Ülkemizde, Telekom sektörü hayli sancılı. Bir tarafta cep telefoncular, diğer tarafta ISS’ler, öbür tarafta VoIP’ciler, diğer yanda özelleşmesi yılan hikayesine dönen Turk Telekom. Tüm bu sorunlar, çözüm bulmak bir yana, adeta üstüste birekerek devam ediyor. İnsan sihirli bir el gelse de bunları çözse ne güzel olurdu diye düşünüyor.
Derken bu sihirli el, süregelmekte olan ve bir türlü çözülemeyen bir sorun için gerçekten de ortaya çıkıverdi. Berlusconi ülkemizi ziyaret etti, Avrupa Birliği, Başbakan Erdoğan ile dostluğu gibi konularda pembe tablolar çizdi. Arkasından da Başbakan Tayyip Erdoğan, dün gece Aycell ile Aria’nın, İş Bankası ile birlikte yeni bir yapılanmaya gideceğini açıklayıverdi.
Aslında konu yeni değil. Yazının girişinde de belirttiğimiz gibi, Aria’nın tahkime başvurması ile birlikte bu konu Telekom çevreleri tarafından arka planda konuşulmaya başlandı. Üzerinde durulan esas konu, Aria’nın tahkime başvurması için haklı ya da geçerli bir nedeni olmadığından hareketle, bunun bir taktik olduğu, hükümetin Aria’nın tahkimde talep ettiği 2.5 Milyar $ tazminata karşı veriyormuş gibi bir hava yaratarak Aycell’i gruba vereceği şeklindeydi.
Malum Aycell’de bir türlü belini doğrultamamış (aslında doğrultamaması bizce şaşırtıcı değil. devletin görevi son kullanıcılara hizmet veren şirketler kurmak olmamalıdır) ve TT’nin sırtındaki kambur olmaktan kurtulamamıştı.
Berlusconi – Erdoğan Dostluğu
Malum, Başbakan Tayyip Erdoğan 3 Kasım seçimleri ertesi, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeleri ziyarete ilk olarak İtalya’dan başlamıştı. Dolayısıyla Berlusconi ile aralarında iyi bir ilişki var. Erdoğan bunu, nitekim öğleden sonra gerçekleştirilen basın toplantısında “İtalya Başbakanı değerli dostum Sayın Silvio Berlusconi ve beraberindeki heyet üyelerini ülkemizde ağırlamaktan duyduğumu memnuniyeti ifade ile sözlerime başlıyorum” şeklinde ifade etti.
Diğer yandan Erdoğan, Berlusconi ile Türkiye-AB ilişkilerini tekrar ele aldıklarını ve Türkiye’nin bu konudaki kararlılığını gösterdiklerini, Berlusconi’nin işin başından beri Türkiye’ye verdiği desteğin artarak devam edeceğinden emin olduğunu belirtti.
Bu yakın ilişkinin, dostluğun sonuçları mı? İtalya açısından sonucu gördük. Türkiye açısından sonucu ise Berlusconi, AB dönem başkanı olunca göreceğiz.
Aria Mağdur Duruma mı Düşürüldü?
Son 1 aydır, telekom sektöründe en çok konuşulan ve kafa karıştıran konu “Aria ve tahkime gidişi”. Biz de tahkime gitmenin arkasından olayın aslını öğrenmek için ihalenin verildiği günlerdeki Telekomünikasyon Kurum Başkanı Fatih Yurdal ile görüştük. Kendisi şunları söylüyor;
Aria’nın Turkcell ve Telsim ile ilişkilerinde kullanacağı Roaming ücretini uluslararasi incelemeler sonucu oluşturduk. Uzmanlarımız ve şahsen ben de günlerce çalıştık ve tarafların istediği veya vermeyi teklif ettiği paraların tamamen dışında bir fiyat belirledik. Aria bu fiyatı kabul etti, ancak bizim önerdiğimiz iki adet teknik ayrıntıyı (bu ayrıntılar olmasa da roaming mümkündür, ancak dünyadaki diğer örneklerde bunlar da istendiği icin biz de ihtiyaten bunları koymuş idik) hem Telsim hem de Turkcell karşılayamayacaklarını belirttiler. Bunun üzerine Aria ille de bunlar için ayrıca indirim isterim diye tutturdu. Olay böyle olunca da hem Turkcel hem de Telsim tahkime gittiler ve maalesef tahkimdeki davalar zannedersem hala sonuçlanmadı.
Bilahare, Telsim bizim dizaynımızdan daha iyi bir teklifle geldi. Sadece (şahsen) benim devrede olmam ve Aria ile doğrudan muhatap olmamak kaydıyla bu tür bir uygulamayı yapabileceklerini söylediler. Aynı gün Aria Genel Müdürünü Ankara’ya davet ettim. İtalya’da olduğu gerekçesiyle birkaç gün sonra görüşebildik ve maalesef Kurul Başkanı olarak hüsrana uğradım. Çünkü Aria bu teklife yanaşmamak için elinden gelen herşeyi yaptı. İlle teklifin içeriğinin Turkcell tarafından da uygulanmasını istedigini, Telsim’in network’unun yetersiz olduğunu belirtti. Ve böylece maalesef bu çaba da sonuçsuz kaldı. Eğer Aria bu aşamada anlaşmaya yanaşsa idi, şimdi roaming yapıyor olacaktı.
Sonuçta Aria sorunu çözmek yönünde çaba sarfetmedi. Telekomünikasyon Kurumu Kurul’unda, kamuoyuna bu yönde bir açıklama yapalım diye görüşüldü. Ancak o sıra benim Kopenhag’a gelmem gerekiyordu (çünkü Turkiye’deki bu ve benzeri işleri tamamlayıp öyle geleyim diye ERO’yu oyalamakta idim. 1 mart 2002’de başlamam gerekirken, 13 Haziran 2002 de son anda –yani ERO artık benden vazgeçmek üzere iken– burada göreve başladım). İşlerimi bitirip oyle Kopenhag’a geleyim diye çabaladım ve maalesef roaming olayını mahkemelerden ve Aria’nin tutumundan dolayı çözemedik. Benden sonra da maalesef Kurum’dan bu yönde bir açıklama yapılmadı.
Fatih Yurdal olayın ilginç bir boyutunu gözler önüne seriyor. Şimdi düşünelim bir.. Şirketler iyi yönetilir, kötü yönetilir. başarılı olur ya da olmaz. Bir şirketin kurulma aşamasında belli planlar yapılır. Aria da 2.5 Milyar $ fiyatla ihaleye girerken mutlaka belli hesaplar yaptı. Bu hesapların tutmaması durumunda, bedeli kim ödeyecek? Yabancı yatırımcı bizim için kısa dönemde para girişi ama uzun dönemde?
Yani olayın diğer yanından bakıldığında, Ülkemize para getiren bir yabancı yatırımcı görüyoruz. Ekonominin taze paraya, fonlara yani yabancı yatırımcılara ihtiyacı olduğu hep konuştuğumuz konular. Bu nedenle de Aria yani İş-Tim geçen hafta gideceğini açıkladığı anda Borsa düşüyor. Ama ne dersiniz? Yabancı yatırımcının her dediğine evet demek mi zorundayız?
Bu konuda içimde kalmasın diye söyleyeceğim son ve farklı bir sözüm daha var. Bizler ülkemizde bazı milletvekillerini veya gazetecileri İŞ TAKİPÇİSİ sıfatıyla adlandırıp aşağılıyoruz. Ama bakın, bir ülkenin Başbakanı hem de batılı bir ülkeden geliyor ve İş Takip ediyor. Bu bakış açısı size nerede geri kaldığımızı daha iyi göstermiyor mu?
Bundan sonra biz de dikkatle Tayyip Erdoğan’ı takip edeceğiz. Bakalım Bulgaristan’ı ziyaret edip, Bulgar Telekom ihalesi konusunda ağırlığını koyacak mı?
Sevgili Dostlar; Konuyla ilgili son 4 yazıyı da dikkatlerinize sunuyorum. Lütfen siz de yorumlarınızı aşağıdaki bölüme yazarak iletiniz.
Aria’nın Tahkim Süreci ve Telekomünikasyon Kurumu
(08-05-2003 ) Ali Bilgin
Aria Tahkim Başvurusu Haklı mı?
(07-05-2003 ) Murat Büke
Aria’nın Tahkime Başvurusunun Düşündürdükleri
(08-04-2003 ) Rıdvan Uğurlu
Aria, Tahkim Başvurusunu Doğruladı
(07-04-2003 ) Murat Büke