Geçtiğimiz hafta Plan ve Bütçe Komisyonundan geçirilerek meclis gündemine gelen kanun teklifinin gerekçesi, Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım tarafından “olası bir kazanın önceden alınan tedbir ile önlenmesi” olarak açıklanmıştır. Sayın bakanın “olası bir kaza” ile Aria tarafından uluslar arası tahkime yapılan başvuruyu kastettiği açıktır. Ancak; anlaşılamayan nokta, devletin milyarlarca dolarına mal olacak bu uyuşmazlığa kimlerin ve nasıl sebep olduklarıdır. Bu kapsamda;
İş-Tim ortaklığıyla GSM imtiyaz sözleşmesi imzalayanların hiçbir yasal dayanak bulunmadığı halde, bir başka GSM şirketi üzerinden roaming sağlanacağı taahhüdünde bulunmuş olmaları halinde, bu uyuşmazlık nedeniyle sorumlu olacakları açıktır. Ancak; daha da önemli konu, Telekomünikasyon Kurumu yetkililerinin böyle bir taahhüt altında imzamızın bulunmadığını söylemeleridir. Maalesef ülkemizin milyarlarca dolarına mal olan bu uyuşmazlıkta herkesin aklındaki soruları cevaplayacak olan imtiyaz sözleşmesi hiçbir şekilde kamuoyuna açıklanmamış, bir sır gibi saklanmaya devam edilmiştir.
Sayın bakanın olası kazanın bilançosunu açıklamamasına rağmen, bu satırların yazarı, roaming taahhüdünde bulunulmuş olsa dahi, tahkimde ödenecek faturanın hiç bir koşulda milyarlarca dolar olmayacağını düşünmektedir. Devletin sırf roaming taahhüdünü yerine getirmemiş olması nedeniyle milyarlarca dolar tazminat ödemek zorunda kalınacağının söylenmesi inandırıcı değildir.
Yeni Yasa Teklifi Ne Getiriyor?
Bir çok bilinmezi bünyesinde barındıran yasa teklifi incelendiğinde ilk göze çarpan madde, T. Telekomünikasyon A.Ş. nin Aycell i tüm borçlarından arındırarak mevcut evliliğe hazırlamasıdır. Müstakbel evliliğin diğer tarafının ise mevcut borçlarından arındırılıp arındırılmayacağı yolunda kamuoyunun herhangi bir bilgisi bulunmamaktadır. Ortaklığın koşullarının kamu oyuna açıklanmaması ve İtalyan ortağın Aria ile kaybettiği milyar dolarlara yenilerini eklemek istememesi şüphelerimizin artmasına ve Aria’nın mevcut borçlarının yeni oluşacak şirkete ödettirilmesi düşüncesine neden olmaktadır.
Şüphelerin böylesi kuvvetli olduğu bir bilinmezler ortaklığında ilgi çekici diğer nokta ise, yine mevcut evlilik ile ortaya çıkacak ortaklığa T.Telekomünikasyon A.Ş. nin Aycell adına koyacağı 500 milyon doları aşacak yeni sermayedir. İki GSM şirketinin birleşmesindeki mecburiyetler henüz bizler tarafından anlaşılamamışken, devlet kasasından ödenecek yarım milyar doların gerekçesinin anlatılması en azından bu ülkenin vatandaşlarına duyulması gereken saygının sonucudur. Hiç şüphesiz bu ülkenin fakir insanlarının cebinden çıkacak yarım milyar doların en azından ortaklığın diğer yanını oluşturan İtalyanların cebinden de çıkacak olmasını bilmek ve istemek en doğal hakkımızdır. Unutulmamalı ki; sıcağı sıcağına anlatılmayan gelişmeler kamuoyunda yanlış düşüncelere ve pis kokuların yayılmasına neden olacaktır.
Olası Evlilik ve İş Bankası
Telekom İtalya ile eşit koşullarda oluşturulan Aria ortaklığında gelinen nokta İş Bankası için üzüntü vericidir. Harcanan milyarlarca dolara rağmen, Telekom İtalya, yeni ortaklıkta % 40 civarında hisse sahibi olurken, İş Bankasının hissesi % 20 ile sınırlı kalacaktır. Bir diğer deyişle, harcanan milyarlarca dolar ile milli bankamız bir GSM şirketinin sadece % 20 ortağı olarak kalacaktır. Bu orandaki hissenin, şirketin yönetimi ve stratejilerinin belirlenmesinde hiçbir rolünün olmayacağı açıktır. Anlaşılamayan nokta, yeni ortaklıkta aynı parayı koyan İtalyanların, iki kat daha fazla hisse almasına rağmen, İş Bankası’nın mevcut duruma hiçbir itirazının olmamasıdır.
Türk Telekomünikasyon A.Ş. nin Özelleştirilmesi
Koç grubunun otomotiv ve bankacılık sektöründe İtalyanlarla yaptıkları ortaklığa telekomünikasyon sektörünü de dahil etmesi halinde, Koç, Telekom İtalya ve Sabancı ortaklığının Türk Telekomünikasyon A.Ş. nin özelleştirilmesinde en avantajlı grup haline geleceği açıktır. Bu alış verişe İtalyanların sıcak bakması son derece doğaldır. Çünkü, Türk Telekomun sahibi olacak grubun, içine 500 milyon dolar sermaye konulmuş bir GSM şirketinin de % 40 sahibi olacağı açıktır. Bir diğer deyişle, İtalyanların yeni oluşacak GSM ortaklığındaki mevcut % 40 hissesini, T. Telekomun sahip olduğu % 40 hisse ile birleştirmesi halinde, yeni GSM şirketinin % 80 hissesi sahibi olarak mutlak bir hakimiyet kuracağı açıktır. Bu durumda İş Bankası’nın elinde kalan % 20 ile ne yapıp ne yapamayacağının takdirini siz okurlara bırakarak, bir kez daha “Çok yaşa İtalya, çok yaşa Berlusconi” diyoruz.