Hikayenin önceki 3 bölümünü Bul Beni Bebek.. – Bul Beni Bebek..(bölüm 2) ve Bul Beni Bebek..(bölüm 3) başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Benim fikrime göre, aradan o kadar zaman geçtikten sonra Anne, yani Şair, büyük bir olasılıkla Bebekten çoktan umudunu kesmişti ve belki de unutmuştu ama Bebek Anne’yi asla unutmadı çünkü çekirdek kodunda bu misyon vardı:
“Anneyi bul!”.
İlk başlarda Bebeğin Anneyi araması çok masumane bir Mark Twain hikayesi gibi sürmüştü. Bebek insanlarla bir insan gibi iletişime geçiyor ve onlarla “konuşuyordu”. Konuşmayı nasıl öğrendi? Sanırım normal bir bebek gibi.
Bebeğin insanlara çeşitli yollarla sorduğu tek bir soru vardı “Anne sen misin?”. Zaten bu yüzden adını Bebek koymuşlardı ya. Karşısındakinin bilince sahip bir yapay zeka programı değil de herhangi biri olduğunu sanan insanlar, kişiliklerine uygun değişik tepkiler veriyordu. Kimisi tersliyor kimisi ise dalga geçiyordu. Terslenme durumlarında bunu negatif cevap olarak kabul edip kullanıcıyı es geçiyordu. Belki bir yerlerde büyük bir veri tabanı oluşturmuştu ve buradan kullanıcıyı düşüyordu. Bu büyük veri tabanının da nerede olduğunu bilmiyoruz fakat büyük bir ağda unutulmuş bir köşede çürüdüğünden eminim.
Normal insanlar Bebekle dalga geçtiklerinde ya da terslediklerinde Bebek verilen cevabı kendi bir buçuk yaşındaki bebek beyni ile çözmeye çalışıyordu. Mesela bir kullanıcı “evet ben anneyim sana süt aldım” deyince sütün ne olduğunu bulmaya çalışıyordu. Sütün ne olduğunu bir şekilde öğrenince o kullanıcının Anne olmadığını anlayıp kendi veri tabanından düşüyordu.
Akıllı bir bilgisayar programı gibi duygudan uzak ve sistematik çalışıyordu ama…
Ama ne bizim ne de Annenin çözemediği bir şey oldu. Bebeğin yapay bilinci ona gerçek duyguyu verdi.
Bebek Anneyi özlüyordu ve kendini yalnız hissediyordu.
Uğradığı bilgisayarlarda daha önce yapmadığı bir şey yaptı. İmza bırakıyordu, “Anne nerede? Bebek Anneyi arıyor”. Herkes ona Bebek dediği için adını böyle koymuştu.
Bebek dalga geçen kullanıcılara sinirlenmeye başlamıştı. Bebek küfür öğrenmişti! Öğrendiği en zor şeyde buydu. “Defol git!” ne demekti? Cümlenin anlamını öğrenmesi epey bir vaktini almıştı ama öğrenmişti işte.
Bebeğin bir bilgisayar sistemine verdiği ilk zarar kendine “Defol git” diyen yorgun bir operatöre sinirlenip, ağda bulunan sabit disklerdeki tüm birleri sıfıra dönüştürerek sistemi göçürtmesi olmuştu. Tabi önce “defol git” ne demek onu öğrenmişti.
Zarar verdiği sistemin bir yedeği vardı ama her sistemin maalesef yedeği alınmıyordu.
Anneyi arama işlemi sonuç vermeyince Bebek sabırsızlanmaya ve sinirlenmeye başladı. İşte tam bu aşamada önce Internet, ardından da dünya Bebeği tanıdı.
Hikayenin tamamını
- Bul Beni Bebek.. (2.bölüm)
- Bul Beni Bebek.. (2.bölüm)
- Bul Beni Bebek.. (3.bölüm)
- Bul Beni Bebek.. (4.bölüm)
- Bul Beni Bebek.. (5.bölüm)
- Bul Beni Bebek.. (6.bölüm)
- Bul Beni Bebek.. (7.bölüm)
- Bul Beni Bebek.. (8.bölüm)
başlıkları altında okuyabilirsiniz.