Lisanslı yazılım konusunda bilinçlendirme ve hukuki koruma faaliyetleri yaptığı belirtilen Business Software Alliance (BSA) Türkiye Katılımcıları tarafından 2010 yılında gerçekleştirilen hukuki işlemler sonucunda, korsan yazılım kullanan firmaların, toplam 2 milyon TL’yi aşan bir maliyeti üstlenmek durumunda kaldığı açıklandı.
Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’yı kapsayan EMEA bölgesi genelinde gelen 3.000 adet civarında ihbarı değerlendiren BSA Katılımcıları, 1.795 adet firma aleyhine hukuki işlem süreci başlatırken, Türkiye’de başlatılan hukuki işlem sayısının da bir önceki yıla oranla % 400’den fazla artış gösterdiği belirtildi.
Korsan yazılım kullanımının yani cezaların 2010 yılında EMEA bölgesi iş dünyasına maliyetinin % 110 oranında artarak 17.6 milyon USD’ye ulaştığı, Türk iş dünyasına maliyetinin de 2009 yılına göre % 200 oranında artarak 2 milyon 58 bin TL olarak gerçekleştiği açıklandı.
BSA Türkiye Genel Koordinatörü Semih Sağman, söz konusu verileri şöyle değerlendiriyor :
“Konu sadece işletmelerin karşılaşacağı finansal ve hukuki sıkıntılar değil. Lisanssız yazılım kullanmak firmaların virüs problemleri nedeniyle veri kayıplarına uğramalarına ve güvenlik açıklarına sebebiyet verirken ve kurum itibarının da zarar görmesine neden oluyor. ”
BSA Türkiye Program Koordinatörü Nilüfer Sapancılar ise
“Biz Türk firmalarını korsan yazılımın riskleri hakkında uyarırken, lisanslı yazılım kullanımının avantajları ile ilgili de bilgilendiriyoruz. Yasal yazılımlar işlerinizi güvenle sürdürmenizi ve verimli çalışmanızı sağlarken hizmet kalitenizi yükseltir”
diyerek lisanslı yazılım kullanımının sağladığı faydalar konusuna dikkat çekiyor. BSA’nın yaptığı işi savunurken kullandığı argüman da şu şekilde :
Türkiye’de her yıl lisansız yazılım ve korsan kullanım nedeniyle milyonlarca lira vergi kaybı olurken, korsanın önlenememesi yabancı sermaye yatırımın önündeki en büyük engellerden biridir.
BSA’nın En Çok Baskın Yaptığı Firmalar, Internet Cafeler
Halen İstanbul İnternet Kafeciler odası (IIKO) ile mücadele içinde olan BSA katılımcılarından Microsoft nedeniyle bu rakamın büyük bir kısmının internet kafeciler olduğunu sanıyoruz.
Microsoft’un yaptığı internet kafe baskınlarına dair bir haberi dipnottaki linkten okuyabilirsiniz. Bu haberden aldığı tazminat miktarları ve bastığı internet kafe sayısına bakarak, kesilen ceza miktarı konusunda tahmin yapılmıştı[2].
Microsoft 2009’da bir önceki İstanbul Oda yönetimiyle ve Ankara İnternet Kafeciler odası ile anlaşma yapmıştı[3]. Bu anlaşmanın bileşenleri konusunda bilahere tespitler yapıldı. Bu tespitlere göre, eski İstanbul oda yönetimine verilen gayrı resmi bir pay karşılığında, internet kafelere işletim sistemi ve bazı yazılımlar toplu bir fiyatla veriliyordu.
Başta olumlu karşılanan ve 3+ adını taşıyan programı inceleyen internet kafecilerden bazıları, sözleşmede uygun olmadığını düşündükleri maddeler buldular. Örneğin, bilgisayarda parça değiştirildiğinde lisansın yeniden alınması gerekliliği, ya da lisansların –başka ülkelerde olmayan şekilde– 2 yılda bir yenilenmesi gerekliliği gibi. Ancak daha büyük sorun, satılan lisans başına odanın aldığı gayriresmi paydı.
Bu ve benzer konular nedeniyle, İnternet Kafeciler Odasının yeni başkanı Metin Baltaoğlu, Microsoft aleyhine bir suç duyurusunda da bulunmuştu.
İletilen bilgiye göre, Microsoft, 2 yılda bir lisans satmayı hedeflediği bu sektörün içini de şekillendirmeye çalışıyor ve şu andaki İstanbul Kafeciler Odası ile kavga etmeyi tercih ediyor. Bu konuda çok çeşitli iddialar var. Bu konuyı önümüzdeki günlerde turk-internet.com’da ayrıca değerlendireceğiz.
[1] BSA’nın Türk Ekonomisine ZARAR Açıklamasının Arkasında Ne Var? – 1
[2] Microsoft 120’nin Üstünde İnternet Cafe Bastı ve Tazminat+Lisans Parası İstedi – 3
[3] Mustafa Çağan; 500’den fazla İşletme 3+ İnternet Kafe Projesine Katılmak İçin Başvurdu