Bu yazının önceki bölümlerini
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 1
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 2
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 3
- Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 4
başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Genel olarak ekler geliştirebilecek bilişimci bulunamayacağı dikkate alınmalıdır. Bu ürünle geçmişte çalışanlarla sınırlıyız, onlar da biryerlerde çalışıyor olabilirler veya serbest danışmanlık yapmakta olabilirler. Ülkemiz, henüz serbest danışmanları besleyecek iş olanakları yaratamadığından kaynak zorluğu yaşanacaktır.
Yazılıma ait teknik döküman da istenmesi gerekir ama korkarım boşuna bir çabadır. Çünki çoğunda yoktur ve bilişimciler kendi deyimleri ile “tırnaklarıyla kazarak” keşfederler.
Ürünün kaynak kodunun verilmesi, ender rastlanılan bir durumdur. Çoğu zaman ek bedel karşılığında verilir ki bu ciddi bir maliyet artışına yol açar. Üreticiler bilgi birikimlerini vermek istemezler. Kendi kodlarının değiştirilip sorun olarak önlerine getirilmesinden ve çözüm için boşa kaynak harcamaktan çekinirler. Bu unsur yabana atılamaz ama elde yazılım olmadan üzerinde geliştirme yapılamayacağı ve yazılımın anlaşılamayacağı acı gerçeğini söylemek zorundayım.
Yazılımın hazır işlevlerini içeren nesne kitaplıklarının verilmemesi kabul edilmemelidir. Onların kullanım (lisans) bedeli zaten ödenmiş olacaktır, geliştirmelerde yeniden yazılıp keşfedilmeleri anlamsızdır. Bu kitaplıkların her üyesini bedel karşılığı satan kurumlar olduğunu duydum. Hukuki açıdan ürünü kullanım hakkını alınca bu kitaplıkların da kullanım hakkı alındığından, daha sonraki geliştirmelerde kullanımının da hak olduğuna inandığımı söylemeliyim.
Üretici kaynak kodu vermiyor veya maliyetinden dolayı alınamıyorsa, ek geliştirmeler için nasıl bir yol izleneceği açıkca belirlenmelidir. Bu yönde satıcıya bağlı kalınmamış olunacaktır, çünki sınırlı kaynaklarıyla zamanında hizmet veremeyebilir veya hakca olmayan ederler isteyebilir. Bunu sonucunda bitmeyen, sancılı bir proje ortaya çıkabilir.
Kuruma özel bilişimci elemanlar olmadan böylebir proje yürütülebilir ancak maliyeti arttıran bir unsur olacaktır. Hala ülkemizde danışmanlık ve dışkaynak kullanımı kurum bünyesinde çalışan bulundurmaktan , gerek ederleri gerek ayrılabilen zaman ve dikkat açısından, daha pahalı bir hizmettir. Ancak sürekli iş yoksa, tam zamanlı bir çalışan işlendirmek yerine danışmanlık hizmeti alınması ekonomik olabilir.
Son olarak, kurum bilişimcilerinin proje başından yetiştirilmeye başlanması ve eğitimlerinin uzun süreceğinin akılda bulundurulmasını vurguluyorum.
Bu yazının devamında “Kurumun Durumunun Projeye Etkisi”ni Büyük Projeler Nasıl Yönetilir – 6 başlığı altında okuyabilirsiniz.