasını Doğan Grubunun Turkcell’i reklam vermeye zorlamak amacıyla başlattığı anlatılır. Bunu yalanlayanı şimdiye kadar görmedim.

Baz İstasyonları Konusunda Asıl Bakmanız (ve de BTK’nın Bakması) Gereken Unsurlar Nelerdir?

O zaman cinnet yaşamayalım mı? “Baz İstasyonları tamamen tehlikesiz mi?”

Elektromanyetik alanın yaratacağı sağlık riski, hem doktorların (bilhassa kanser araştırmacılarının), hem elektronikçilerin, hem de vatandaşın endişe duyduğu ve yıllardır araştırdığı bir konu. Aşağıda “Sağlığa Zararlı mı?” bölümünde daha çok detay bulacaksınız. Ama binanızın üstünde ya da çevrenizde baz istasyonu varsa neye dikkat etmeniz gerektiğini burada yazalım;

  1. Baz İstasyonunun elektromanyetik alanının güçlü olduğu bir konik bölge vardır. Yukarıdaki baz istasyonu yayılım resminde görüyorsunuz. Bu bölgeden uzakta olmaya dikkat etmek gerekir. Ayrıca BTK’nın da, Türkiye çapında kurulan baz istasyonlarının insanlara doğru çevrilmemiş ve yakın olmadığına, konisinin insanların olduğu alana yakın olmamasına dikkat etmesi lazım (yakınlık derken aşağı yukarı 9 metre gibi uzak olmak yeterlidir).
  2. BTK’nın bölgenizdeki baz istasyonunun değerlerinin ölçümünü ücretsiz sağlaması lazım. Eski yıllarda BTK sayfasından ölçüm değerlerini görmek mümkündü. Ama şimdi bu konu da rant’a çevrilmiş gözüküyor. Bölgenizdeki baz istasyonu için ölçüm istiyorsanız, burayı tıklayarak ulaşacağınız SSS listesindeki ilgili soruda verilen firmalardan birini seçmeniz ve ücretini de ödemeniz isteniyor. Üstelik verdiği ücret 2018’den beri 5 yıldır güncellenmemiş bile. BTK’ya neden olayın “sorumlusu” dediğimizi yalnız bu olay bile gösteriyor.
  3. Baz istasyonunda yangın detektörü ve söndürme sistemi var mıdır? BTK’nın bunu kontrol etmediğini 2015 yılında br otelin roofunda çıkan yangın ile öğrendik (bu hikayeyi başka bir yazıda anlatırız). Binasına baz istasyonu koyduranların asıl kontrol ettireceği bir husus budur.

BTK Bu Konudaki Görevinde Neleri Eksik Yapıyor?

BTK, baz istasyonları konusunda neyi eksik yapıyor diye sorarsanız, şöyle; 2010 yılında insanları baz istasyonları konusunda bilgilendirmek için Teknoloji Bilgilendirme Platformu kuruluşuna önayak oldu. Platformun üyeleri arasında çok sayıda Tıp doktoru olan profesör de vardı. Ancak bu platformun yeterince etkili olamadığı, hala baz istasyonları konusundaki gelişmelerden de anlaşılıyor.

Ancak BTK’nın burada fiber altyapı dışında eksik yaptığı şeyler şunlardı;

  1. Halkın bilgilendirilmesinin daha yaygın araçlarla (mesela TV’lar üzerinden) yapılması,
  2. Baz istasyonu ölçümlerinin daha sıkı denetlenmesi ve ücretsiz yapılması.
  3. Bir yandan da daha sağlam olduğu için kamu binalarına (Valilik, Belediye Binaları, Adliyeler vs) baz istasyonları kurulmasının hukuki düzenlenmesinin yapılması gerekirdi.
  4. Baz İstasyonu paylaşımı (roaming) konusunda çoktan tedbir alınmalıydı (ki Cumhurbaşkanlığı sistemi ile pekala yapılabilir bir düzenleme olurdu, özellikle de 2019 İstanbul depremi sonrası düşünülmeliydi).
  5. Operatörlerin baz istasyonu sayılarının yeterli olup olmadığı ve kapsamanın denetlenmesi sağlanmalıydı (ki sağlanmadığı deprem bölgesinin baz istasyonu sayısından da, ülkemize ait AKTÜEL ölçülmüş kapsama haritalarından da belli)
  6. Eğer baz istasyonu sayısı eksik ise, operatörler “kârlılık” nedeniyle bir bölgeye gitmiyorsa, BTK’nın topladığı “Evrensel Hizmet Fonu” kullanılmalıydı. Bu fon hükümetin telekom firmalarının yıllık gelirlerinden (yani bizim faturalarımızdan) kestiği bir paradır ve toplamda 2006 yılından bu yana nominal 20 milyar TL ($ ile bakarsak muhtemelen 150-200 milyar TL) düzeyindedir.

AFAD Kulesi

Operatörlere gönderdiğim sualler sırasında, AFAD kulesi adıyla önerilen bir baz istasyonu projesi gördüm. Bunun özellikle belli meydanlara kurulması istenmiş. Üzerinde 3 operatörün de transponder’ı yer alan ve güneş enerjisi beslemeli olan kuleler özellikle AFET durumuna karşı önerilmiş. Kuleler şu şekilde;

blank

Peki bu kuleler neden yapılmamış? Bize AFAD yetkilileri –özellikle de deprem olacağı önceden bangır bangır bağırılan bölgelere– neden bunlardan kurmamış. BTK neden bunların kurulması için ön ayak olmamış? Bunun hesabını verecek olan birileri var mıdır?

Zaten burayı tıklayarak ulaşacağınız, AFAD’ın TAMP (Türkiye Afet Müdahele Planı) raporuna bakarsanız, haberleşmeden hiç bahsedilmediğini de farkedeceksiniz. AFAD acaba haberleşme olmadan afete nasıl müdahele etmeyi düşünmüş olabilir? Zaten Kahramanmaraş depremi sonrasında ortadaki koordinasyonsuzluk da bunu gösterdi. AFAD haberleşmenin önemini bilmiyor.

Peki ; Baz İstasyonu Sağlığa Zararlı Değil mi?

Daha önce pek çok kez anlattık ama yine anlatalım; cep telefonu şebekelerinin (ya da elinizdeki cihazın) yaydığı “Elektromanyetik Enerji” doğada da –örneğin güneş–bulunur. Aşağıda elektromanyetik spektrumu görüyorsunuz. Bir çoğumuz bunu okulda fizik dersinde gördü. Bu resmin ilk satırında elektro manyetik dalgayı yaratan kaynaklar, 2ci satırında bu dalgaların adları, 3cü satırında dalga boyutu ve Hz cinsinden büyüklüğü var. En altta ise elektromanyetik dalgaların yarattığı radyasyonun, hücrelere yaptığı etki bulunuyor. İyonizasyon yapıyorsa, DNA hasarı (mesela kanser) yaratıyor, yapmıyorsa ısı yaratıyor. Cep telefonları da ısı yaratan radyasyon cinsi yayıyor.

blank

Non-iyonize kısmı ile ilgili yeni komplo teorileri üretemeyenler, cep telefonunda kaynaklanan ısının beyinde yaratacağı hasar vb konulara yöneliyorlar. ICNRIP ve diğer çalışmalarda cep telefonları ve bas istasyonlarının yol açtığı olası zararları en aza indirgemek veya ortadan kaldırmak için her hangi bir yerdeki elektrik alan yoğunluğunu işletmeci başına 42 v/m ile sınırladılar. BTK ise zamanında toplam (kümülatif) elektrik alanı yoğunluğunu 42 v/m ile sınırladı.

Bu değer tüm insanlar (general public) için belirlenen sınır. İşi bu olan kişiler için, yani sürekli değil de bazı zamanlarda daha fazla elektromanyetik sinyallerle uğraşan uydu, R/L mühendisi, teknisyeni gibi kişiler için bu değer daha yüksek ama zaman sınırı var. Bedendeki 6 dakikada 1 C’lik ısı artışı olası risklerin de sınırı olarak alınıyor. Eğer bedenin her hangi bir yerindeki -özellikle de baş- ısı artışı bu değerleri geçerse, hücre zarlarında bazı sorunlara yol açtığı belirtiliyor. Bu da zaten tartışmaların diğer boyuta evrilmesine neden olmuştu.

Yani sağlığınıza ve vücudunuza bir etkisi var. Bunu denetim altında tutmak ve farkında olmak önemli. Ama baz istasyonlarını uzaklaştırmakla çözülmez.

En iyisi bunu uzmanından dinleyelim; 3 yıl önce bu konuyu enine boyuna konuşmuştuk. İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Tunaya Kalkan ile yaptığımız söyleşiyi burayı tıklayarak metin halinde okuyabilir ya da aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Etiketler: AFADBaz İstasyonlarıBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)Cep TelefonuDepremDeprem'de Haberleşme SıkıntısıManşetSAR DeğeriTunaya Kalkan

Türk İnternet'ten buna benzer yazılar için bildirim almak ister misiniz?

ABONELİKTEN ÇIK
Lütfen yorum yapmak için giriş yapın.

GÜNLÜK BÜLTEN ABONELİĞİ

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

DEPREMDE HABERLEŞME SIKINTISI

6 Şubat 2023 - Kahramanmaraş Merkezli Deprem Sırasında Yaşanan Haberleşme Sıkıntısına Dair Bilgiler

YAZARLARIMIZ

blank
Ernur Öktem
  • Tarhan : Kullanıcılara İstediğini Değil İhtiyacı Olanı Vermek Gerekir
blank
Fusun S.Nebil
  • TikTok’u Yasaklarlarsa, Biden ve Demokratlar, Z Neslinin Tokadını Yerler mi?
blank
Innocenzo Genna* / EU telecom regulation expert
  • GDPR Kararı, Meta’nın Kişiselleştirilmiş Reklam İşini Zora Sokuyor
blank
Mehmet Taşnikli
  • Mozilla, “Güvenilir Yapay Zeka” Girişimi Mozilla.ai’yi Duyurdu
blank
turk-internet.com / Bilgi
  • Stalkerware; Sadece Hackerlar Değil, Yakınlarınız da Cihazlarınıza Sızıyor

HAFTANIN ÖNE ÇIKANLARI

  • Operatöre Ceza Verdik, Gelecek Depreme Kadar Kötü Haberleşmeyi Unutun
  • Meta’nın Güvenlik Yöneticisi, Yunanlılar Tarafından Hacklendi ve 1 Yıl Takip Edildi
  • Numarası Bilinen Android Telefonlar Hacklenebiliyor
  • Baz İstasyonları Cinneti ve Enkaz Altında Kalmak
  • Bilişim Uzmanlarının Büyüyen Sorunu Tükenmişlik Sendromu

HAFTANIN KELİMESİ

3GPP

3. Nesil Ortaklık Projesi (3GPP), dünya çapında çeşitli mobil (hücresel) ve telekomünikasyon standartlarını geliştiren ve sürdüren bir grup standart kuruluşudur.

3G ile birlikte kurulmuş ve telekom endüstrisinin Birleşmiş Milletleri diye tanımlanabilir. Sonraki nesiller için de standartları belirlemiştir.

Detayı için Wiki-Turk'e bakınız
blank

Bildirimler

Turk-internet.com masaüstü bildirimlerini almak için lütfen buraya tıklayın

Son Yorumlar

  • İngiliz Düzenleyici Ofcom, Bulut Servislerini ve Akıllı Cihaz Pazarını Soruşturuyor için Tolga Kaprol
  • Seçim Yaklaşırken, Kişisel Veriler Kötüye Nasıl Kullanılır? için [email protected]
  • Video Sunan Platformları En İyi Nasıl İzleriz? için Tolga Kaprol
  • Rusya, Meta’ya (Facebook) Erişimi Engelledi için Tolga Kaprol
  • Metaverse, Bir Can Simididir için tkaprol

Haber bültenimize abone olun

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

  • Haber İndeksi
  • Hakkımızda
  • Gizlilik Bildirimi
  • Firmaların turk-internet.com ile Çalışabilirlik Yöntemleri
  • Destek
  • Bize Yazın

© 2021 Turk-Internet.com

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • BİLİŞİM
  • e-TİCARET
  • INTERNET
  • TELEKOM
  • YENİ TEKNOLOJİLER
  • Hakkımızda

© 2021 Turk-Internet.com

Tekrar Hoşgeldiniz!

Aşağıdan hesabınıza giriş yapınız

Şifremi unuttum? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluştur

Kayıt olmak için aşağıdaki formu doldurunuz

Tüm alanların doldurulması gerekiyor. Giriş yap

Şifrenizi geri alın

Lütfen şifrenizi resetlemek için kullanıcı adı veya email adresinizi girin.

Giriş yap
Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Gizlilik Bildirimi.