Texas Instruments firmasında Jack Kilby, 12 Eylül 1958’de ilk entegre devreyi oluşturmuştu. Germanyum, alüminyum, altın teller ve yapıştırıcıdan oluşan bir karmaşa idi. Tek bir transistör, bir kapasitör ve üç dirençten oluşan basit bir osilatör devresi.
Transistörler küçültülebilirdi ama büyük bir sorun vardı. Aralarındaki karmaşık bağlantıları elle lehimleme olayı nasıl çözülecekti? Entegre devre bu sorunu çözdü.
O zaman cent boyutunda bir parçaydı. Bugün çipler ancak bir biberin tohumu boyutunda. Böylece dünya ‘Çip’ çağına atladı.
Modern elektroniğin bu yapı taşı, hayatımızın neredeyse her yönünü etkileyerek teknolojinin çehresini değiştirdi. Kilby de 2000 yılında Fizik dalında Nobel aldı.
Birkaç ay sonra Fairchild’den Robert Noyce, Jean Hoerni tarafından icat edilen ‘düzlemsel süreç’e dayanan daha zarif bir çözüm geliştirecekti. Noyce’nin ‘yekpare entegre devresi’, tek bir silikon parçası üzerinde aynı anda daha fazla, daha küçük ve daha küçük bileşenlerin yapılmasına olanak tanıyacaktı.
Entegre devrenin yaratılmasından 65 yıl sonra artık Moore Yasasının geçerliliğini yitirdi ve en gelişmiş entegre devrelerdeki bileşenlerin ölçeklendirilmesi yavaşladı. Ancak artık Çiplerin içinde on milyarlarca transistör bulunuyor. Mühendisler daha küçük ve daha verimli devreler oluşturmanın yollarını bulmaya devam ettikçe ölçeklendirme de yavaşladı ancak durmadı. Tıpkı Kilby ve Noyce’nin 65 yıl önce yaptığı gibi.
Ve 2023’te sanki yeni bir dönem başlamış gibi geliyor. David Patterson’un söylediği gibi, sadece bilgisayar mimarileri açısından değil, bu mimariler üzerinde çalışan uygulamaların gücü açısından da yeni bir ‘altın çağa’ giriyor olabiliriz.
Entegre devre son 65 yılda dünyayı değiştirdi. Önümüzdeki 65 yılda daha da derin bir değişime yol açması mümkün görünüyor. Doğum günün kutlu olsun, Entegre Devre…
Çiplerle ilgili detayları anlatan bir yazıyı Herkes İçin Bilim ve Teknoloji Dergisinden okuyabilirsiniz.