Yazının önceki bölümlerini
– Bilgisayar Donanımında 21.Yüzyıl Trendleri – 1
– Bilgisayar Donanımında 21.Yüzyıl Trendleri – 2
– Bilgisayar Donanımında 21.Yüzyıl Trendleri – 3
– Bilgisayar Donanımında 21.Yüzyıl Trendleri – 4
başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Orta performans sevenler… Özen gösterirler ama bir yere kadar!
Ortalama bir insan genişletmeyle ya da uyuşmayla ilgili bir sorun yaşamadıkça halinden memnundur. Böyle bir kişi genellikle küçük ila orta büyüklükteki kasaları tercih ederler ve çok sık upgrade etmezler. Havalandırma zorunluluk değildir; fakat düşük gürültülü arzu edilen bir şeydir. Bu insanları geliştirme tutkunlarından ayırmanın en iyi yolu öz mantık faaliyetlerini gözlemlemektir: bu kişiler bilgisayar sistemlerini monitörle ya da dış görünüşüyle ölçerler; yani içindekilerin kalitesiyle değil görünen özellikleriyle ölçerler. Eğer bu insanlar için bej renk ne ifade ediyorsa tutkunlar için Coolermaster ATCS onu ifade ediyordur (şaka yapıyorum tabi ki)
Düşük gürültü… o da işin bir inceliği!
Her zaman için düşük gürültüye her şeyden daha çok önem veren tutkunlar vardır. Ben de düşük gürültüyü severim ama performansı da severim ve netice olarak, şu anda sahip olduğun 1700+’ım yerine 2GHz’lik 1.45v’lık ultra cool 2400+ değil 2.4GHz’lik, 1.87v’lık güzel bir 3100+ isterdim. Bununla birlikte bazıları gürültüyü azaltmak konusunda o kadar takıntılıdır ki bunu başarmak için sert önlemler alırlar – bir sürü emek ve çabanın sonunda etkileyici ve inanılmaz etkili bir sonuç. Mutlak olarak sessiz bir bir sistem için neyin şart olduğunu biliyorum – öncelikle mümkün olan bütün fanlar sökülmeli ve vazgeçilmez olup da susturulamayan her şeyin yeri (sabit diskler vs.) değiştirilmeli. Geri kalanlara su bloğu götürülmeli. Belki radyatör bile pasif olarak soğutulabilir; yine de böyle bir radyatörün sıcaklığı yeterince seri bir biçimde dağıtabilmek için pek büyük olması gerekir. Titreşen tüm bileşenler (fanlar, sabir diskler) kauçuk halka bağlantıları ile yalıtılır ve akustic örtüsü (yüksek frekanslı gürültüyü azaltmak için) her bir büyük kasa panelinin içine yerleştirilir. Bu süreci bir sonraki makalemde ayrıntılarıyla anlatacağım.
Düşük gürültü isteyip de bunun çok da tutkunu olmayanların çoğunluğu sadece düşük hızlı işlemci ya da Intel CPU’larından satın alırlar. Burada, bunun mimari nedenlerine inmeyeceğim ancak şunu söyleyeyim ki Intel CPU’nun her kuşağı, zamansal dengi olan ya da yaklaşık olarak performans dengi olan bir AMD CPU’dan daha düşük sıcaklıkta işleme eğilimindedir. Bu trend azalmaktadır ancak satın alma kararlarında halen çok taban bulmaktadır. Ayrıca Dell ve Compaq gibi birçok OEM yapımcıları düşük ses işini tamamen çözmüşlerdir. Bir keresinde bir Compaq sistemini incelemiştim ve doğrusunu söylemek gerekirse kitaptaki her bir gürültü azaltma taktiği kullanılmıştı. CPU 650 Coppermine bir slot modeldi ve pasif olarak kütlesel alüminyum sıcaklık düşürücü tarafından soğutuluyordu. Sabit disk yalıtılmıştı ve kasadaki tek fan PSU’daki 92 mm’lik (yanlış okumadınız: 92 mm’lik) dışa verme fanıydı.
PSU2nun neredeyse her yerine, delik açılmıştı ki sıcak hava PSU’nun içine girebilsin ve oradan kasa dışına çıkabilsin. Kanımca bu çok verimli bir tasarımdı ve istisnai bir şekilde iyi işliyordu – sistem CPUBurn’ü (%88 CPU kullanım programı, BurnP6 subapp – alt uygulama-) 24 saatten fazla bir süre hiçbir sorun çıkmadan ortam sıcaklığında tutuyordu.
Yaklaşık bir buçuk yıl önce birisine düşük gürültülü bir sistem kurmuştum. Sistem, sabit diski taşıyan Maxtor sıvısından, Radeon 7500 kartından ve elden düşme bir DFI CA-63SC anakart ile bir Coppermine 733MHz’den oluşuyordu. O zamanlar Zalman CNPS3100 sıcaklık düşürücü (ki o sırada ürünün çok radikal bir tasarım olduğu düşünülüyordu) işlemciyi soğutmak için kullanılıyordu. Hatta aşırı ısınma testinde bile, sessiz kipteki bir fan ile, CPU sadece 41 derece sıcaklığa ulaşmıştı. Her ne kadar etkin üflemenin biraz türbülansa ve dolayısıyla da gürültüye yol açtığını gördüysem de, akustik azalmanın çok daha ileri seviyede olduğunu gördüm. Fanın devreden çıkarılması ihtimalini denediğimde – ki ilk denemede CPU hemen 55-60 derecelik aşırı sıcaklığa ulaştı ve ben de bunun üzerine fanı doğruca kasanın dışarı hava veren fan donanımlarından birindeki sıcaklık düşürücünün arkasına monte ettim – CPU, etkili türbülanstan gelen eski sesin ikincil etkisi ortadan kalktıktan sonra, aşırı ısınmadı.
Resim : 6 Zalman CNPS3100 – İlk bakışta çarpıcı ve alt-2GHz CPU’ların düşük gürültüyle soğutulmasında son derece etkili. © Zalman
AMD de soğutmada ilerleme kaydetti. Özellikle 13-mikron işlemcileri ve çekirdek tasarıma yönelik önemli düzeltmeleri ve alt-düzetmeleri sayesinde 22GHz düşük voltajda çok muhtemelen de oldukça serin bir şekilde çalışıyor.
Resim 7 : Oldukça düşük sıcaklıkla çalışan, ekonomik ve bilgisayar geliştirmek için gayet uygun: bred-B çekirdek düzeltmeden sonraki JIUHB’nin Athlon XP 1700+’sı.
Hala ekonomik bir pasif soğutma çözümünün her türünden kilometrelerce uzaktayız ama gün be gün yaklaşıyoruz ve üreticiler daha küçük yüzeylere daha çok transistor sıkıştırdıkça ve saat hızlarını şu anda da yaptıkları gibi iyice arttırdıkça o noktaya biraz daha yaklaşıyoruz. Pasif soğutma şu anda muhtemelen %100 bakır, boşluk kaplayan (heralde anakarttan itibaren on iki santimetre ya da daha fazla yükselen) sıcaklık düşürücü gerektirmektedir. Bu da pek ekonomik bir çözüm olmaz.
Yazının devamı Bilgisayar Donanımında 21.Yüzyıl Trendleri – 6