Pandemi döneminin, ilaç şirketlerinden sonra, en büyük kazananlarının internet devleri olduğu bir sır değil. Amazon, Microsoft, Google gibi devler rekor karlar açıkladı, hisseleri tavan yaptı. Sebebi de sır değil : Beyaz yakalı iş gücü evden çalışmaya, öğrenciler derslere evden katılmaya başlayınca, bu firmaların ürünlerine, internetten alışverişe talep arttı. Amazon diğer sektörlerin işçi çıkarttığı bir dönemde, yüzbinlerce yeni işçi aldı.
Peki ama neden Çin’de işler tam tersi yönde ilerliyor? Alibaba ve Tencent hisselerinde büyük düşüşler dikkat çekiyor. İki şirket işten çıkarmalara başladı ve arkası geliyor. Alibaba’nın toplamda iş gücünün %15’ine denk gelen 39.000 kişiyi işten çıkaracağı öngörülüyor. Benzer oranlar Wechat’in ve Fortnite’ın sahibi Tencent’te de söz konusu. Alibaba, dünyanın online alışveriş devleri arasında yer alıyor. Tencent, WeChat ile temassız alışverişte çığır açtı. İki şirketin de streaming, Getir tarzı eve hızlı ürün teslim eden şirketleri ve cloud’ları var. Tüm bu yerinde yatırımlara rağmen, korkutucu bir geri çekilme var. Bir iç toplantıda, Tencent CEO’sunun ekibine “kışa hazırlanmalarını” söylediği iletiliyor.
Aslında bu gelişmeler pek de sürpriz değil. Her şey Çin devletinin hızla büyüyen bu dev şirketlerden rahatsız olmasıyla ve müdahalesiyle başladı. Reuters konuyu şu şekilde aktarıyor :
“İki şirketteki işten çıkarmalar, Çinli düzenleyicilerin bir buçuk yıl önce, büyümeyi son derece hızlı bir şekilde hızlandıran yıllarca bırakınız yapsınlar yaklaşımından sonra internet devlerini dizginlemek için benzeri görülmemiş bir kampanya başlatmasından bu yana ilk büyük işten çıkarmalar olacak.” [1]
Şirketler yıllarca oldukça özgür şekilde ilerlemişlerdi. Daha da geniş bir hareket alanı talebini dillendirmesinden sonra Alibaba’nın kurucusu Jack Ma aylarca ortadan kayboldu. Basın önüne çıkamayan Ma’nın şirketleri devlet tarafından sıkı denetlemelere ve parçalama taleplerine maruz kaldı.
Yanlış anlaşılmak istemem, ticari şirketlerin hiçbir düzenlemeye, kurala tabi olmadan hareket etmelerinden yana değilim. Aksine, faaliyetlerinin devlet tarafından çizilmiş sınırları elbette olmalı. Öte yandan, ticari faliyete devletin doğrudan müdahalesinin sonuçlarını hepimiz biliyoruz. Bunun Türkiye’deki son örneklerinden biraz bahsedebiliriz.
Türkiye Varlık Fonu önce Turkcell’i, ardından Türk Telekom’u bünyesine kattı. Bunun öncesinde dahi, özel şirketler olmalarına rağmen devlet bu şirketlerin yönetimine fiilen el koymuştu. Bu, haddinden fazla yakın ilişki Turkcell’in devletle pek te iyi olmayan ilişkilerini düzeltmiş, sudan sebeplerle kesilen cezalar sona ermiş, bir yandan da şirketin sektör dışında (TOGG gibi) yatırımlar yapmasına sebep olmuştu. Kur artışıyla tetiklenen ekonomik krizde, başta olumlu gibi görünen bu trend tersine döndü.
Telekom şirketleri, yüksek kur ve enflasyon döneminde, yapmaları gereken fiyat artışlarını yapamamaya başladılar. Söylentiler o ki, zamların düşük tutulması için devletten bir yönlendirme geldi. Elbette ki fiyat artışları oldu, ama dövizle ekipman alıp, işleten ve TL ile fatura kesen bir şirketin kurdaki artışı bu kadar az yansıtabilmesi felakete yol açar. Nitekim, Turkcell sessiz sedasız iş gücünün %10’unu işten çıkardı, düşük maaş artışları sebebiyle pek çok uzman mühendisi ardarda istifa ederek ayrıldı. Kan kaybı IT sektöründekinden dahi yüksek.
Eskiden her ilde şebeke performansında birinci olmak için agresif bir çaba harcayan şirkette, iç toplantılarda, “her ilde de birinci olmamıza gerek yok” cümleleri telaffuz edilmeye başlandı. Pek çok ürünün desteği dahi alınamaz hale geldi. Bu durum, Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı Telekom üreticilerini de derinden etkiledi. Bir yandan Türkiye’den para kazanamadıkları için eleman sayılarını azaltmayı, destek işini Romanya gibi ülkelere kaydırmayı düşünürken, bir yandan da bu ucuz iş gücünü AB ülkelerine uzaktan destek vermek için kullanma fırsatını değerlendiriyorlar.
Devlet denetlemesi vatandaş için, devlet teşviği sektör için, devletin uzun vadeli planlaması ülke için iyidir, ama devlet kontrolü, devletin ticari faaliyetlere doğrudan ve mikro müdahalesi hiçbir zaman olumlu sonuç vermedi. Bu Çin’de de böyle, Türkiye’de de böyle. Çin, almak için elini uzattığı dünyanın ekonomik liderliğini bu sebeple kaybedebilir, bizse devasa şirketlerimizi hiç değerine indirdik, indirmeye de devam ediyoruz.
[1]
Reeling from China’s crackdown, Alibaba and Tencent readying big job cuts-sources