İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Reform İzleme Grubunun 20. toplantısının sonunda düzenlenen ortak basın toplantısında yeni pasaportlarla ilgili bir soru üzerine, biyometrik pasaportlarla ilgili gelişmeleri hakkında bilgi verdi.
Chichago Konvansiyonu gereği Türkiye’nin de 1 nisan 2010 itibariyle Biyometrik Pasaport vermesi gerekiyor. Ancak ilk olarak 20 ekim 2005’de Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından açılan ihaleyi 10,5 milyon TL karşılığında kazanan şirketin başladığı proje zamanında bitirilemedi, 2008’de yarım bırakmıştı. İşte bu gelişmeler nedeniyle biyometrik pasaport gecikmiş durumda.
Bakan Beşir Atalay, yeni uygulama çerçevesinde ICA standartlarına uygun biyometri pasaport verilmesine 1 Haziran 2010’da başlanacağını söylerken, yeni pasaport uygulamasına ait ayrıntılı bilgilerin 3 mayısta açılacak olan www.epasaport.gov.tr yer alacağını ve bu siteden online başvuru imkanı da olacağını belirtti.
Normal pasaportların kırmızı, diplomatik pasaportların siyah olacağını söyleyen Atalay, bunların uluslararası standartlarda olacağını, eski pasaportların geçerliliğinin de 2015 yılına kadar devam edeceğini bildirdi.
Bakan Atalay, yeni pasaportlar için Harçlar Kanunu çerçevesinde harç tahsil edileceğini, ancak harç miktarlarının artmayacağını belirterek, azami pasaport geçerlilik süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkarılması için yasa tasarısı hazırlandığını, tasarı yasalaştığında bu sürenin 10 yıla çıkacağını kaydetti.
Başvuruların karşılanmasında sorun olmaması için başvuruların randevuyla alınmasının öngörüldüğünü belirten Atalay, randevuların web sitesi üzerinden ve bu amaçla hizmete sunalacak çağrı merkezi üzerinden alınacağını anlattı.
Başvuruda bulunanların pasaportları, üç gün sonra acele posta ile teslim edilecek. 25 Mayıs’tan itibaren, il ve ilçe merkezlerinde, büyükelçiliklerde ve konsolosluklarda başvurular kabul edilecek.
Atalay, yeni tip pasaport uygulamasına başlanmasıyla birlikte, diğer Batı ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de pasaportların yalnız bir merkezden tanzim edileceğini, başvuruların yalnız il merkezleri ve sınırlı sayıdaki ilçelerde değil, tüm ilçe merkezlerinde yapılabileceğini kaydetti.
Dünya’daki bir çok ülke 2006’dan bu yana Biyometrik Pasaport kullanımına geçti[1]. Avrupa ülkeleri de 2-3 yıldan bu yana biyometrik pasaport veriyor.
Türkiye’nin de taraf olduğu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün düzenlemelerine göre, 1 Nisan 2010’dan itibaren ‘makine okumalı pasaport’ sahibi olmayanlar için yolculuk etmek çileye dönüşecek.
Biyometik Pasaport Nedir?
Biyometri, istatistik yöntemlerinin tıp ve biyoloji alanlarına uygulanmasıdır. Ayrıca biyometri insanların fiziksel ve davranışsal özelliklerinin farklarını ve benzerliklerini değerlendirerek onlardan anlam çıkarmaya çalışan kimlik belirleme çalışmalarıdır. Bu kişi özelliklerine örnek olarak, retina ve iris görüntüleri, el geometrisi, aya ve parmak izleri, elin damar görüntüsü, konuşma sesi, yüz özellikleri, kulak memesi, yürüyüş verilebilir.
Biyometrik pasaport ise, üzerinde RFID çip bulunan pasaportlardır. Bu çip üzerinde, pasaportun ait olduğu kişinin biyometrik bilgileri yer almaktadır.
Halen kullanılan pasaportların kolayca taklit edilmeleri mümkünken, Biyometrik pasaportların, RFID çip üzerinde taşınan bilgiler nedeniyle daha güvenli olduğu düşünülüyor.